Havalar ısındı artık . Haziran ayı kendini belli ediyordu resmen. Ben de odamın penceresini açıp dışarıdaki mis gibi havayı içime çektim. Kuşlar ne güzel uçuyordu dışarda özgürce. Bir ara kuş olmayı hayal ettim. Uçar giderdim Hakan'ın yanına . O'nu görür gelirdim. Ne güzel olurdu . Ya da binsem otobüse gitsem yanına . Çok özledim geldim desem ne güzel olurdu. Ahhh ahh..
Hayaller de olmasa çekilmezsin be hayat.Odamı toparladım ve aşağı indim.Güzel bir kahvaltı hazırladım.Anneme seslendim. İyiki akşamdan kahvaltıyı hazırlayacağımı söyledim. Değilse bu saate kadar annem çoktan hazırlardı. Annem ile kahvaltı yapmak paha biçilemez asla.
" Kızım ellerine sağlık bu ne güzel sofra böyle".
"Afiyet olsun annem. Sen her gün hazırlıyorsun zaten bugün de benden olsun" dedim gülümseyerek.
Hem kahvaltımızı yaptık hem sohbet ettik . Masayı toplamaya başladım yavaş yavaş. Anneme dönüp:
" Meltem ile buluşcaz anne artık elbise işini halledelim diye düşündüm de".
Annem de :
" Acelesi mi var kızım nişandan birkaç gün önce alırsınız".deyince gülmeye başladım .
" Ama neden öyle söylüyorsun lokumum . Daha zaman var ki."
" Ben karışmıyorum kızım nişan günü elbisen olsun yeter bana".
" O iş bizde anne merak etme"dedim .
Sonra da masayı toplamaya devam ettim. Annem:
" Ben hallederim kızım hazırlan sen" der demez sarıldım anneme .
" Bi tanesin sen Zehra sultan."Çıkıp üzerimi değiştirdim.Annem sofrayı toplamış rutin işlerine başlamıştı bile.Evden çıkmadan Hakan aradı. Telefonda bile ismini görmek gülümsetiyordu beni.
Hakan : Benim güzel sözlüm ne yapıyor?
Yasemin: Ne yapsın, seni düşünüyor. Seni özlüyor.
Hakan : Bende öyle çok özledim güzelim seni. Başka neler yapıyorsun?
Yasemin : Nişanda ne giyeceğimi daha bulmadım. Meltem ile dışarı çıkıp bakacağız.
Hakan : Gider hangisini beğendiysen alırsın .
Yasemin : Seçebilirsem ki zor bir olasılık bakacaz canım. Sen napıyorsun ?
Hakan : Benimde sınavlarım bitti. Aşağı yukarı yirmi gün sonra oradayım
Yasemin : Gerçekten mi çok sevindim. Burda olmanı herşeyden çok istiyorum .
Hakan : Az kaldı güzelim . Seni seviyorum.
Yasemin: Ben de seni seviyorum kara gözlüm dedim ve kapattık telefonu .Ahhh aşk ahhhh.... Ne güzel bir duygusun...
Meltem bize gelince şaşırdım.
" Hayırdır ben geç mi kaldım yoksa?"dedim.
" Hayır . Zehra teyzeyi ne zamandır görmüyorum ya geleyim dedim".
Annem Meltem'in sesini duyunca balkondan geldi.
" Hoşgeldin kızım . Ne iyi yaptın gelmekle. Arada uğra bize . Aaa... Siz Yasemin ile dışarı çıkacaktınız. Vaz mı geçtiniz?"
"Hoşbulduk teyzem . Seni bir göreyim istedim teyzecim. Sonra çıkarız yine."
" Ne güzel hadi oturun karşılıklı birer kahve içelim sizle."
Annemle Meltem balkona çıktı. Ben de kahvelerimizi yapıp yanlarına gittim. Kahveden sonra biz Meltem ile hala sohbete devam ediyorduk ki annem:" Hadi çıkın artık bende işime devam edeyim".
İkimiz de bakışıp güldük. Dışarıya çıkacağımızı unutup sohbete dalmıştık. Vakit kaybetmeden beraber çıktık evden.
Birkaç mağaza gezdik ama güzel bir elbise modeli bulamadık. Ne zormuş elbise beğenmek. Ben nişan için bakıyordum , Meltem de gelinlik bakıyordu. Biraz daha dolaştık ama pek birşey beğenemedik. Meltem dayanamayıp:" Artık bu günlük yetsin. Önce modellere internetten bakalım , işimiz daha kolay olur."
"Çok iyi olur yaaa çok yoruldum ben de".Eve giderken bir kafede oturalım dedik. Yanımızdan siyah bir araba geçti. Önce dikkatimi çekmedi ama sıklıkla geçince ister istemez dikkatimizi çekti. Hemen ilk bulduğumuz kafeye girdik. Biraz bekledik.
Araba seyrek bir şekilde dolanıyordu kafenin önünde. İçime bir sıkıntı çöktü. Meltem'in " Bişeyler içelim , oturalım biraz" demesine nasıl da sevindim. Biraz saat kafede oyalandık. Arabanın gittiğinden emin olunca çıktık kafeden. En kötüsü Okan'ı aramayı düşündük. Ama gerek kalmadı şükür. Meltem ile otobüs durağına gittik.Otobüse bindik ve onlara gittik........
Elbiseler için çıkmamızın üzerinden nerdeyse 15 gün geçti . Bu süre boyunca çıkmadım hiç evden . İnternetten modellere baktım genelde. Meltem beğendiklerini bana gönderdi ben de ona beğendiğim gelinliklerin resmini gönderdim . Aşağı yukarı birkaç model oluşmuştu kafamızda . İşimiz daha kolaydı artık.
Bugün biraz keyfim kaçıktı. Hiç yataktan çıkmak istemedim. Annem ısrarla kahvaltıya çağırdı ama canım bişey yemek istemedi. Canım annem nane limon yapıp getirdi odama. Balkona çıktım, sıcak sıcak içtim nane limonu. İnşallah hasta olmam dedim içimden. Yaz gününün gribi de kötü olur normalde.
Yatağıma gidip biraz daha uyudum. Telefon sesiyle uyandım bir an. Ter içindeydim. Rüya sandığım resmen bir kabustu. Hakan ile ayrılıyordum ve Aykut ile beraber oluyordum. Saate baktım çoktan öğleyi geçmiş vakit. Ne çok uyumuşum ama uyumak çok iyi geldi daha dinç kalktım . Bir de şu anlamsız rüya olmasaydı. İkinci çalışında açtım telefonu:
"Hiç sesin çıkmadı,hadi gel buluşalım."dedi Meltem.
"Ne bileyim yaaa sonra mı çıksak".
"Olmaz hadi hazırlan, gelinliğimi diktirmeyi düşünüyorum yanımda ol ne olur".
"Tamam canım tabi o zman durum değişir ama anca bir saate anca çıkarım uyar mı".
" Olur tabi. Eve geleyim mi? Beraber çıkarız istersen."
"Gerek yok canım eski market ortak alan sayılır. Orda buluşalım olur mu".
Meltemde kabul etti . Telefonu kapatır kapatmaz hemen duşa girdim. Şimdi kendimi daha iyi hissediyordum. Annem iyi olduğumu görsün ki izin versin çıkmama diye aşağı indim.
"Annemmm bak iyiyim , madem iyiyim dışarı çıkabilirim Meltem ile ne dersin ..."
"Kızım biraz daha dinlen bence."
" Anne iyiyim işte çok geç kalmam". deyince annemde:
" Tamam ama geç kalmak yok. Hastalanırsan mane limon da yapmam ona göre."Yanağına bir öpücük kondurdum odama çıktım. Hazırlandım hemen nerdeyse geç kalcaktım. Yeşil askılı tişörtüm, altına da kot kaprimi giydim. Yeşim taşı bilekliğimi de taktim ve hazırdım. Bilekliğe bakıp güldüm bir an. Ah be Hakan keşke burda olsaydın.
Çıktım evden bu nasıl bir sıcaktı böyle. Otobüs ile gideyim dedim marketin oraya ama otobüsler çok kalabalıktı. Tıkış tıkış nasıl binebilirdim ki . Ben de yürüyerek gitmeye başladım. Bir siyah araba devamlı yanımdan gelip geçiyor, geri dönüyor yavaşlıyor devam ediyordu. Geçenlerde gördüğümüz arabaydı bu. Camları siyahtı ve içini göremiyordum fazla. Korkmuştum, Aykut'tan uzun süredir mesaj da gelmiyordu. İnşallah pes etmiştir diye düşündüm.
Adımlarımı hızlandırdım . Etrafıma baktığımda araba kayboldu nereye gitti göremedim. Marketin biraz ön tarafında Meltem'i gördüm. Ona el salladım . Tam karşıya geçecekken bir el bileğimi tuttu.
" Sana ulaşamayacağımı mı sandın Yasemin . Benden kaçabileceğini mi sandın. Senden vaz geçtiğimi mi düşündün yoksa?"
"Sen... Bırak beni..." dedim . Kurtulmaya çalıştım elinden ama başaramadım.
Meltem de olduğu yerde kaldı, bir yere hareket edemedi. Göz göze geldik bir an .
"Yardım edin ... İmdaaat !"
Meltem hemen telefona sarıldı o anda."O telefonu bırakmazsan arkadaşını bir daha göremezsin.."
Meltem bana bakarak telefonu bıraktı. Ben de elinden kurtulmaya çalışıyordum . Aykut beni arabaya bindirmek için çekiştiriyordu. O sırada Meltem yine göz göze geldik ve bir an gülümsedi.
Aykut beni tam arabaya bindirmeye çalışırken bir anda kolumu bıraktı. Yere düştü."Benim sevdiğim kıza nasıl böyle davranırsın. Bir daha Ona asla elini sürmeyeceksin ." diyen ses Hakan'ın sesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüne Hasret Gözlerim
Teen FictionTam her şey bitti derken biri çıkar karşınıza. Tesadüf mü kader mi tahmin edemezsiniz. Seversiniz sevilirsiniz. Peki sonra hayat bizi nasıl yönlendirir? Yasemin de böyleydi : üzgün, hayata küsmüş.... Sevdiği adam da terk etmişti. Ama bir sür...