İhtiyaç duyduğum her anda ilaçları içmeye başladım. Her ellerim titremeye başladığında , duygularım karmakarışık olduğunda, kendimi yalnız hissettiğimde ....
Günden güne bişeylerin değiştiğini anlıyordum. Aynada kendimi tanıyamaz olmuştum. Zayıflamıştım iyice. Hakan bile aklıma gelmiyordu artık. Hep evdeydim dışarı da çıkmıyordum. Zayıflığım fark edilecek derecedeydi.
Birkaç zaman sonra kendimdeki değişikler daha da dikkatimi çekmeye başladı. Biraz araştırma yaptım ve bu ilaçların ne olduğunu anladım. Geç farkına varmıştım. Nasıl anlamamıştım ki bunu ben. Aykut dediği oldu. Beni bir şekilde kendine mecbur bıraktı. Ve ondan başka şansım yoktu biliyordum. Bu durumu kabullenmek çok zoruma gitmişti.Evdekiler de bendeki değişimin farkındaydı. Ama bana pek bişey söylemiyorlardı. Belki de depresyonda olduğumu düşündüler. Böyle düşünmeleri daha iyi olurdu aslında. En azından bana karışmazlardı. Zaten bu ilaçları bırakmak istediğimden bile emin değildim ki.
Zamanla aldığım paket bitti. Başka çarem de yok gibiydi. Mecburen Aykut ile görüşmem gerekiyordu.
Aradım ama eve bişey göndermeyeceğini benim gidip almam gerektiğini söyledi. Ne yapabilirdim ki . Kabul ettim.Anneme dışarı çıkacağımı söyledim.
" Kaç gündür çıkmıyorsun zaten. İyi misin kızım ? Benimle konuşmak ister misin?"
" İyiyim, bişeyim yok. Biraz hava almak istiyorum."
"Dikkat et kendine. Ben buradayım istediğin zaman konuşabilirisin benimle.Çok geç kalma olur mu?"
"Geç kalmam."Biraz ters konuştuğumun farkındaydım. Ama nasıl anlatabilirdim ki içinde olduğum durumu.
Aykut ile buluşacağımız yere gittim. O çoktan gelmiş beni bekliyordu." Nasılsın bebeğim? Beni tekrar aramana o kadar sevdim ki. Bence daha sık görüşmeliyiz ."
" Bana bebeğim deme. Senle mecbur kaldığım için görüşüyorum. Beni bu pisliğe sen alıştırdın. Bununla da övünüyorsun."
" Sonunda anladın yani.Olsun anlasan ne olacak ki bebeğim. Bana gelmen beni o kadar mutlu ediyor ki. Bir de beni sevsen keşke. Ama seni zorlamayacağım. Sen kendin isteyeceksin zamanla beni."
" Asla istemeyeceğim.Hadi ver hemen . Sana katlanamıyorum daha fazla."
" Bir dahaki sefere benim istediğim yere geleceksin. Anca o zaman alabilirsin sonraki paketi. Anlaştık mı?"
Biraz düşündüm sessiz kaldım. Sonra "tamam" diyerek paketi alıp uzaklaştım yanından.Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyordum ama kullanınca tüm sıkıntılarım gidiyordu. Mesela Hakan'ı hiç düşünmüyordum, onun için üzülmüyordum, ağrım olmuyordu, kendimi çok iyi hissediyordum. Bu da ilaçları daha çok sevmeme sebep oluyordu.
Annem ara sıra odama gelip benimle konuşmaya çalışıyordu.
" Kızım sen iyi değilsin. İyice zayıfladın, hasta da olacaksın bu gidişle. Benimle konuşmak ister misin?"
"İyiyim anne bişeyim yok benim. Yalnız kalabilir miyim mümkünse?"
" Ama Yasemin ?"
" Anne iyiyim dedim . Konuşmak da istemiyorum."
Annem üzgün bir şekilde dışarıya çıktı.Annemi kırmış olmak beni üzdü aslında. Agrasif olmak elimde değildi.Hele annemle bu tonda konuşmayı hiç istemezdim. Keşke elimden başka bişey gelseydi.Bu şekilde dört beş haftam geçti. Aykut'a bahaneler uyduruyordum. O da eve gönderiyordu.Son gönderdiğinde yine pakete not bırakmıştı:
" Artık eve göndermek yok. Sen gelceksin almaya. Gelmezsen ilaçları unut."Sabah erken saatte uyandım . Evde fazla kaldığım için dışarı çıkmaya karar verdim. Temiz hava almak iyi gelecekti.
Hazırlanırken Meltem aklıma geldi. Arayı ne kadar da açmıştım. Bahaneler buldum hep görüşmemek için. Mesajlar ve konuşmalarla idare ettim uzun süre. Ama Meltem 'i çok özlemiştim. Ona gitmeyi düşündüm. Aradığımda evde olduğunu söyleyince çok sevindim ve geleceğimi söyledim. Güzelce makyaj yapıp evden çıktım. Beni kötü görsün istemiyordum hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüne Hasret Gözlerim
Novela JuvenilTam her şey bitti derken biri çıkar karşınıza. Tesadüf mü kader mi tahmin edemezsiniz. Seversiniz sevilirsiniz. Peki sonra hayat bizi nasıl yönlendirir? Yasemin de böyleydi : üzgün, hayata küsmüş.... Sevdiği adam da terk etmişti. Ama bir sür...