Bölüm -36

15 3 0
                                    

Sabah sabah yaşadıklarım kabus olmalıydı. Başka bir açıklaması nasıl olabilirdi ki. Odamda sağa sola dönerken aşağıda olanları anlamaya çalışıyordum.
" Yasemin konuşalım mı artık" dedi Hakan. Ne diye geldiyse odama .
"Ne konuşacağız ki?Meltemlerde anlattıklarını bir de bana mı anlatacaksın? Beni sevmediğini , sırf iyileşmem için yanımda olduğunu mu söyleyeceksin. Hiç zahmet ettme. Hepsini duydum ben."
"Bu şekilde düşünmene sebep olduğum için özür dilerim. Ama keşke gitmek yerine kalıp sonunu dinleseydin."
"Sonunu mu ? Ne değişecekti ki?"
"Hem hala telefonun neden kapalı ? Açar mısın?"
"Sanane ya kapalıysa ."
"Peki o halde benden dinle . İlk önce anlattım sana bir oyunun içindeydik. Okanla konuşurken de aynı şeyleri söyledim."
"Tabi duydum orasını."
"Tamam. ' İyileşmesine yardım etmek için gelecektim. Sonra anladım ki aradan ne geçerse geçsin Yasemin'i hala çok seviyorum. Bir daha bırakmam' dedim. Sen bunları duymadan çıkmışsın hemen. Hatta hayırlısıyla evlenelim de kılıbık bile olmaya razıyım."dedim.
" Beni kandırmak için böyle diyorsun."
" Hayır güzelim . Öyle bir düşüncem olsa babanla olan konuşmamı yapmazdım. Yanlış anlaşılma için özür dilerim. Ben seni seviyorum. Hayatımda olduğun için çok mutluyum."

Duyduklarıma inanamadım. Doğru olabilir miydi . Babamla olan konuşmasını hatırladım. Ona da yalan söyleyemezdi ki. Bir yanlış anlamam ile her şeyi bozacaktım. Hakan da bir cevap bekleri gibi bana bakıyordu. İnada artık ne gerek vardı. Her şeyi de anlatmıştı. Sevmese neden bunları söylemek için çabalardı ki. Sarıldım hemen .
" Benim suçum , üzgünüm. Ben de seni seviyorum."dedim.

Sonra annemin seslenmesiyle aşağıya indik. Annem bizi bir göz ucuyla süzdü sanki.
" Her şey yolunda mı çocuklar?"dedi.
" Evet anne."
"Peki kızım sen hazırlanabilecek misin?"
"Neden hazırlanacağım ki ben. Dışarı mı çıkacağız Hakan?"
"Tabi unuttuk en önemli konuyu. Hani yakın bir arkadaşım var diyordum. Kız arkadaşının adı Miray demiştim. Hafta sonları nişanları olacakmış. Senin de gelmeni istedim. Eğer sen de istersen beraber gidelim mi?" Dedi Hakan.
Annem ile babama baktım . Annem hemen cevap verdi:
" Biz isterse gidebilir dedik kızım."
" Çok isterim. O zaman ben hemen çıkıp hazırlanayım. Peki baba kaç gün kalayım?"dedim gülerek.
"Nişana üç gün var madem sende ertesi günü gelirsin." dedi.

Hakan da gitmek için kalktı. O gidince hemen valizimi hazırlamaya başladım . Telefonumu da açtım. Bir sürü mesaj geldi. Meltem Hakan'ın anlattıklarını yazmıştı mesajda . Demek ki hepsi doğruydu. Mesajları okudukça kendime kızdım. Sonra bir mesaj daha geldi.

"Benden kurtulduğunu düşünme sakın Yasemin!"

Hemen Hakan'ı arayıp Aykut'un mesajını okudum. Van'a gitmeden polise gidip şikayetçi olmamızı söyledi. Geç bile kalmıştık aslında. Ama olsun belki bir faydası olurdu anlatacaklarımın.
Eşyalarımı hazırladım .Nişan için de iki tane elbise aldım yanıma ne olur ne olmaz diye. Babamların yanına indim. Babam tembihlere başlamıştı bile. ' Dikkat et oralarda , havasına aldanma . Aynı evde kalırsınız galiba , sana güveniyoruz biz' babamın son söylediğiyle utanmıştım. Bakışlarımı kaçırdım .
Hakan gelince ,annemlere Aykut'tan şikayetçi olacağımızı söyledi. Babam da ' çok iyi bir karar . Zaten geç bile kaldık şikayet için.' Dedi. Evden çıkarken babam Hakan'ın omzuna elini koyup:
" Kızım sana emanet" dedi.

Evden çıkınca ilk önce karakola gittik. Şikayetçi olduk.
"Bu bilgiler bizim için çok iyi oldu. En kısa zamanda yakalarız inşallah." Dedi komiser bize.
"Biz de öyle umuyoruz cezasını çeker inşallah" dedi Hakan.

Oradan çıkınca hava alanına gittik. İlk kez uçağa binecektim . Biraz heyecanlıydım biraz da korkuyordum. Valizlerimizi verip uçağa doğru ilerledik.
"Sanki biraz korkuyor musun"dedi Hakan gülerek.
"Aslında evet . İlk uçak yolculuğum olacak. Biraz tedirginim."
" Korkma hiç. Zaten hiç anlamazsın ne çabuk geldik dersin." dedi.
Yerlerimize geçtik, cam kenarına ben oturdum.  Hakan tedirginliğimi fark etmiş olacak ki elimi tuttu. Uçak kalkarken gözlerimi kapattım. Ama korktuğum gibi olmadı . Uçakta olduğumu fark etmedim bile. Hatta uçak yolculuğunu çok sevdim. Belki de yanında biri olduğu için rahattım . Tek başıma cesaret edemeyebilirdim.
Fotoğraf çektik bir  sürü. Hakan'a :
"Çok fotoğrafım olsun bir daha binmem sanırım uçağa" dedim. Hakan nasıl güldü bu sözüme.
"Hem sevdim diyorsun hem binmem diyorsun"diye gülmeye devam etti. Sonra bende gülmeye başladım.Sohbet ederken istemesemde uykum geldi. Biraz gözlerimi dinlendireyim derken uyumuşum.
Hakan'ın seslenmesiyle uyandım. Uçaktan inip valizlerimizi almaya geçtik. Eşyalarımızı alıp havaalanından çıkarken Hakan'ın telefonu çaldı.
" Geldim brader , yok gelme ben giderim sağol"
Bana dönüp " Selman. Nişanlanacak olan arkadaşım. Eve bırakamak istedi ama gerek yok. Biz gideriz ." Dedi. Bende gülümsedim.
Hava alanı Hakan'ın evine uzakmış. Yol boyunca etrafıma baktım. Şimdiden beğenmiştim bile.
      Hakan'ın oturduğu apartmanın önüne geldik. Etrafa baktım biraz. Yan tarafında park , karşısında marketler... Yeri güzeldi. Üçüncü kata çıktık, eşyalarımızı koyduk. 2+1 olan ev gözüme ne güzel gözüktü bir an.

" Hoşgeldin güzelim" diyerek sarıldı bana.
"Çok hoş buldum Kara Gözlüm ."
" Yasemin uzun zamandır duymadım bu kelimeyi senden. Seni çok seviyorum."
"Ben de  seviyorum seni."dedim.

     Saat ilerlemişti iyice. Hakan esnememi fark etti hemen .
" Sen benim yatağımda uyu , ben salonda uyurum . İyice dinlen canım." dedi.
        Yani benimle uyumayacaktı. Kabul ettim odasında yatmayı. Diğer oda da olduğunu bilmek bile gülümsememe neden oldu. O kadar yorgundum ki hemen uyudum.

       Uyandığımda yanımda Hakan'ı uzanırken gördüm. Saçlarımı okşuyordu. Bir an Aykut geldi gözlerimin önüne. "Bırak beni bırak.."
diye bağırdım. Hakan'ın gülümseyen yüzü bir an şaşkın bir ifade aldı. Ne olduğunu anlamadı tabi. Beni kendine doğru çekerek sarıldı:
" Sakin ol canım. Yasemin bak ben burdayım. Sakin ol ne olur."
       Hakan 'ın sesiyle biraz kendime geldim, ama gözyaşlarımı durduramadım. Aykut diyebildim sadece . Bana daha da sarıldı.

" Sana kötü davranmadı değil mi ? Anlat bana . Ben o adamı öldürmeliydim" diyerek yumruklarını sıktı.
" Hayır hiç kötü davranmadı. Sadece bana ilaçlar verdi. Bir an seni görünce o anı yaşıyorum sandım. Etkileyeceğini düşünmemiştim ama .."
" Tamam güzelim konuşma bunları. Artık ben yanımdayım. Hepsi geçecek."

Hakan 'ın yanımda olduğunu bilmek ve görmek çok da iyi gelmişti yine. Kahvaltı için dışarı çıkmak isteyip istemediğimi sordu . Hava almak iyi olurdu tabi.
      Üzerimizi değiştirip çıktık. Çoğunlukla gittiği kahvaltıcıya götürdü beni. Ne kadar da şık güzel bir yerdi böyle. İçeri girince etrafa baktım.
" Yaa.. Açık büfe var burda"
" Tabiki. Hem unutmadım sevdiğini. Hadi karnımızı doyuralım artık." dedi.

      Kıtlıktan çıkmış gibi tabağımı doldurdum. Hakan yine tabağıma bakıp gülümsedi. Kahvaltımızı yaparken  öğlen hastaneye geçmesinin gerektiğini söyledi. Ben de biraz daha hızlı yemeye başladım.
     Sonra masaya iki kişi geldi. Hakan onları selamlayıp beni tanıttı.

" Arkadaşlar bu güzel bayan nişanlım Yasemin. Güzelim bunlar Miray ve Selman . Bizim nişanlanacak olan çiftimiz."
   " Memnun oldum." Dedim ikisine de . Miraya elimi uzattım o da beni kendine çekerek sarıldı. Bu samimi davranışı hoşuma da gitti .
" Ben de memnun oldum . Çok tatlısın ."dedi.
      Hakan :
" Ben hastanedeyken belki  Miray sana arkadaşlık eder diye düşündüm. Ne dersin Miray?"
   " Tabiki de ." dedi Miray da.

    Onlar da kahvaltıya eşlik ettiler. Hakan 'ın işe gitme zamanı gelmişti . Beni eve bırakacaktı. Miray nişan elbisesi için son provaya gideceğini gelmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de dinlenmek istediğimi söyleyince , provasını yarına erteledi. Benimle gitmek istemişti anlaşılan.
   Biz oradan ayrılırken Onlar hala oturuyorlardı. Hakan beni eve bırakıp hastaneye gitti.
     Evde olmayışını fırsat bilip temizlik yaptım. Markete de indim. Hem yemek yapmak için hem kahvaltılık için bişeyler aldım. Sonra biraz dinlenip yemek yaptım. Masayı da kurdum. Hakan aradı gelmeden.
" Bir ihtiyacın  var mı alayım gelirken. Hem yemekle uğraşma dışarı çıkarız ."
"Bir şey istemiyorum canım sen gel yeter" dedim.
     Hakan gelince hazırladığım masayı gördü.
'Neden uğraştın ki"
" Olsun . Sana yemek yapmak istedim." Dedim.
      Masaya oturduk beraber . Hakan hastanede neler yaptığını anlatarak yemeğimizi yedik. Ben sofrayı toplarken , O da film izlemek için film seçmeye başladı.
" Aşk tesadüfleri sever" filmini izlemeye başladık.
   Filmin sonuna doğru üzülmeye başladım.
"Ama neden böyle oldu ki şimdi."
"Güzelim film bu"desede etkilemişti bu film beni. Ve sonunda adamın ölmesi, kalbi kızı yaşatması... Benim iyice ağlamama sebep oldu. Hakan televizyonu kapattı.
" Sanırım senle hep komedi izleyeceğiz sulu gözlü sevgilim."
" Olur hem ben onda da ağlarsam şaşırma sakın"dedim. Sonra gülmeye başladık.
" Bana bakıp böyle gülmesene."dedim.
" Nasıl gülmeyeyim ki?"
"Böyle işte . Ama dur ya sen hep bana gülümse olur mu? Gülüşüne öyle hasret kaldım ki".

    Ellerimi yüzümü yıkamak için kalktım. Geri gelince Hakan'ın yanına kanepeye oturdum. Ve omuzuna yaslandım. Televizyon izlemeye devam ettik. Ve ikimizde burda uyuduk.

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin