Bölüm -33

23 4 0
                                    

Kendimi hemen toparlayıp Hakan 'ın yanına döndüm.
" İyi misin Yasemin ?" Diye sordu.
" Biraz kendimi iyi hissetmiyorum."
" Ben senin için geldim. Aylardır ne haldeyim biliyor musun?
"Ne halde misin? Bana bak Hakan , iyi bak. Benim ne halde olduğumu görmüyor musun?"Dedim ağlayarak.
"Görüyorum ve bu gördüklerim beni endişelendiriyor. İzin ver anlatayım. Bilmediğin şeyler var Yasemin. İzin ver sana yardım edeyim."

İlacın etkisinden olsa gerek kendimi tuhaf hissetmeye başladım. Bir an önce gidip yatmayı düşümdüm. Hakan'a :
" Tamam . Seni dinleyeceğim ama şimdi değil . Eve gitmek istiyorum."
"Sen nasıl istersen. Seni eve bırakayım ."
"Ben kendim giderim. Birkaç güne haberleşiriz."
"Ben bırakacağım seni. Haber vermen birkaç günden fazla olmasın ama ." Dedi.

Hakan'ı o kadar özlemiştim ki. İyi ki dinlemedi beni , iyiki o bırakıyordu beni eve. Arabayla giderken kokusunu çektim içime. Hiç değişmemiş kokusu.Kalbim delicesine heyecandan atıyordu. Ama nasıl yumuşayabilirdim ki kötü günler geçirdim. Bunun ilk sebebi Hakandı. Hiç konuşmadan eve geldik. Ben arabadan inerken:
" Bir kaç gün içinde mutlaka ara güzelim ." Dedi.
" Arayacağım" diyerek eve doğru döndüm.

Bana eskisi gibi güzelim dedi. Acaba beni hala seviyor olabilir miydi ? Anlatacaklarını o kadar merak ediyorum ki. Anlatsam mı O 'na gerçekleri. Nasıl tepki verirdi acaba. İlk önce O bir anlatsın da bende ona göre anlatırım diye düşündüm kendimce. Bana yine güzelim demesi içimdeki umutları tekrar filizlendirdi. Gururu bırakmam mı gerekiyordu.Mutluydum, umutluydum.
~~~~~~~~

      Annem :
"Kızım çarşıda işlerim var. Sen kahvaltını yaparsın . Hadi kalk artık." Dedi.
   Hiç kalkmak istemesemde "tamam annem kalkıyorum şimdi" dedim. Nerdeyse öğle vakti gelmiş. Yine ne çok uyumuştum böyle.
        Aşağı inip kahvaltı için bişeyler hazırlamaya başladım. Telefonun sesini duyunca sağa sola bakındım ama yukarda olduğunu anlayınca  söylenerek odama çıktım. Yetişemedim. Aşağı inerken tekrar çaldı telefon, Aykut arıyordu. Ne diyecekti ki? Açmadım hiç. Konuşmak da istemiyordum . Hem Ondan hem ilaçlardan kurtulmakta kararlıydım.
         Aradan beş altı dakika geçmişti ki tekrar telefon çaldı. Fakat bu kez arayan Hakan'dı. İsmini görünce nasıl da heyecanlandım eskisi gibi. Derin bir nefes alıp açtım.
" Efendim." dedim.
" Merhaba Yasemin. Nasılsın? Bugün müsaitsen  görüşelim konuşalım mı?"
" Olur , konuşalım. Nerede buluşalım."
"Fark etmez , sen söyle yeri. Ne yapıyorsun şu an?"
"Kahvaltı yapacağım. Annem dışarı çıktı. Hazırladım sayılır. Hemen yer çıkarım istersen"
"Çıkmana gerek yok . Ben geliyorum yanına."
"Hayır gelme . Dışarıda buluşuruz." Dedim.
"Beş dakikaya oradayım." Diyerek kapattı telefonu.

    Nasıl yani, şimdi Hakan bize mi gelecek. Buraya , yanıma  mı ?   Hemen pijamalarımı değiştirmek için odama çıktım. Hafif makyajımı da yaptım. Aynada kendime baktım. Resmen gözlerimin içi parlıyordu. Acaba fazla mı olmuştu bu süslenmem? Beni iyi görsün istiyordum sadece.
     Masaya çay bardaklarını da koymuştum ki kapı çaldı. Hakan elinde bir buket çiçek ile içeriye girdi.
"Hoşgeldin. Kahvaltı yaparsın diye düşünmüştüm."
"Çok hoş buldum. Açıkmıştım zaten. Önce kahvaltımızı yapalım sonra konuşuruz." Dedi.
      Hangi arada kahvaltıyı yaptık ve masayı toparladık anlamadım. Masayı toplarken Hakan da yardım etti. İşte asıl konuya geldik. Önce Hakan anlatacaktı ve o yumuşak ses tonuyla anlatmaya başladı:

" Nereden ya da nasıl başlasam bilmiyorum. Sanırım yanlış anlamalar yüzünden bu haldeyiz . Hatta eminim."
    Biraz sustu ve devam etti.

" Bana o resimler gelince nasıl tepki vereceğimi bilemedim Yasemin. Bana o gece bara gittiğini söylemedin .Ben de çok farklı şeyler düşündüm. Ne kadar beni aldatmayacağını bilsem de yediremedim  işte. Sonra sen Aykut ile beraberim deyince  çok sinirlendim. Yüzünü bile görmek istemedim. Ta ki ..."
      "Ta ki ne ?" Diye sordum.
"Ta ki Meltem arayıp benimle konuşana kadar." Dedi.
"Meltem mi aradı seni ? Ne anlattı ki?"
" Bilmem gereken her şeyi."
"Sen de bana acıdın. O yüzden mi geldin?"
"Hayır Yasemin . Meltem olanları anlatınca açıkcası gelmeyi düşünmedim. Ama , sonra yabancı bir numaradan birisi aradı. İsminin İnci olduğunu ve her şeyin bir oyun olduğunu anlattı."
   " İnci mi?  Ama nasıl? Nereden bulmuş ki numaranı ?"
" Orasını bilmiyorum. Ama aklımda son söyledikleriyle bir an önce sana gelmeyi düşündüm Yasemin."
" Ne dedi ki sana ?" Diye sordum.
"Aykut Yasemin'e zarar veriyor. Ve çok geçmeden daha da zarar verecek.Yasemin'in yanında ol . Çünkü O seni çok seviyor .deyince her şeyi daha iyi anladım. Nasıl böyle kör olabildim bilmiyorum. Ne desen haklısın."

     Hakan 'dan bunları duymak içimi öyle bir rahatlatmıştı ki.  Her şey yoluna girecekti sanırım. Sonra bana gelen fotoğraflar aklıma geldi. Odaya çıkıp fotoğrafları getirdim . Hakan'ın önüne koydum.
    " Bunlar ne peki? Sen ne çabuk unuttun beni?" Dedim. 
     Fotoğrafları alıp baktı ve gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun acaba ?" Dedim.
" Gülerim tabi. Bunları sana kim gönderdi bilmiyorum ama göründüğü gibi değil. Bu fotoğrafta sadece  Miray ile ben gözüküyorum. Biz yalnız değildik ki . Kim çektiyse iyi tezgah yapmış."
"Nasıl yani ? Miray mı kızın adı?  O nasıl isim öyle?" Dedim.
" Güzelim sen kızın adına mı takıldın şimdi. Her neyse  , burda  yalnız değildik demiştim ya . Karşımızda oturan bir kaç arkadaşımız daha var . Miray benim  yakın arkadaşım sayılan biriyle birlikte . O 'na sürpriz yapmak istiyormuş . Eee doğal olarak benden yardım istedi. Bana planını anlatırken çekilmiş olabilir. O gün ne çok gülmüştük . Hatta yakında nişanları olacak."
   " Ama ben sanmıştım ki..." dedim biraz utangaç bir şekilde . Bana yaklaşarak elimi tuttu.
"  Biz nasıl böyle olduk Yasemin . Nasıl vazgeçtik birbirimizden?"
" Hepsi Aykut'un planıydı.Ve başardı da bizi ayırdı.Kendine muhtaç etmek için de..."
"Evet bizi ayırdı. Ama tekrar birbirimizin olabileceğini düşünmedi hiç. Ayrı kaldığımızın telafisini yapmalıyız bence." Diyerek biraz daha yaklaştı ve küçük bir öpücük kondurdu yanağıma. Titredi bir anda bedenim.

"Şimdi asıl konuya gelelim" dedi.
"Hangi konu ?" Diye sordum.
"Aşağı yukarı Aykut'un amacını anladım ben. Seni kendine muhtaç ederek devamlı seni yanında görmek istedi. Senin bu durumdan bir an önce kurtulman gerekiyor güzelim. Elimden ne gelirse yapacağım senin için ."
"Sen nasıl anladın ki durumumun kötü olduğunu."
"Kendini İnci diye tanıtan kız söyledi. Ve seni görür görmez anladım. Hem...."
"Artık olanların bir önemi yok. Ben de kurtulmak istiyorum." Diyerek sözünü kestim.
" Senin de istemen çok iyi. Bir an önce tedavi işine başlayalım. Ben ne gerekli ise ayarlayacağım. İznimi de uzatacağım. Önce seni iyileştirelim . Sonra o Aykut denen adamın da icabına bakacaz."

Hakan 'dan bunları duymak ve beni eskisi gibi sahiplenmesi kendimi o kadar iyi hissettirdi ki.
Ben de Hakan'a anlattım olup bitenleri. Bazen sinirle yerinden kalktı bazen de ellerini yumruk yapıp dizlerine vurdu. Aykut ile beraberim diye attığımı sandığı mesajı gösterdi. Aykut'un beni kaçırdığı zaman atılmıştı. Ve her ne düşündüyse hepsini gerçekleştirmişti o adam.
İstemsiz olarak ağlamaya başladım. Bu yaşadıklarım , ne zordu. Ve hala devam edecekti anlaşılan.
  Hakan gözyaşlarımı sildi elleriyle. Sonra sımsıkı sarıldık birbirimize. Bu anı yaşamayı o kadar çok hayal etmiştim ki.

"Seni dinlemediğim için, yanında olamadığım için affet beni güzelim. Seni çok seviyorum ben. Bir daha asla bırakmayacağım seni." Dedi.
"Ben de üzgünüm. Şimdi yanımdasın ya daha ne isterim ki. Beni bırakma olur mu? Sen benim her şeyimsin. Ben de seni seviyorum Kara Gözlüm." Dedim.

Gözlerimiz kenetlendi adeta birbirine. Ellerini yüzümde gezdirdi bir süre. Sonra dudaklarıma. Bana daha da yaklaştı. Nefes alıp verişini duyabiliyordum. En sonun da dudaklarımız buluştu. Ve bedenim tekrar titredi.

Gülüşüne Hasret GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin