7. Bölüm "Derttaş"

6.9K 1.1K 1.2K
                                    



                                 M P G                                🔲🔲🔲

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



M P G
🔲🔲🔲

Varlığımı sorguladığım onca zaman içinde bilinmezliğe alışmışken, şimdi beni kendi benliğinden bile daha çok iyi tanıyan biri ile karşılaşmam istemeden bir tedirginliğe yol açmıştı. Sorduğum soruyu geri almak ve sormamış gibi yapmak istercesine derin bir nefes alıp bakışlarımı devirdim. Bu arada o genç adam da bana doğru gelmeye başlamıştı bile. Daha önce görmediğim bir simaydı. Yüzüne dikkatle bakmamış olsam da beni tanıdığı her halinden belli oluyordu. Beni tanıdığı halde benim tanımadığım insanların olmasına alışmıştım ve hiç de merak etmiyordum ama bu sefer öyle değildi.

"Batı? Kardeşim!"

Hemen yanımdan geçerek bana birkaç adım kala duran genç adama sarılan Can, oldukça mutlu görünüyordu. Hiçbirini tanımasam da Can bir nevi daha yakın geliyordu. İlk onunla karşılaşmış olmanın önceliği vardı sanırım. Can'ın bu şekilde ona yakınlık göstermesi merakımı biraz daha artırmıştı.

Adının Batı olduğunu öğrendiğim genç Can'ın sarılmasına karşılık veriyordu ama gözleri bendeydi. Sanki her ne olursa olsun dikkatini benden başkasına veremiyor gibiydi. Birkaç saniye ben de ona baktım sonra bakışlarımı çevirdim. Biraz sonra bakmadığını düşünerek yeniden baktığımda hala bana bakmakta olduğunu gördüm. Tahmin ettiğim gibi tüm dikkati bendeydi. Neden?

Umut'un da onlara katılması ile birlikte ben Özgür ile kaldım. Feride az uzakta bizleri izlerken bu ortama tek yabancı olanın ben olduğunu düşündüm. Ne yapıyorum Allah aşkına ben ya? Çevremde zerre tanımadığım insanlar birbirlerini ağırlıyorlar ben de onları izliyorum. Bu mu yani? Etrafımda olup bitene öylece bakan yabancı bir kukla mı olacağım hep? Birilerinin gelip bana kendini tanıtmasını ve hatta hayatımdaki yerini açıklamasını mı bekleyeceğim? Bir anda bozulan moralimle omuzlarım çöktü yavaşça.

Özgür'ün saçlarını yavaş yavaş okşarken derin bir nefes aldım. Bakışlarım yerdeki hayali bir noktada öylece kalmışken "Hande?" dedi biri. Ses tonunda soru havası sezmiştim. Belki de bir miktar sorgulama. Ben olup olmadığımı merak ediyor gibiydi.

İrkilerek sesin geldiği yöne baktığımda bana doğru gözyaşları ve sevinçle gelmekte olan genç bir kadın gördüm. Biraz önceki vakaya nispeten kendimi korumaya alır vaziyette olmam gerekirken o kadar da kötü hissetmiyordum.

"Hande!"

Ses tonundaki ağlayış beni bile etkilemişti. Hiçbir şeyi hatırlamasam da, insanları sırf bunun için denesem de bu insanın samimiyetten başka şıkkı yokmuş gibiydi.

Özgür kenara çekilince bana sıkıca sarılan genç kadın kollarımda ağlıyordu. İçini öyle bir çekiyordu ki canından can gitmişçesine, gözlerini kaybetmişçesine. Gözlerimin nemlenmesine engel olamadım.

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin