Bölüm-27

30 8 2
                                    

Odama çıkınca bira an vazgeçmeyi düşündüm. Ama İnci'nin yarın dönebilme ihtimalini düşündüm.Yanıma aldığım bir elbisemi giydim . Biraz da makyaj yaptım. Çıkarken kapıda İnci ile karşılaştık.
" Yasemin çok güzel olmuşsun. Bugün çok eğleneceğiz."
" Sen de güzel olmuşsun. İnşallah eğleniriz" dediğimde merdivenler iniyorduk.
Canlı müziğin olduğu yere gittik. Burası gerçekten güzeldi. Dans edenler, müziğe eşlik ederek şarkı söyleyenler... Biz de bir kenara geçip ortama alışmaya çalıştık.
İlerleyen saatlerde biz de müziğin ritmine kendimizi kaptırdık. Birden yanımıza o Görkem denen gıcık geldi yine. Hiç oralı olmadım. Bu kez İnci ile sohbet ediyordu. İsmini sormalar, yalnız olup olmadığını sormalar.... Neyin peşindeydiki bu çocuk. Bir ara yanımızdan ayrıldı.
İnci'ye " Gidelim mi ? Konuşma şu çocukla."
Dedim.
" Ama çok tatlı değil mi? Aramızda bir elektriklenme oldu sanırım. Beraber eğlensek olmaz mı? Lütfeeennn."
" Tamam . Ama ben sohbete katılmam" dediğimde Görkem elinde içki bardaklarıyla geldi ve masaya koydu. İnci bardaklarından birini aldı , hemen birkaç yudum aldı. Bana da uzatınca içkiyi sevmediğimi başka bişey alacağımı söyledim. Ayrıldım yanlarından.
Geri döndüğümde hangi ara bu kadar samimi olduklarını anlayamadım. Aldığım sodamı masanın üzerine koydum. Tam O sırada Hakan aradı. Hemen dışarı çıktım ve oradan uzaklaştım.

" Hiç sesin çıkmadı. Merak da ettim. Napıyorsun bakalım?"
" Hiiiçç annemlerle oturuyoruz canım sen napıyorsun?"
" Nöbetçiyim bugün hastanede. Bir boşluk arasında sesini duymak istedim."
" Çok iyi yapmışsın canım.Biz de yarın döneceğiz galiba."
' Tamam güzelim . Dikkat et kendine. Öpüyorum."
" Ben de öpüyorum. Sanırım odamıza çıkacağız görüşürüz ."

Telefonu kapattığımda neden yalan söylediğimi anlamadım. Canlı müzik olduğunu, orda olduğumu neden söylememiştim ki. Belki de kızardı bana . Ne işim olduğunu söylerdi. Fazla kalmam odama çıkarım düye düşündüm.
İçeriye girdiğimde İnci ile Görkem masada yoktu. Gözlerim onları ararken dans ettiklerini gördüm. Sodamı içerken o çocukla göz göze geldik. Rahatsız edici bir gülümseme ile bana baktı.
       İlerleyen saatlerde baş ağrısı çekmeye başladım. Nedenini bilemediğim bir halsizlik çöktü. Ayakta zor duruyordum. İnciler de masaya geri geldiler. Beni o halde görünce Görkem yanıma yaklaştı.
" Yardım edeyim size" diyerek elini belime doladı.
   Fakat onu geri itmeye hiç halim yoktu. İnciye baktığım zaman O biraz daha geri duruyordu benden.
" Uykum da geldi sanırım gidelim mi buradan?"
      Sonra ikisinin de yardımıyla odama çıktık ordan. Hiç bişey düşünemiyordum sadece uyumak istiyordum. Odamın kapısına geldiğimde kapıyı zor açtım. İçeride annem vardı.
" Bu saate kadar kalmasaydınız keşke."
   Sonrasını hatırlamıyorum.

       Uyandığımda annem başucumdaydı.
"Kızım içki mi içtin sen? Dün sarhoş gibiydin. Arkadaşların getirdi seni odaya."
" Sana da günaydın annecim. Hayır sadece soda içmiştim."
  " Allah allah neden böyle oldun peki? Her neyse şimdi nasılsın?"
" İyiyim annem , hadi kahvaltıya inelim."
    Annem benden önce aşağıya dindi. Ben de toparlandım , üzerimi değiştirip indim.Bizimkilerin yanına geçtim. Biz kahvaltı ederken Görkem ile İnci yanımıza geldiler.
" Afiyet olsun. Yasemin biraz bakabilir misin?"   Demesiyle İnci'yi takip ettim.
" Yasemin seni tanıdığıma çok memnun oldum. Biz Görkem ile birlikte dönüyoruz. Bir ilişkiye başladık. Yanımda olduğun için çok teşekkür ederim."
   " Ben de çok memnun oldum . Bende teşekkür ederim . Beni odama çıkarmışsınız. Umarım Görkem iyi bir karardır senin için."
  " Ne demek canım  , rica ederiz. Hoşçakal."

      Görkem yanımıza geldi ve İnci 'nin elini tuttu. Onlar giderken arkalarından bakakaldım. Bir anda tanıdığım kız bir anda girmişti. Ama ben neler olduğunu çok çok sonra anlayacaktım.

       Babam bir gün de Bursa da kalmayı teklif edince çok sevindim. Kahvaltıdan sonra eşyalarımızı toparladık. Babamın arabanın kontrollerini bitirince yola çıktık.
      İlk bulduğumuz otele yerleştik. Vakit kaybetmeden bu güzel şehri dolaşmaya çıktık.
      Ulu camii, saat kulesi, yeşil türbe... Gün boyu dolaştık. Kış günü olduğu için fazla yer gezemeden akşam oldu. Ben illa ki gelmişken teleferik diye tutturunca canım babam bir gün daha uzattı Bursa tatilini.
       Öğle vakti hava biraz daha yumuşaktı. Teleferiğe bu vakitte çıkmak iyi fikirdi. İlk kez böyle bir manzarayla karşılaşmıştım . Şehir ayaklarının altındaydı resmen. Teleferikten inince güzel bir yemek yedik ve yola çıktık. Bu tatil hepimize iyi geldi.

      Eve geldiğimizde hepimiz çok yorulmuştuk. Herkes odasına çekildi. Sanırım iki gün yataktan çıkmayacaktım.

Sevdiğim adama mesaj attım:
   Gülüşüne hasret kaldı gözlerim
    Aşkla bakan gözlerini özledim.

Ve Hakan'dan da mesaj geldi:
   Mesafenin uzunluğu seni üzmesin
   Sol yanımda hep benimlesin.
  ~~~~~

     Yolculuk beni ne kadar da yoruyordu.Hiç kalkmak istemedim yataktan . Yatakta döndüm durdum. Bir ara annemin seslendiğini de duydum. Ama hiç oralı olmadım . Tabiki ses vermeyince annem geldi yanıma.
" Kızım hadi kalk artık.Kahvaltı masası duruyor hâlâ , in de kahvaltını yap" dedi ve indi aşağı annem.
Annem kahvaltı deyince acıktığımı hissettim. Annemler çay keyfine başlamışlardı ben de oturup kahvaltımı yaptım. Kahvaltıdan sonra " Ben biraz daha uyusam mı acaba"
" Tamam Yasemin uyu dinlen sen. Uyanınca bir temizlik yapalım olur mu?" Annemin amacı belli oldu. Temizlik için dinlenmemi istedi. Ahhh ahhh bu anneler.
Yatağıma yatmam ile uyumam bir oldu. Nefes nefese uyandım bir an. Kötü bir rüya görmüştüm. Saate baktığımda sadece iki saat uyuduğumu anladım. Üzerimi değiştirirken süpürge sesi geliyordu. Annem temizliğe başlayan anneme yardım etmek için indim aşağıya.
Annem ile bir güzel evi temizledik. Sanki bayram temizliği yaptık. Aşağı yukarı 5 gün yoktuk evde neden bu kadar uğraştık ki . Kirletecek kimse de yoktu.
Annemin telefonu çaldı. Hakan annemi arıyordu ben açtım .
" Kaç kere aradım telefonun yanında değil galiba."
" Temizlik yapıyorduk odamda kaldı telefonum. Nasılsın neler yapıyorsun canım."
" Çalışıyorum bildiğin gibi. Kış mevsimi çocuklar çabuk hastalanıyor. Sana çoğu zaman hiç yazamıyorum. Hem çok da özlüyorum."
" Ben de çok özledim. Allah yardımcınız olsun Kara gözlüm."
" Sağol güzelim kapatmalıyım.Seni seviyorum."

Annem bana doğru döndü. Bana ulaşamadığı için onu aradığını söyledim. Ben malzemeleri toparladım . Annem de yemek yapmak için mutfağa gitti.
Hakan ile konuştuğumuza göre sıra Meltemle konuşmaya geldi. Tatilimizden bahsettim ona. Nedense İnci 'den hoşlanmadığı söyledi. Bir anda oluşam bu samimiyet Meltem'i rahatsız etti. Telefonu kapatırken " Dikkat sen yine" dedi. Ben de bir anlam veremedim.
~~~~~

Uludağ'dan döneli 15-20 gün oldu. Her geçen gün düğün tarihimize biraz daha yaklaşıyorduk. Hani sayılı günler çabuk geçerdi.Bu zaman bize gelince mi duruyordu.
On beş gündür hiç dışarıya çıkmadım. Meltemle de sadece telefonda görüştük. Sesi daha da iyi geliyordu artık. Mide bulantısında geçmiş rahat bir hamilelik yaşıyordu.
Bu sabah erken uyandım. Uzun zamandır kitap okumadığımı hatırladım. Annemler daha uyuyordu. Kitaplıktan bir kitap seçip salona indim. Kitaba dalmıştım ki kapı çaldı. Kargoydu ve bana gelmişti. Gönderen yazmıyordu. Paketi alıp salona geçtim.
Paketi açınca neye uğradığımı şaşırdım. İçinde nerdeyse bir düzine fotoğraf vardı. Uludağ da iken çekilmiş fotoğraflardı. Yanımda da hep aynı kişi vardı: Görkem.
Bu neydi böyle. Biz hiç fotoğraf çektirmemiştik ki. Yan yana bile gelmemiştim. Daha resimlerin şoku atlatamadan telefonuma mesaj geldi:
" Bana bunu nasıl yaparsın Yasemin? Uludağ eğlenceli geçmiş. Bana anlatmadığın zamanların fotoğrafları elimde. Kim gönderdi bilmiyorum ama iyiki göndermişler. Sana nasıl inanmışım. Düşünmeye ihtiyacım var. Bu süreçte sakın beni arama."

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin