Öğlen işe gitmek için çıktım. Meltem "İşle ilgili sorunlar olmuş." diye mesaj atmıştı. Ben de merak içindeydim. Hemen Meltem'in yanına geçmiştim ki:
"Market el değiştiriyormuş, sanırım işten çıkarılacağız." dedi. Üzülmüştüm. Alışmıştık, çalışmayı ikimiz de seviyorduk. Keyfimiz kaçmıştı.
Akşamüzeri Meltem çıkarken müdür küçük bir toplantı yapacağını söylemişti. Hep birlikte yemekhaneye toplandık. Müdür bey gelerek:
"Bir haftaya kadar market el değiştiriyor, başka bir isimle devam edecek ve kendi personelini getirecekler." dedi.
Ne kadar da az bir süreydi...Tadımız da kaçmıştı iyice. İşe geliyorduk ama neşemiz gitmişti, yoktu. Herkes huzursuz olmuştu. Hadi bizler neyse ama ev geçindiren arkadaşlar vardı . Onlar kısa sürede iş bulabilecek miydi?
Hakan ile her görüşmemizde bana moral vermeye çalışıyordu. "Yeni işe bakarsın, temmuz ayındayız zaten 'dinlenirsin biraz, hem daha sık görüşürüz." diyordu. Elden bir şey gelmezdi.
Bir hafta geçmiş, markette son günümüz gelmişti. Arkadaşlarla vedalaştık. Meltem'le bizim tesellimiz dışarıda görüşebilecek olmamızdı.
...Birkaç gün evde oyalandım. Hakan görüşmek istese de hiç keyfim yoktu. Öğleden sonra mesaj atmıştı.
"Yarın saat 14.00'te Gözde Cafe'ye gel konuşmamız gerek."
Ne konuşacaktık, acaba ne diyecekti diye merak ettim gün boyu. Meltem'le de görüşemedik hiç. Hakan işe tanışalı neredeyse 4 ay oldu. Zaman ne çabuk geçiyordu.
Erken kalkmıştım, "Bugün inşallah kötü bir gün olmaz." diye dua ettim. Balkonumda biraz kitap okudum. Sherlock Holmes kitaplarını çok seviyorum okumak kafamı dağıtıyordu. Kitabımı bırakıp hazırlandım.
Hakan ile buluşacağımız kafeye girdiğimde:
"Hoş geldiniz Yasemin Hanım üst kata alalım sizi." dedi çalışanlardan biri.
Şaşırmıştım ama merak da ediyordum. Hemen üst kata çıktım. Karanlıktı ve birden ışık yandı.
"İyi ki doğdun Yasemin, iyi ki doğdun Yasemin!"
Şaşkınlığımı gizleyememiştim. Hakan elinde kırmızı bir gülle gülümsüyordu. Arkasında Meltem, Meltem'in nişanlısı Okan ve Ezgi vardı.
Hakan'a sarıldım, sımsıkı sarıldım. Sürprizini çok beğenmiştim. Diğer arkadaşlarıma ve Ezgi'ye de sarıldım.
" Ben ... Ben bugünü unuttum . Çok teşekkür ederim size"...
Meltem:
" Biliyorum arkadaşım. Sen unutursun ama biz unutmayız işte böyle" dedi. Bir kez daha sarıldım O na.Pastayı getirmişlerdi, tam üfleyecekken Meltem "Dilek tut." dedi. Âdet yerini bulsun diye gözlerimi kapatıp dua ettim. Gözlerimi açtığımda Hakan bir dizini yere değdirmiş ve diz çökmüştü. Bana bakıp arkasına sakladığı kutuyu çıkardı.
"Yasemin benimle evlenir misin?"
Bir an dilim tutuldu sandım, kutunun içinde gümüş tek taş bir yüzük vardı. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Meltem:
"Cevap vermeyecek misin" dedi ağzı kulaklarında."Evet, Kömür Gözlüm seninle evlenirim." dedim. Sonra💚 şarkımız çalmaya başladı.
"Dualar eder insan, mutlu bir ömür için
Sen varsan her yer huzur, huzurla yanar içim.."Ayağa kalkarak beni kendine doğru çekti ve kendimi onun kollarında buldum.
Hakan : "Bu yüzük aramızda, gerçeğini seni istedikten sonra takacağız." dedi.
" Beni istemek mi? Gerçekten mi?"
" Birbirimizi seviyoruz. Bence evlenmememiz hiçbir neden yok gibi ".
Bir kez daha sarıldım sımsıkı Hakan'a.
Rüya gibiydi herşey.
Mutluluk buysa eğer ben çookkk mutluyuumm
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüne Hasret Gözlerim
Novela JuvenilTam her şey bitti derken biri çıkar karşınıza. Tesadüf mü kader mi tahmin edemezsiniz. Seversiniz sevilirsiniz. Peki sonra hayat bizi nasıl yönlendirir? Yasemin de böyleydi : üzgün, hayata küsmüş.... Sevdiği adam da terk etmişti. Ama bir sür...