15. Bölüm "Avuç İçleri"

19 4 0
                                    


İlk kez o gün görmüştüm gözlerinde ki yıldızları. 

Bana sıcacık gülümseyişi sonrasında birbirimize uzun uzun bakışlarımızda. Gözlerimi bedeninin diğer mükemmel detaylarından uzaklaştırıp güzel kirpiklerinin hemen altındaki koyu kahve gözlerine daha dikkatli baktığımda. Işıldıyordu. Karanlık bir gece de umutlarını yoklamak için başını kaldırıp gök yüzüne baktığında seni karşılayan o enfes manzaradan farksızdı. Yepyeni diyarlara daldığım bir gökyüzüydü gözleri, soluk kesen, yeni bir nefes veren, paha biçilemez pencereler gibiydi.

Nabzımı avuç içlerimde hissederken uzandığım çimenler biraz nemliydi, beni ıslatmasını yada üşütmesini umursamadan kendimi bırakıvermiştim üzerlerine çünkü buna değerdi, tıpkı kendimi onun bilinmezlerle dolu soğuk sularına bırakışım gibi. Günün birinde çok fazla kan, ter ve gözyaşı kaybedeceğimi biliyordum, bunu bana içimde ki bilge taraf fısıldıyordu fakat buna rağmen göze alıyordum tüm yakın geleceği, kollarımı iki yana açıp bekliyordum getireceklerini. Doktorum haklıydı. Hayatım meşgalesi olmadan bir hiçti, içine girdiğim bu yeni dünya ve düzen bile gözüme yeterince ilgi çekici gelmiyordu onun yanında.

Gözlerinde yıldızları olan adam dışında tüm arzular hiç gibi geliyordu.

****


 Zırhımı kuşandım, öyle olduğumu göstereceğim.

Durdurulamazım,

Freni olmayan bir Porsche'um!

Yenilmezim,

Evet, her oyunu kazanırım.

Çok güçlüyüm,

Oynamak için bataryaya ihtiyacım yok.

Kendimden eminim, evet, bugün durduralamazım!

Bağıra çağıra söylediğim şarkı eşliğinde Gece'nin benim için aldırdığı giysilerden bir kaçını denemiştim. Dolaba yerleştirip kendi kendime ne kadar zevki bir adam olmasına gülüyordum. Bu gün ki işimizi dün bana detaylı bir şekilde anlatmıştı, sabahın erken saatlerinde kalktığımda masamın üzerindeki sandviç ve poşetleri görmüştüm, küçük de bir not vardı.

'Seni biraz kızdırsam koluna takıp gidebileceğin kadar az eşya getirmiş olman gözümden kaçmadı. Ne kadar sen, o kadar aidiyet. Kaçamazsın Masal, saklanamazsın. Bu yüzden tadını çıkar, umarım beğenirsin.' 

                                                                                                                    -Gece-


Uzun zamandır bir sabaha bu kadar keyifli başlamamıştım, bu yüzdendi kimsenin duymasından endişe etmeden şarkılar söyleyişim, bu yüzdendi dudaklarımı terk etmeyen o gülümseme, bu yüzdendi gerekli olan her şeyi yanıma alıp Selim geldiğinde mırıldanarak hazır ol da bekleyişim.

Garajdan iki araba ile çıktığımızda Gece'nin arkamızda olduğunu söyleyerek rahatlattı beni, verdiği kolyeyi de büyülü kurşunu taktığım zincir gibi bluzümün altına gizledim. Bu adamın üzerimde zihin kontrolü yapmasını engellemek içindi. Gideceğimiz malikanede oturan yaşlı ve yarı engelli adamdan almamız gerek bir şeyler vardı, işim kapıda duran ve senelerdir onunla çalışan güvenlik görevlisini oyalamaktı. Sokağın başına geldiğimizde arabayı durduran Selim "Burada ki düğme." diye gösterdi. "Ani fren yapıp ona bas, arabanın altında kurduğumuz düzenek sayesinde sahte kan akmaya başlayacak ve bir post yere düşecek. Hazır mısın?"

Ölümden Doğanlar - Gece'nin Masal'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin