Bölüm-10

53 14 1
                                    

Uyandığımda neredeyse ikindi olmuştu. Karnımda ne acıkmıştı böyle. Hemen mutfağa indim. Annem yemeği yapmış mutfağı topluyordu. Gün boyu bir şey yememiştim ve çok açtım . Hemen tabaklara yemek koyup yemeye başladım. Annem hayretler içinde beni izliyordu.

"Kızım yavaş biri mi kovalıyor ,acele etme ."dese de ben çoktan tabaklarımı silip süpürmüştüm.
" Anne çok açım napayım"deyince
"İşte sabah kahvaltı yapmazsan böyle acıkırsın. Dinleyen yok ki beni" dedi .
Anneler hep haklı çıkmak zorundamıydı . Tabakları makineye koyup odama tekrar çıktım.  Annem de salona geçmiş televizyona bakıyordu. Radyoyu açıp , uzandım.

Depresyondayım,unutuldum ,aldatıldım
Sevgilimden ayrıldım , çok yalnızım...

şarkısı çalıyordu. Ben de sözlerini değiştirerek eşlik ettim şarkıya.

Depresyondayım, unutulmadım, aldatılmadım
Sözlümden ayrıldım , yarım kaldım...

Bugün radyo benim için program yapıyordu sanki .

"Ben de özledim bende
Resmin var şu an elimde
Sana koşmak isterdim
Derman yok dizlerimde"..... çalıyordu şimdi de.

Şarkının da dediği gibi özledim ama gidemiyorum.Daha gideli birkaç gün olmuştu ama özlemiştim Hakan 'ı.

Mesaj sesiyle şarkıma ara verdim. Numara gizliydi yine.

"Özledin mi beni Yasemi?"

Beni tanıyan birisi olduğu belli, ama neden hep numarasını gizliyor anlamadım . Pek de üzerinde durmaya gerek yok dedim içimden. Ama biraz huzursuz oldum. Nasılsa çıkar kokusu diyerek teselli etmeye çalıştım kendimi.
.......

Dışarıda yağmur yağıyordu. Birkaç gün önceden haberleşmiştik Meltem ile. Şimdi gelmesem sonra görüşsek diye nasıl söyleyebilirim ki.
Meltemle buluşmak için dışarı çıktım. Kafede buluşacaktık. Meltem çoktan gelmiş, kahve içiyordu. Bir de benim yüzümden geri dönmek zorunda kalacaktı. İyiki çıktım dedim kendime.Sade bir kahve söyledim. Kahveyi beklerken mesajlardan bahsettim , O da bir anlam veremedi.

"Meltem önce yanlış numaradır diye düşündüm. Ama sonra ismim ile mesaj atmaya başladı ". dedim
" Dikkatli mi olsan acaba Yasemin yinede"
"Aman çok da üzerinde durmayalım, yakında çıkar kokusu" dedim .

    Onun yanında huzursuz görünmek istemedim. Çünkü ben panik yaparsam yada korkarsam biliyorum ki Meltem benden daha çok panikleyecekti.
"Şimdi bunu bırakalım da gelinlik işini ne yaptın? Bakalım mı mağazalara" diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım.

" Önceliğimiz sensin. Sen nişanlılk için bakarsın bende gelinliklere göz atarım . Olmaz mı? İlk önce modellere bakarız, acele de etmiyorum. Daha zaman var nasılsa"dedi.

" Tabiki olur beraber her modele bakarız".

" Aaa Meltem bak kim geldi" diyerek karşı masayı gösterdim.

Kafede eski çalıştığımız marketten bir arkadaşımızı gördük. O da bizim masamıza oturdu. Berna :
" Kızlar nasılsınız? İş görüşmesinden çıktım . Ama hala bir işe giremedim . Siz neler yaptınız çalışıyor musunuz" dedi.
Meltem :
" Maalesef çalışmıyoruz ikimizde . Yasemin nişanlanıyor Ağustos da bende Ekim de evleniyorum nasipse".
Berna :
" Çok sevindim sizin adınıza . Arkadaşlardan kimleri çağırmayı düşünüyorsunuz?
Yasemin:
" Ben birkaç arkadaşa söyleyeceğim . Sen de dahilsin . Seni görmek iyi oldu"
Meltem :
" Ben de öyle . Samimi olduklarıma söyleyeceğim sadece"dedi.

Sohbetimiz koyulaştı. Birer içeçek daha söyledik masamıza. Evde geçmeyen zaman sevdiklerimin yanındayken nasıl da geçiyordu. Meltem'in telefonu çaldı. Kapattıktan sonra :

"Okan gelmiş,  Berna biz kalkalım .Seni gördüğümüze sevindik "dedi. 
" İnşallah işe alınırsın Bernacım . Görüşürüz. Kendine iyi bak" dedim.

Sonra  hesabı ödeyip çıktık. Dışarda yağmur yağıyordu. Galiba hiç durmayacaktı bu yağmur.

Okan:
" Baldız seni de bırakalım, gel hadi"
"Sağol Okan ama ben biraz yürüsem daha iyi olur" dedim .
Meltem:
" Yürüme bence aklım sende kalmasın . Gel işte bırakalım" desede kabul etmedim.
Yürümek için ısrar edince Meltem:
" O halde eve gider gitmez ara beni" dedi.
Okan da :
" Bir sorun mu var Meltem . Tembihleyip duruyorsun kızı"
Meltem:
"Hani hava yağmurlu ya aklım kalmasın diye söyledim . Başka ne olacak ki?"

Meltem isteksiz bir şekilde görüşürüz diyerek sarıldı.Onlar gidince montumun kapşiyonunu giyerek yürümeye başladım. O sırada Hakan aradı.Konuştuk uzun süre , ne kadar da özlemişim sesini. Yağmurda yürüdüğümü söyleyince çok kızdı.

" Hele bir hasta ol , o zaman sorarım sana" dedi.
" Ben kolay kolay hasta olmam ki. Merak etme beni. Anlat bakalım nasıl gidiyor İzmir. Ve dersler ne alemde"
" İzmir de dersler de iyi . Konuyu değiştirme. Neden yürüyorsun . Taksiye neden binmedin?"
Soruları arka arkaya sormaya başlayınca bende  hemen geçiştirdim. 
"Şimdi bunları boş verelim. Çok özledim seni". Hemen ses tonu yumuşadı:
"Bir de beni görsen keşke. Sensizlikten çökmek üzereyim"
" İnşallah buluşacağız canım . Ben telefonu kapatayım da hemen eve gideyim olur mu?" "Tamam güzelim dikkat et kendine. Seni çok seviyorum" dedi .
Sonra da  kapattık telefonları. Tam çantama koyacakken mesaj sesi geldi. Hakan sanıp gülümsedim . Konuştuktan sonra mesaj mı attı diye düşünerek mesajı açtım.

"Taksiye binseydin keşke, istersen ben bırakayım. Kıyamam yürümene, hasta olmana".

Yüzümün ifadesi değişti hemen. Biri beni takip ediyordu. Çevreme bakındım ama kimseyi göremedim. Tedirgin olmaya başladım iyice. Numaranı bari aç da bulayım seni diyerek söylendim.
Hakan 'a söylesem bir türlü söylemesem bir türlüydü. Sonunda biraz daha gizlemeye karar verdim.

Eve geldiğimde teyzemler bizdeydi. Mutfakta hem sohbet ediyorlar hem yemek hazırlıyorlardı.

"Hoşgeldiniz teyze, Mehmet yok mu?"deyince annem bana baktı.
"Yasemin bu ne hal kızım nerde ıslandın böyle". Dedi
"Gelirken ıslandım anne ben yürürken yağmur az yağıyordu. Şiddetlendi, ıslandım."
"Kızım otobüse , taksiye neden binmedin ki . Hemen git üzerini değiştir" annem fena kızdı o an .
  Teyzem: " Hoşbulduk kızım. Mehmet arkadaşlarıyla buluşacakmış , gelmedi"

"Tamam teyze , yardım edeyim mi size"  demiştim ki ikisi de aynı anda
" Çık hemen üzerini değiştir" diye bağırdılar.

Bende hemen odama çıktım.Çok üşümüştüm ıslanınca, hemen üzerimi değiştirdim. Battaniyenin altına girdim.  Hakan da söyledi hastalanırsın diye ya ,kesin hasta olurdum.

     Mehmeti arayıp anlatmayı düşündüm . Ama arkadaşlarıyla birlikte keyfi kaçmasın diye aramaktan vazgeçtim.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum yemek hazır diye seslendi annemler.  Hiç halim yoktu inmek için. Ama yemeğe inmezsem kesin annem gelir hatta üzerine hastaneye götürdü beni. Biraz elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim.
Annemler ıslandım ,üşüdüm diye mercimek çorbası yapmışlar bana. Bol limon döküp içtim çorbayı. Ne iyi gelmişti , sıcak filan demeden iki kase içtim. Annem sarma da yapmış. Çok da severim, ama hiç canım istemedi. Hatta yemek bile yiyemedim. Zorla bir iki lokma aldım.Canım annem döktürmüş yine yemekleri.  Ama bende iştah gitti nasıl yiyecektim.

   Bir şekilde yemek yendi, toplandı masa. Çay içmeden odama çıkmama izin vermedi bizimkiler . Çayımı da içince izin istedim.  Teyzem:
" Yasemin iyi görünmüyorsun. Çık dinlen yabancı değiliz biz" deyince mutlu oldum . Oturacak halim yoktu hiç.
Telefon odamdaydı , bakınca mesaj geldiğini gördüm :

"Yağmurlu havada bir daha dışarı çıkma. Hastalanırsın , üzülürüm".

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin