Bu aylardır duymadığım sesti.
" Hakan!"Dedim şaşırmış bir halde. Karşıma geçip oturdu. Yüzüne bakmamaya çalışıyordum ama O gözlerini benden ayırmıyordu, fark edebiliyordum." Yasemin merhaba. Seninle konuşmak için geldim. Nasılsın?"
"Ne konuşacağız ki. Sen değil miydin bitti diyen."
"Resimleri görünce hazm edemedim. İnanmak istemedim. Zamana ihtiyacım var dedim. Toparlamam gerekiyordu ."
" Beni arayıp açıklamamı bile istemedin Hakan. Şimdi de benim zamanım yok" diyerek masadan kalktım.
" Gitme konuşalım" dedi.
Dönüp gözlerine baktım. Göz göze gelince hafif gülümsedi. " Ah be gamzelim. Gülüşüne hasret kalan gözlerim senin bu gülüşüne nasıl dayanacak" dedim içimden. Daha fazla bakarsam gözlerine boynuna atlayabilirdim.
Hiç bişey demeden oradan uzaklaştım. Kafeden çıkmıştım ki Aykut ile karşılaştım. Hakan'ı görünce Aykut ile görüşeceğim aklımdan çıktı." Bebeğim nereye böyle? Geldim işte, hadi gidelim" dedi Aykut.
" Senle hiç bir yere gelmiyorum. Eve gidiyorum."
" Ne demek gelmiyorum.Bir yere gideceğimizi söylemiştim."
" Artık sana muhtaç olmayacağım. Senden de o ilaçlardan da kurtulacağım."
"Bunu yapamazsın sen benimsin anladın mı?"Aykut gözü dönmüş şekilde kolumdan tuttu , beni sarsmaya başladı.
"Bırak beni. Artık iyileşmek istiyorum. Ne olur bırak" dedim ama bırakmaya hiç niyeti yoktu."Bıraksan mı acaba kızı."
Aykut sese doğru döndü.
" Sen nerden çıktın lan. Bas git. Yasemin artık benim."
" Yaptığın her şeyden haberim var . Demek ki ilk önce senle hesaplaşacakmışız. Çek ellerini ondan."
Aykut:
" Gel de sen al istersen" der demez Hakan Aykut'un üzerine atladı. Birbirlerine yumruk sallıyorlardı.
Hakan'ın neyden haberi vardı? Ne demek istiyordu ki ?
" Durun yapmayın. Yeter !" Diye bağırdım ama durmaya hiç niyetleri yoktu . Sonra
"Yardım edin . Kimse yok mu? Yardım edin" diye bağırdım tekrar. Şükür ki kafeden birkaç kişi çıktı . Onları ayırmaya çalıştılar.
Gördüklerime inanamadım . Hakan'ın çıkıp gelmesi, Aykut'un beni sahiplenmesi..." Ne haliniz varsa görün" diyerek uzaklaştım oradan. Arkama bile bakmadan yürüdüm.
Hangi ara eve geldim anlamadım . Yolda gelirken hep aynı şeyi düşündüm. Hakan neyi biliyordu..Annem kapıyı açınca nefes nefese olduğumu gördü. Korkmuş bir şekilde :
" Kızım ne oldu. Neden nefes nefesesin? Yoksa biri mi takip etti?"
"İyiyim anne biraz dinleneyim , anlatırım."Odama kendimi zor attım. Hakan beni nasıl buldu? Onu görünce neden kendimi güvende hissettim. Ve her şeyi biliyorum dediği neydi.
Ben bunları düşünürken annem odama geldi." Kızım iyi misin?Rengin benzin atmış."
" Değilim anne, hiç iyi değilim."Anneme sarılarak ağlamaya başladım. Onun şefkatli kollarını o kadar özledim ki. Annem saçlarımı okşadı. Ben ise kaç haftadır onlardan uzak kaldım. Görmezden geldim. Kendime ne kadar da kızıyorum. Bunun üzerine bir de Hakan'ın gelmesi. Bütün duygularımı alt üst etti.
" Hakan gelmiş ve benimle konuşmak istediğini söyledi."
"Aaa ne zaman gelmiş peki? Konuştunuz mu? Bu yüzden mi üzgünsün? Yoksa daha kötü şeyler mi söyledi? Kızım konuşsana."
Biraz önce olanları nasıl anlatabilirdim ki.
" Hayır anne. Konuşmak istemedim. Onu görünce ne kadar özlediğimi anladım. Hala çok seviyorum anne."
" İstersen ben konuşayım. Ya da ailece..."
Annemin cümlesini tamamlamasına izin vermedim.
" Olmaz konuşma asla. Zamanı gelince konuşacağım ben. Ama şimdi değil. Onun gelmiş olmasına alışmam gerek."
" Tamam kızım . Sen nasıl dersen öyle olsun. Umarım halledersiniz aranızdaki sorunları. Ben çıkayım sen dinlen biraz."
Annem çıkınca hemen yatağa girip yorganı üzerime çektim. Gözyaşlarım kuruyana kadar ağladım.
~~~~~~Hakan'ın attığı mesajları saymazsak gün içindeki rutinliğim devam etti gün boyu. Uyan yemek ye ,yat. Değişen hiç bişey olmadı.
Sonra Hakan yine mesaj attı.
" Yasemin ne olur mesajlarıma cevap ver. Konuşalım. Belki her şey normale döner."
Mesajlarına cevap vermek için can atsam da yapmadım, yapamadım. Kendimde o cesareti göremedim. Her şeyi anlatmak istedim , yapamadım.
Gelen mesajla birlikte telefonu aldım masadan.
" Yasemin ne yaptığını sanıyorsun sen?O herifle tekrar hesaplaşacağız. Sen benimsin, ben olmadan yapamazsın anladın mı?"
Aykut'un mesajını okuyunca iyice sinirlendim. Telefonu kapatıp bir kenara bıraktım. Git gide artan titremelerimi durdurabilmek için uyumaya çalıştım.Sabah erken kalktım. Saate baktığımda babamın çoktan evden çıkmış olduğunu anladım. Bu yaşadıklarımla tek başıma karşı koyamazdım. Annemle konuşup her şeyi anlatmalıydım. Aşağıya indiğimde annem kahvaltı hazırlıyordu.
" Anne gel şöyle oturalım, anlatacaklarım var" dedim. Annem bu konuşmayı beklediği için hemen işini bırakıp yanıma oturdu.
"Anne nerden başlayacağım bilmiyorum . Anlattıklarımı duyunca eminim çok kızacaksın . Ama daha fazla dayanamıyorum, desteğine ihtiyacım var."
" Merakta bırakma insanı."
"Arkadaşımda kaldığım o hafta vardı ya. Aslında ben arkadaşımda kalmadım anne."
" Ne demek o ? Bi şeyler sakladığın belliydi."
"Hani o gün Meltem'e gidiyorum diye çıkmıştım ya. O gün beni Aykut kaçırdı...." diyerek her şeyi anlattım anneme. Annem göz yaşları içinde dinledi beni.
" Bize neden anlatmadın bunları? Nasıl sakladın kızım? Hemen bunları babana anlatmalıyız. Şikayet etmeliyiz."
"Hayır anne şimdilik babam bilmesin. Bir şekilde ikimiz halledelim olmaz mı? Şikayet işini sonraya bırakalım."
"Böyle bir şeyi nasıl saklarız. Cezasını çekmeli O . Hem de en ağır şekilde."
"Annem sakim ol. Ben bir tedaviyeye başlayayım. Sonra babama anlatırız."Annem üzgün olduğumu daha da anlayınca istemsiz kabul etti. Canım annem . Ona anlatınca nasıl da rahatladım. Yanımda olduğunu bilmek bana daha da cesaret verdi.
" Birazdan dışarı çıkacağım anne. Birkaç hastaneye gitmeliyim. Bir an önce başlayalım tedaviye."
"Tamam kızım. Ama önce kahvaltı yapalım."
Ben kahvaltı yaparken annem hiç bişey yemiyordu. Ona baktığımda için için ağladığını gördüm . Ona sarıldım.
" Her şey daha iyi olacak anne ." Dedim.
Hazırlanıp aşağıya indim. Tam çıkacakken annem :
" Telefonunu aldın mı? Beni arayıp haber ver. Merakta koyma beni." Dedi.
Nasıl da unutmuştum. Hala kapalıydı telefonum. Odama geri çıkıp açtım telefonumu.Direkt araştırma hastanesine gidecektim. Orada hemşire tanıdıklarım vardı. Bana yardımcı olabilirlerdi. En azından yönlendirlerdi beni. Bir an önce ilk adımı atmalıydım.
Hastanenin giriş kapısından girmiştim ki Hakan ile göz göze geldik. Ne işi vardı ki şimdi bunun burada. Başımı hemen çevirdim. Yanından geçip gidecektim ki:
" Lütfen Yasemin konuşalım. Böyle benden kaçarak bir şey elde edemezsin."Haklıydı. Buna daha fazla nasıl dayanabilirdim ki. "Peki" dedim ve hastaneden beraber çıktık. Yolumuzun üzerinde bir kafeye girdik. Boş bir masaya doğru giderken garsona iki çay demeyi de ihmal etmedi. Oturur oturmaz:
" Ne işin vardı hastanede? Bir ikincisi ise bunu kendine neden yaptın Yasemin?"
"Hiiçç bir arkadaşıma bakmaya gelmiştim. Hem ne yapmışım ki kendime?"
"Kullandığın şeyden bahsediyorum Yasemin."
"Ne kullanıyormuşum ki ben?"
"Sorularıma neden soruyla cevap veriyorsun? Önceliğimiz bu konu ama netleşmesi gereken bir konumuz daha var."
" Neymiş o konu acaba ? Hem sen neden geldin ki ?"
"Senin için bizim için geldim. Fotoğraflar elime ulaşınca o görüntüleri hazmedemedim. Zaman istedim senden. Sonra kafamda ölçüp tartınca sana mesaj attım. Ama sen Aykut denen o .... ile görüşmeye başladığını seni unutmamı yazdın. Ne yapabilirdim ki ?"Bu nasıl olabilirdi ki. Ben ne mesaj gördüm ne mesaj attım. Kendini haklı mı çıkarmaya çalışıyordu acaba.Yine titremeye başladım. Terliyordum yine. Dayanamıyordum buna.
"Lavaboya gitmem gerek" diyerek kalktım. onun göremeyeceği bir yere geçip o ilaçtan bir tane daha aldım. O' nun yanında daha kötü olmak istemiyordum çünkü. Bunlara bir kez daha ihtiyacımın olması beni üzmüştü. Ama bu son dedim kendime uzatmadan bu işten kurtulmalıydım.Kurtulmayı istiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/231058704-288-k988365.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüne Hasret Gözlerim
Novela JuvenilTam her şey bitti derken biri çıkar karşınıza. Tesadüf mü kader mi tahmin edemezsiniz. Seversiniz sevilirsiniz. Peki sonra hayat bizi nasıl yönlendirir? Yasemin de böyleydi : üzgün, hayata küsmüş.... Sevdiği adam da terk etmişti. Ama bir sür...