(22) "Caps lock tuşu"

10.3K 1.3K 648
                                    

"Büyüttük hayatta önemsiz ne varsa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






"Büyüttük hayatta önemsiz ne varsa. Ve çürüttük bize değer katan tüm her şeyi."


Ö K F
🔲🔲🔲



Yağmurun huzur veren sesi kulaklarımı okşarken üşüdüğümü hissetmeye başladım. Şoka girdiği için uzun bir süre hiçbir şey hissetmeyen bedenimin soğuğu hissetmeye başlaması daha fazla bu kaldırımda duramayacağım anlamına geliyordu. Titremeye başladığımda hemen yanıbaşımda duran Batı'nın da en az benim kadar üşüdüğünü anlamak zor değildi. Ben titremeye başlamıştım ama o geldiği gibi hareketsizce duruyordu. Bakışları bazen yerde bazen hayali bir noktada öylece takılı kalsa da olabildiğine hareketsizdi. Şemsiyeye çarpan yağmur damlalarının güzel sesini daha fazla dinleyemeyecek olmak ve bu mistik ortamı bozacak olsam da daha fazla duramayacaktım gerçekten de.

Yavaşça ayağa kalkmaya başladığımda Batı hafif sağa çekildi. Şemsiyenin ucuna kadar kaydığında ona baktım. Bakışları önündeydi ve kaşları çok az çatıktı. Bu, bir şeye sinirlenmekten öte kendini bir şeye odaklamakla alakalı olan bir ciddiyetti. Dikkatini tam olarak neye verdiğini anlamaya çalıştığım o dakikalarda binaya girmek üzereydik.

Binanın demir kapısının yapraklı şekillerine takılan küçük kartı ani bir hareketle alıp buruşturdu. Dikkati yavaşça sadece yürümeye kayarken sanki benim varlığımı bile unutmuşçasına yanımdan öylece geçip gitti.

Merdivenlerden çıkarken arkasına bile bakmayışından derinlerinde sarsan bir şeyler olduğunu anlamıştım. Ve bu her neyse o kartla ilgiliydi. Tamamen gittiğinden emin olduktan sonra eğilip yerdeki buruşmuş kartı elime aldım. Yavaşça katlarını açtığımda bir hediye çeki olduğunu anladım. Banu'nun adına gelmişti.

"Serdivan mağazalar zinciri."

Serdivan mı? Orası neresi ki? İnternette arasam muhtemelen bulabilirim. İyi de Batı neden bu hediye çekini buruşturup attı ki? Buruşturup atmam gerekiyordu benim de. Ama öncesine bir resmini çektim ve tıpkı onun gibi buruşturarak yere attım.

Batı'nın böyle güzel bir şeye sinirlenmesi mümkün değildi. Bir hediye çekini kim reddeder ki? Bu işte başka bir iş vardı. Muhtemelen gönderen kişiye olan nefreti bu kartı buruşturmasına neden oluyordu. İnternetten araştırınca mağaza sahibi de çıkardı büyük ihtimal. Yine de dikkatli olmalıydım. Onun güvenini sarsacak ufak bir hareket şimdiye kadar attığım adımları boşa çıkarabilirdi.

Batı'nın peşinden daireme girdiğimde ağır bir sessizlik kapladı her yanı. Sanki bu zamana kadar evde yalnız olduğumu ilk defa hissediyormuşum gibi. Sanki duvarlar bana yalnızlığın en ağır tablosunu sunuyormuş gibi. Bilmem neden? Bir süredir iç dünyamın çalkantılı olmasından mıdır nedir?

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin