Bölüm-16

32 12 0
                                    

Uyandığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Yanımda sadece Meltem vardı. Annemleri sorduğumda yeni çıktıklarını Hakan'a bakacaklarını söyledi. Yerimde biraz daha doğruldum. Meltem ayağa kalktı.

" İyiyim Datlım. Ama ufak bir yardım fena olmaz" diyerek ayağa kalktım. Odadan çıktığımda biraz uzun bir koridordan geçtik.
Herkes oradaydı. Geldiğimi görünce hepsinde küçük bir gülümseme gördüm.
Sevgi teyzenin ağlamaktan kızarmış gözleriyle karşı karşıya geldim. Gözlerime yaşlar birikse de akmasına izin vermedim.
Yanlarına yaklaştım. Babam:
" Bu oda da kızım . Hakan iyi." dedi.
Odaya girdiğimde Hakan'ın yanında hemşire vardı.
Nasıl diye sordum .
" Hakan bey şimdi daha iyi. Ama dinlenmesi gerek".

Hemşire odadan çıkınca yanına yaklaştım. Ona bakınca benim de canım acıdı. Dudağı patlamış, Kaşının üzerinde dikiş vardı. Bir omzu da sargılıydı. Uyuyordu. Kulağına eğildim, yanağına bir öpücük kondurdum.

"Kara gözlüm bak ben geldim"dedim ağlayarak.
Hiç tepki vermedi bir süre . Sonra gözlerini araladı, kısık bir sesle:
"Ben iyiyim güzelim , ağlama" diyebildi.  Sonra tekrar uyudu.
Yanında biraz daha kalıp onu izledim .Fazla kalamazdım çıkmak zorundaydım. Ben kapıyı kapatırken doktor geldi.

" Nasıl ,ne zaman kendine gelir?"diye sordum.
"Omzu darbeden kırılmış. Kalıcı bir hasar yok. Belli bir süre alçıda kalması gerekiyor omzunun. Korkulacak hayati bir tehlikesi  de yok.ilaçlar yüzünden uyuyor ağrı kesiciler biraz kuvvetli"dedi doktor.

İyileşecekti ama zaman alacaktı. Hayati tehlikesinin olmaması beni rahatlattı. Ya O'na bişey olsaydı. O zaman ne yapardım ben .

"Peki ne zaman toparlar kendini oğlum" dedi annesi.
" Birkaç güne taburcu olur merak etmeyin. Şimdi kontrol için içeri girmeliyim. Geçmiş olsun".
Hepimizde biraz tebessüm oldu. Annem :
" Korkulacak bişey yokmuş çok şükür dünür. Atlatacak Hakan bunu."
Sevgi teyze:
" İnşallah , bunu atlatacak benim oğlum . Sağlığına kavuşacak."
" Bize müsade ederseniz eve geçelim . Yasemin üzerini değiştirsin . Dinlensin" dedi.
Ben gitmek istemediğimi söylesemde herkes dinlenmem taraftarıydı. Meltem ile Okan da ordaydı.
Meltemlere " Siz de gidin sonra konuşuruz" dedim .
Meltem : Geçmiş olsun canım benim sen de dikkat et kendine git dinlen" dedi bana sarıldı ve gittiler.
Bende Sevgi teyzeye sarıldım. Yine gelicem dedim ve hastaneden çıktık.
Eve gelince ilk işim odama çıkıp tekrar aynaya bakmak oldu. Sabahki heyecanım yerini korkuya bırakmıştı.Hakan'ı bir an kaybetme korkusu.
Üzerimi annemin yardımıyla değiştirdim. Duşa girdim , korkudan ,iyice gözyaşım kuruyana kadar ağladım.
Yarın gidecektim yanına ,  Hakan'ı daha iyi görmek için dua ettim yatmadan. Beni iyi görmesi gerekiyordu. Hemen uyudum .

Sabah enerji yüklenmiş gibi uyandım. Annem asla kahvaltı etmeden çıkamazsın dedi .
Hemen bişeyler atıştırdım ve annemle hastaneye gitmek için çıktık.
Yolda heyecanımı fark etmişti annem. Hiç bişey söylememesine sevindim açıkcası. Merdivenleri nerdeyse ikişer çıkıyordum . Annem:
" Yavaş kızım . Şimdi düşeceksin!" Dese de dinlemedim annemi.
Sevgi teyze bizi görünce gülümsedi.
" Hoşgeldin kızım . Nasılsın dinlenebildin mi ?"
" İyiyim . Uyumak iyi geldi .Peki Hakan nasıl? İyi mi? İçeri girebilir miyim?" Diye sordum .
Annem :
" Kızım biraz sakin ol. Göreceksin şimdi zaten"
" İyi kızım şükür. Gir sen" dedi  Sevgi teyze.

İçeri girmeden derin bir nefes aldım. Ve odaya girdim. Uyanmıştı , iyi de görünüyordu.

" Çok korktum senin için, nasılsın?" Diyerek sarıldım .
" Gayet iyiyim güzelim , bak bana".
Toparlanmış , kendine gelmişti biraz . Sarılınca omuzunu fazla sıkmıştım ve canı yanmıştı. Omzunu gösterdim.
" Küçük bişey önemli değil . Biraz alçıda kalacak o kadar" dedi. 
" Çok korktum senin için. Ya sana bişey olsaydı?"
" Ama olmadı işte. Hem sence de iyi görünmüyor muyum?"
" Evet gayet iyisin çok şükür. Anlat bakalım
nasıl  oldu bu olay" diye sordum . Cevap vermedi . Tekrar sordum yine cevap vermedi.

"İyi madem ben gideyim . Söyleyeceğin zaman ararsın gelirim" dedim . Kapıya doğru giderken seslendi .
" Gitme ne olur ,tamam gel otur anlatayım" hemen yanına gidip oturdum .
"Arabayı süslettim. Kuaförde işim bitti , giyinmek için eşyalarımı aldım ama kol düğmelerimi unutmuşum . Eve giderken bir siyah araba önümü kesti .Haliyle küfür ettim . Aldırış etmeyince arabadan indim. Ben inince başka bi arabadan dört kişi indi ve sonuç böyle oldu".
" Neden tek başına gidiyorsun ki . Yanına birini alsaydın ya ."
"Ne fark ederki . Hem bir iki kişinin ağzı ile burnunu yer değiştirmiş olabilirim" dedi gülerek. Ama ben gülemiyordum o an.

" Kimdi peki tanıdığın biri miydi".
.......
" Söylesene"
" Ne fark eder ki canım . Ben iyiyim ve bu burda kalmaz nasılsa"
" Ne demek o şimdi" dedim kaşlarımı çatarak. Aykut'un attığı mesajlar aklıma geldi .
" Yani, buluruz bir şekilde kimin yaptığını"
" Tamam canım sen dinlen olur mu ben yine gelirim" dedim.
" Ne oldu şimdi . Çok az kalmadın mı?"
" Yine geleceğim tabiki ,benden kurtulamazsın ki."
Elimle öpücük atıp çıktım odadan.
" Gayet iyi . Gördüğüm kadarıyla çabuk toparlanacak" dedim.
Mahmut amca:
" Kimin yaptığını söylemiyor ki. Şikayet de etmiyor ne yapabiliriz."
Babam:
" Bir bildiği vardır. Karışmayalım. İyi olsun bize yeter değil mi?"

     Neden şikayet etmiyordu ki . Hakan'ın da bir planı vardı eminim.
Annem ile Sevgi teyzenin yanında biraz daha kaldık. Sonra eve gittik.
.......

  Bir kaç gündür hastaneye gitmedim. Hakan ile telefonda konuştuk genelde .  Sabah Ezgi aradı .
"Abla herkes hastanede sen de benim yanıma uğrar mısın?"
" Tabiki gelirim . Bende öğleden sonra giderim" dedim .
Annem :
" Sen Ezgi'nin yanına git kızım , hasteneye sonra beraber gideriz" dedi.
Hemen hazırlandım ve Ezgi'nin yanına gitmek için çıktım. Hakan'ı da çok özledim. Ama kızdım ona biraz . Benden bişey saklıyordu kesin. Ama neydi o?
Ezgi kapıyı açınca hemen bana sarıldı ağlayarak . 
" Ağlama bak gayet iyi artık abin . Daha da iyi olacak inşalllah" dedim . 
"Ama sen birkaç gündür hiç gitmemişsin yanına. Neden ki ?"
" Biraz kırıldım. Bişey saklıyor benden. Hem merak etme abini görünce kırılmam geçer hemen."
   Gözlerini sildi , gülümsedi . Ezgi'nin gülümsemesiyle ben de güldüm. Sonra içeriye girdik.  Kahvaltı hazırlamış , beraber kahvaltı yaptık. Ezgi' ye bir telefon geldi odadan çıktı. Döndüğünde  bir arkadaşı olduğunu söyledi. Gülümsedim .
" Var gibi yok gibi  olan arkadaşın mı?"
"Hayır abla yaa anladım ben aşık değilmisim."
" Olsun canım  daha çok gençsin şimdi bunları düşünme sen."
" Şu an tek düşündüğüm abim . İnşallah çıkarırlar artık."
" Bir iki güne kalmaz çıkar canım inşallah."

      Sonra etrafı filan toparladık.  Zaman ilerlemişti biraz. Kalkmam gerektiğini söyledim. 
"Tamam abla çok sağol geldiğin için" dedi ve telefonu çaldı yine.
" Gerçekten mi , nasıl peki , tamam benim yanımda hemen geliyoruz biz" dedi ve bana döndü.
" Ne oldu" dedim .
" Abim .... dedi ve sustu.
" Ezgi ne oldu , çabuk söyle" dedim merak içinde.
"Hastaneye gitmemiz gerekiyor abla acil" dedi .
" Bişey oldu değil mi , bişey oldu" dedim .
" Abla hemen gidelim ne olur? Abim..?"
"Ara hemen taksiyi ara."
Elim ayağıma dolaştı o an . Hakan ne olur sana bişey olmasın. Beni bırakma ne olur!

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin