14. Bölüm "Tamam"

15 4 0
                                    


Tüm gece uyumamıştım, sadece gün doğarken bir ara gözlerim artık daha fazla ağlamaya dayanamamış ve kapanmıştı, açtığımda ise burnumun dibinde duruyordu.

"Günaydın uykucu güzel."

"Hay sikeyim!" diye bağırıp yerimden sıçramama gülümsedi "Canına kastın mı var senin? İç çamaşırların ile cam açık uyumuşsun, her yerin buz gibi."

"Nerelerime dokundun ki Ann?!"

 Yüzünde yaramazlık yapmış bir çocuğun edası belirdiğinde "Sanırım sana karşı yeterince açık olmadım." dedim omuzlarımı dikleştirip  "Sadece." kelimelerin üzerine tek tek vurgu yaparak " ama sadece." anlayabilmesini umup " erkekler Ann." dedim.

"Penisleri olan, genelde popolarını mıncıklamayı sevdiğim türden güzel kalçalı ve hoş kokulu. Hayatına ve yaşantına saygı duymaktan başka bir şey yapamam ama bu davranışların açıkça taciz! Bir daha ki ne bu kadar kibar olmayacağım bunu bil."

Dudaklarını büküp "İyi de seni sevdim tatlı kalbim." dedi.

"Umurumda gibi mi duruyor!" bu kez biraz fazla bağırdığımdan kaşları çatılmıştı, başını iki yana sallayıp "Dün bütün günü bir elma ile geçirmişsin, Gece seni çağırıyor." dedi. Dün akşam başıma gelenlerden haberi var mıydı acaba, çünkü buna rağmen bana yavru köpek bakışları atıyorsa bu kaltak işini biliyordu.

"Dün de söyledim, özel muamele istemiyorum. Karargahta kahvaltı yapmama gerek yok."

"Karargahta değil, garajda." dediğinde gözlerimi ovup ayağa kalktım, dün gece duş aldıktan sonra taramadığım saçlarım birbirine girmişti. "Söyle bana yirmi dakika versin." dediğimde yatağa uzanıp "Zaten bekler." dedi.

Dolaptan giyeceğim kıyafetleri çıkarıp yeniden ona döndüm, gitmeye niyeti yok gibiydi. Gözlerimi dikip içimden sabır dilediğim dakikalarda bunu fark etmiş olacak ki "Tamam, tamam." dedi ellerini havaya kaldırıp. O çıktığında diledim, lütfen, lütfen ama lütfen, yavşak bir serseri değil saçını başını keyifle yolacağım bir fahişeye dönüşsün!


Gözlerim şişmişti, kısa sürede bunu gideremeyeceğimi bildiğimden gözüme bir güneş gözlüğü takıp odamdan çıktım. Dün gece olanlardan sonra konuşmamıştık, bana sadece iyi misin diye sormuştu bense cevap vermemiştim. Günün erken saatinde beni neden çağırdığını merak etsem de içimde ki bir şeylerin finaline geldiğimizi söyleyen ses cevabı veriyordu. Bir kaç saatlik bir oyalama ve sonra bum! Akşam Sheffield' a uçak bileti arıyor olacaksın. Kendimi böyle daha iyi olacağına dair kandırıyordum çünkü o bir kaç firikik yada cilve ile baştan çıkarabileceğim bir adam değildi. Ann etkeni de bu işi iyice tahammül edilemez bir boyuta taşıyordu, canı her istediğinde sürekli olarak seks yaptığı bir kadın varken kim siker Masalı!

Motorsiklete binmeden önce günaydın dedi, başımı sallayarak cevap verip uzattığı kastı taktım. Arkasına geçtiğimde yol boyunca kollarımı sıkıca bedenine sarıp üzerinde ki deri cekete rağmen rüzgarın bana savurduğu kokusunu içime çektim çünkü bu son olabilirdi. Son kez ona sarılıyor, son kez bu mesafeden kokusunu alıyordum ama yine bilmediğim bir şey vardı.

 Hayatın başlangıç ve sonlar ile ilgili planları aslında yazılı bir düzene tabi değildi, bizler bu iki çizginin arasında doğuruyorduk tüm manaları, göz açıp kapayıncaya dek geçiyordu her şey çünkü. Melodiler, sesler, ritimler, renkler, hareketler, duygular, deneyimler, tatlar ve acılardan ibarettik. Kendimizi her şeyin merkezine koyan da yine o merkezden uzaklaştırıp bir kenara atan da bizdik, şu an yaptığım gibi. Ondan vazgeçmeye o kadar hazırdım ki kendi kendime kırdığım kalbimden kalan parçalar bağırıyordu. Bu kadar mı? Bu kadar mıydı vereceğin mücadele? Bu kadar mıydı kararlılığın? Bu kadar mıydı bu hikaye?

Ölümden Doğanlar - Gece'nin Masal'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin