Bölüm-8

54 14 0
                                    

"Ne zaman gelelim diye sordum, yarın demedin mi geldik işte." yazmış. 
" Ama ben misafirliğe geleceğinizi düşünmüştüm" dedim sessiz bir şekilde .

Böyle olmuyordu ki bu işler, önce hayırlı bir iş için müsaade istenirdi. Öyle mi oluyordu ki. Ne olacak şimdi...

Utancımdan salona geçemedim. Çayları koymak için mutfağa gittim. Ezgi'yi de aldım yanıma. Ezgi :

"Abla heyecanlı mısın, ben çok heyecanlıyım ilk kez böyle bir şeye şahit olacağım da.." dedi.

"Ah Ezgi , isteme olacağını bilmiyorduk ki biz."

"Şimdi ne olacak peki?" diye sordu.

"Hiç bilmiyorum." dedim ve çayları götürdük salona.

Herkes birbiriyle sohbet ediyordu. Mahmut Amca:

"Çay mı yaptın kızım olsun çay da olur, baba sıra sende." dedi.

Hüseyin Dede birden :
"Çocuklar birbirini görmüş anlaşmış, bize de gereğini yapmak düştü. Allah'ın emri...." diyerek konuşmayı bitirdi. Kimseden ses çıkmadı. Annem şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu.

Babam "Hele bir çaylarımız içelim, konuşuruz." dedi.

Çaylar içilmiş, meyveler yenmişti.  Mahmut amca :
" Eee bir cevap vermedin arkadaşım. Ne diyorsun ? "
Babam "Bu tanışma çayımız olsun. Haftaya buyurun gelin, hayırlı bir iş için." dedi.

Mahmut Amca:
"Bir hafta çok iki gün sonra gelelim, Hakan 'ın 20 günü var anca, daha çok geleceğiz galiba." dedi gülerek.

Babam "Tamam olur, çocukluk arkadaşıyız nasılsa." dedi. O da gülüyordu.

Hakanlar gitmek için müsade istediler. Tam olarak ne olmuştu anlamamıştık.  Ama iki gün sonra beni istemeye geleceklerdi, önemli olan buydu.

Mutfakta işimi bitirip odama çıkmıştım ki Hakan aradı.

"Eee... Noldu şimdi." dedi.
"Babana kız isteyeceğini ne zaman söyledin?"
"Yemek yerken söyledim ne oldu ki?"
"Bu işler böyle değil sanırım keşke Meltemlere sorsaydık."
"Geçti artık 2 gün sonra oradayız." dedi.

Sonra Meltem'e anlattım. Akşamki olanları. Gülmesi bitince :
"Ben de gelsem ya o gün size." diye resmen yalvardı.
" Meltem inanmıyorum sana. Ben burda şaşkınlığımı anlatıyorum sen de gülüyorsun"
" Ama çok komik olmuş. Bende yanında olayım olamaz mı?"
Tabiki gelebilirsin ." dedim ben de.
Telefonu kapatınca nedense bende güldüm bir an. Bakalım yarın bizi neler bekliyor diyerek uyumaya çalıştım.

Meltem anca ikindi olunca geldi.
" Sabahın köründe gelirsin diye bekledim ama nedense geç geldin " dedim gülerek.
" Gelecektim de annem ayıp olur diye göndermedi " dedi ciddi bir şekilde.
Beraber işe koyulduk.Konuşarak , gülerek işlerimizi bitirdik. Meltem iyiki geldi. Canım arkadaşım. Sonra bana kıyafet baktık. Giyinip indik.

Hakanlar gelmişti. Mahmut Amca "Kızım Bu kez kahve yap bize." dedi koltuğa otururken.

Babam da "Önce bir otur bakalım, gerisi kolay."

Bu adamlar neden gülüyordu anlamamıştık.

Kahveleri getirdim ve Hüseyin dede aynı konulara geldi.
"Kahveler içildi, Allah'ın emri...." dedi.

Babam da "Biz bir düşünelim, iki gün sonra gelin cevabımızı verelim." dedi.  Mahmut amca :
" Siz nasıl uygun görürseniz öyle olsun. Biz cevabınızı almak için yine geleceğiz" dedi. Kahveler içildi. Sonra pek sohbet ortamı kurulmadan müsaade istediler .

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin