Bölüm -34

13 5 0
                                    

Hakan dediği gibi bana yardımcı olmaya başladı. Hemen bir hastanede tedavi ayarladı. Kısa sürede her şeyi ayarlamıştı benim için.
Annem her şeyi biliyordu ama babam...
Babama nasıl  söyleyecektik yada nereye kadar saklayabilirdik. Hakan'ın dediğine göre en az on - on beş gün hastanede kalmam gerekiyordu. Aldığım ilaçlar düşük dozda olduğu için tedavi hem kısa hemde daha çabuk olacakmış. Bu haberle çok mutluydum.
Hakan'a babama hala söyleyemediğimizi anlattım.
" Güzelim her şey hazır. Artık söylememiz gerek. Ben oraya geliyorum. Beraber söyleriz olur mu?"
"Çok iyi olur. Ben yapamayacağım çünkü."dedim.
Gün boyu annemle fısır fısır konuşmamız babamın dikkatini çekti .
" Siz de bir hal var ama ... Durun bakalım anlarız sonra..."

Annemle bakıştık hemen. Annemin gözlerinde endişe vardı. Tam babama bişeyler söyleyecekti ki kapı çaldı. Hakan gelmişti şükür. İçimde bir rahatlama oldu hemen. Babam Hakan'ı görünce şaşırdı biraz .
"Hakan ne zaman geldin sen. Hoşgeldin."
"Bir kaç gün oldu Mesut amca. Sizinle konuşmamız gereken bir durum var da."
" Nasıl bir durum? Düğünle ilgili mi yoksa ? Sizin aranız kötüydü Yasemin öyle söylemişti.Barışmadınız galiba. Düğüne bir şey diyemem. Yasemin nasıl istiyorsa öyle olur. Hem benim kızımı neden üzdün sen?"

Hakan bu kadar soru peş peşe gelince dondu bir anlığına.
" Öncelikle Mesut amcam yanlış anlaşılmalar yüzünden üzdük birbirimizi ama sorunlarımızı düzelttik. Düğün için ben de bir şey diyemem."
" Ne demek diyemem Hakan. Sen benim kızımı sevmiyor musun . O halde burda ne işin var?"

Şimdi de ben donup kalmıştım o an. Hakan'ın vereceği cevabı çok merak etmiştim. Konu nasıl da dağıldı hemen.
" Tabiki seviyorum hem de çok seviyorum. Ama anlatmam gereken daha doğrusu bilmeni istediğimiz bir konu var ."
Ve Hakan hiç ara vermeden bir nefeste anlattı gerekli şeyleri. Ben de ayrıntıya girmeden Aykut ismini vermeden anlattım olanları. Babam sessiz bir şekilde beklemeye başladı. Hiç tepki vermedi. Ve bu hepimizi tedirgin etmeye başladı. Sonra bir anda babam:
" Böyle bir şeyi benden nasıl saklarsınız? Hele sen Yasemin bunu kendine hatta bize nasıl naparsın? Odana git gözüme gözükme."
Nasıl savunabilirdim ki kendimi . Sadece ağlamaya başladım ve kanepeye yığıldım. Annem de ne diyeceğini bilemeden yanıma oturdu. Hakan o sırada benim yerime konuşmaya başladı. Suçu kendi üzerine aldı. Sebebinin kendisi olduğunu söyledi. Ama babamın çatık kaşları hiç inmedi.
" Mesut amca bana güvenin ne olur. Ben buradayım. Bu süreçte Yasemin'i yalnız bırakmayacağım. Bunu hep birlikte atlatacağız. İyi olacak."
Hakan'ın konuşurken babam benden gözlerini ayırmadı hiç. Benim çaresizliğimi anladı sanırım. Sonra kalkıp bana sarıldı.
"Bir daha asla böyle bir işe kalkışmayacaksın tamam mı. Ben yanındayım ve ne gerekiyorsa yapacağım. Seni affetmiş değilim. Ama elimden geleni yapacağım kızım."
" Babam seni çok seviyorum . İyiki varsın."

Sonra Hakan'a dönerek:
"Senin de burada olman şimdi içimi daha da rahatlattı. Peki nasıl bir süreç olacak . Ne yapmamız gerekiyor. İşe yarayacak mı?"

Hakan her aşamayı babama anlattı . Ve biz de dinledik hepsini. Zor bir süreç olacaktı. Ama kararlıydım. Asla pes etmeyecektim. Babam biraz daha rahatlamıştı.
Her şey konuşulup planlandı. Tedavinin hemen başlayacak olması hepimizi mutlu etti. Hakan gitmek için müsade istedi. Onu kapıya kadar geçirmek için kalktım .
" Çok teşekkür ederim. Sen olmasan babama nasıl anlatırdım."
"Her şey güzel olacak . Sen yeter ki vaz geçme . Ben artık hep yanındayım ."

Hakan gidince babam benimle konuşmak istediğini söyledi. Yanına gittim. O kadar sıcak ve içten konuştu ki benimle . Sahip olduğum aile için çok mutluydum.
~~~~~~~

Aşağı yukarı on beş günlük bir tedavinin ardından nihayet hastaneden çıkıyordum. Zor günler geçmişti artık. Ailemin desteği ve Hakan'ın ilgisi ile daha da iyiydim. Geri kalan tedavi aşamalarını evde olacaktım. Ve bu beni çok mutlu etti. İyileşmek eskisi gibi olmak kendimi çok iyi hissettiriyordu.Benden daha kötü olanları gördüm hastanede. Allah'ım hepsinin yardımcısı olsun.

         Eve geldiğimizde kapıyı benim açmamı istediler. İçeriye girdiğimde gözlerime inanamadım. Salon süslenmişti balonlar , çiçekler. Ve "EVİNE HOŞGELDİN" yazan bir pankart da vardı. 
    Annem:
" Hakan'ın fikriydi kızım. Biz de beğeneceğini düşündük." Dedi.
     Biz Hakan ile salona geçerken annem ile babam da yukarıya çıktılar. Hakan hemen sarıldı bana . Bu şekilde saatlerce kalabilirdim.
" Her şey için teşekkür ederim. Bana destek oldun, beni bırakmadın.Her gün yanımdaydın."
      "Seni asla bırakmayacağım güzelim. Ben teşekkür ederim. Hem iyileşmeyi kabul ettiğin için ve tekrar hayatımda olduğun için.Seni seviyorum."
   "Hep yanımda ol.Bende teşekkür ederim. Her şey için.Peki şey... Aykut ne olacak?"
"Ben o konuyla ilgileniyorum canım. Sen merak etme. Bir çok suçtan sabıkası bile varmış ama kendini çok iyi saklıyormuş. Bakalım bir şekilde yakalanacaktır elbette."
"İnşallah" dedim sadece .

      Keşke bir an önce yakalansa  da hepimiz rahat etseydik.ikimiz de biraz sustuk. Hakan beni gerçekten seviyor muydu. Yoksa sadece iyileşmem için oyun mu oynuyordu bilmiyordum. Ama devamlı aklımda soru işaretleri geziyordu.
"İznin daha var mı?" Dedim.
"Bir kaç güne gitmem gerek. Ama kendini iyi hissetmezsen, kal dersen biraz daha kalabilirim."
"İyiyim ve daha iyi olacağım. Bu kadar bile ilgilenmen benim için çok güzel. Yani şey... Sırf ben iyileşeyim diye yanımda olduysan teşekkür ederim. Hem belki bu yüzden bile bana ilgili ve eskisi gibi davranmış olabilirsin. Sonuçta..."
" Aaaa kızım neden hala ayaktasın . Dinlenmen gerek değil mi?"
Annemin gelmesiyle konuşmam yarım kaldı . Hakan da cevap veremedi. Sonra babam da geldi . Annem atıştırmalık bişeyler hazırlamak için mutfağa gitti.Hakan da sonra yine geleceğini , biraz da ailesiyle vakit geçireceğini söyleyerek gitti.
Canım annem hemen atıştırmalık yiyecekler hazırladı. Yemek yerken eskisi gibi sohbet sohbet ettik. İyileşiyordum ve bu mutluluğumu ailemle birlikte yaşıyorduk.
Annem salonda yatmamı istese de kabul etmedim. Ne çok özlemiştim odamı , yatağımı. Ne güzel yatmıştım ki Meltem aradı:

"Datlım nasılsın? Çıktın hastaneden ama ben gelemedim. Yanında olmak isterdim."
"Olsun datlım ne olacak. Devamlı telefonda görüştük ya o bile yeter."
" Tabi arayacağım iyileştin ve sana kavuştum."
" Aslında Meltem sana büyük bir teşekkür borçluyum. Sen benimle konuşmasan ve Hakan'ı aramasaydın. Kim bilir ne hallerde olurdum ben."
"Lafı bile olmaz . Senin için doğru olanı yaptım ben. Hem Hakan ne zaman gidiyor?"
"Bir kaç güne gidecek."
"O halde yarın bize akşam yemeğine geliyorsunuz. Küçük bir kutlama gibi düşün."
"Aaa sen hamilesin , uğraşma . Sonra görüşürüz biz seninle."
Ama Meltem bu kabul eder mi?
"İtiraz yok yarın bendesiniz. Hadi dinlen sen."

Telefonu kapatırken gülümsedim. Deli bu kız ya. Acaba Hakan'ı arasamıydım. Belki uyuyordur diye mesaj attım.
" Hakan yarın Meltem bizi yemeğe davet etti. Uğraşma dedim ama dinlemedi. Müsait misin yarın ?"
Biraz aradan sonra cevap yazdı .
" Evet haberim var . Gideriz tabi ."
Yine soğuk bir mesaj attı bana . Haklı olabilir miydim . Ama iyileşmem için böyle yapsa bana bu kadar yakın davranmazdı ve öpmezdi beni . En azından yarım kalan konuşmam için beni arayabilirdi. Öyle bişey yok diyebilirdi ama hiç bişey yazmadı ve aramadı da .
Dişlerimi fırçalayıp yatağıma yattım tekrar. Mesaj geldi.
" Konuşmamız yarım kaldı . Yarın devam ederiz güzelim.Seni seviyorum."
Gülümsedim mesajına. Sevmese neden yazsın ki . Belki de uzun süreden sonra ilk kez böyle huzurlu uyuyacaktım.

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin