(12) "Mihenk"

11.2K 1.4K 952
                                    

   "Sarılan yaraların geçmek bilmeyen sancıları vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Sarılan yaraların geçmek bilmeyen sancıları vardır. Gizlenmiş, üzeri kapanmış, lakin her soğukta kendini belli etmeye mahkum edilmiş"


Ö K F
🔲🔲🔲

Niyetler bozulduğunda gecenin en mahrem zamanında şeytanın fısıltısı yükselir ıssız sokaklarda.
Zayıf insanoğlunun kaçışı yoktur ve tüm çabası beyhudedir. Öyle yazılmıştır çünkü. Zayıf halka ezilmeye mahkumdur her zaman.

Belki de insan olmanın gereğidir acı çekmek. Tüm insanlık için geçerli midir acaba?

Keyfi yerinde zenginler, asıp kesen zalimler ve daha nice felaketler.

Gözyaşı tek bizim için mi var?

Gecenin bu donuk siyahlığında hüzünle dopdolu bir çift göze bakarken gözyaşlarım elmacık kemiklerinden kopup gidiyordu.

Batı...

Öylesine masum bakışlı ki.

Kimseye bir zararı olmayan, kimseyi incitmek istemeyen ama her defasında canı yanan, koruyanı olmayan, sevgiden mahrum, aşktan kurak, kucaklanmaya ve sarılmaya hasret bir çocuk gibi.

Ağlarken alt dudağının hafif çıkması bir bebeği andırıyordu. Titreyen çenesinin gözyaşları ile ıslanması canımı çok yakıyordu.

Öylesine masum bir insanın, böylesine bir durumda olması yüreğime çok ağır geliyordu.

Karnına çektiği dizilerini kendinden uzaklaştırırken buna paralel olarak gözlerini de aldı benden.

Daha fazla açmak istemiyordu mahremini. Söylemek istemiyordu yaralarının yerini, anlatmak istemiyordu kalbinin kırık harabe odalarının durumunu.

Kanayan elleri ile yerden destek alarak kalktı ve sendelese de yürümeye başladı.

Ayaklarının yere sürerken çıkardığı ses bitkinlikten ve bıkkınlıktan yaşamak istemediğini açıkça haykırır gibiydi.

Siyah çizmelerinin gıcırtıları, montunun hışırtısı kesilmiş, içindeki efkar bağırmaya başlamıştı.

Zaten dağınık olan siyah saçları, Konya'nın acı sert rüzgarı ile daha da dağılırken ben de betonun soğukluğu ile irkildim ve daha fazla durmamaya karar vererek ayağa kalktım.

Kıyafetimden dökülen bölümleri üstüme geçirirken yerdeki damacana yakıldı gözüme.

Batı muhtemelen ya unutmuş ya da aklına gelmemişti. Eve su götürürken beni görünce gözü dönmüş su falan çıkmıştı aklından.

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin