Ölümden Doğanlar - Gece'nin Masal'ı

12. Bölüm "Tatlı Rüyalar"

Evimdekinden çok daha küçük olan odamda küfür ederek getirdiğim bir kaç parça yedek kıyafeti yerleştiriyordum. Burada çok kalmayacağımı kendime hatırlatıp eğer bir şeye ihtiyacım olursa evden alabileceğimi bildiğimden küçük bir çanta yapmıştım. Eğitim iç alanı dedikleri oldukça kalabalık ve sesin eksik olmadığı bu yerde kimse ile muhattap olmamaya özen gösterip ortak olan banyoda duş almış ve akşam yemeği için aşağıya inmeden yatağıma uzanmıştım. Kendimi yaramazlık yaptığı için disiplin edilmesi umudu ile zorla yatılı okula gönderilen bir çocuk gibi hissediyordum. Çantama özenle koyduğum bir şişe tekilayı çıkarıp biraz içtikten sonra gözümün önünde beliren görüntüleri savuşturmaya çalıştım.

Gülümsediği, sorular sorduğu, saçını okşadığı, öptüğü bir kadın vardı! Kendime verdiğim bir aylık süre zarfında nasıl bir sonuca varmayı planlıyordum ki? Beni pis işlerini hallettirebileceği bir kozdan farksız görüyordu, ona olan hislerimi görmüştü ve kullanacaktı. Bu yüzdendi sabah beni yanında uyutuşu, hissetmemi istiyordu, beğenmemi, hatta bayılmamı, kendimi ona kaptırıp istediği her şeyi yerine getirecek bir köle yapmayı. Lakin bunları en başından biliyordum, bile bile gelmiş, bile bile kalmayı seçmiştim, çünkü umurumda değildi. Hiç birini yapmasına gerek bile kalmamıştı ona kapılmam için, zaten takip ettiğin günler boyunca boğulmuştum bu hisle ve sonunda o lanet hastalıklı gri elleri ile her yerime dokunmuş beni fetih etmişti. İçimdeydi, dışımda, her yerimdeydi. 

Meşgul olma sendromu olan hasta bir kızın kendine bulduğu yeni bir hastalıklı dayanak noktası, ne dramatik ama!

****

Sevda'nın beni arayıp dün peşime taktığı adamları Selim'İn tehdit edişine ve şu an komite evinde kalıyor olduğumu öğrenmiş olmasına dayanan bağırma ritüeli ile uyanmış, biraz dinledikten sonra telefonu yüzüne kapatıp yataktan kalkmıştım. Üzerimi giyip alt kata indiğimde bir kaç masadan oluşan yemek salonuna göz ucu ile baktım. Açık büfeden tabaklarına yemekler alan öğrenciler on kişi kapasiteli on beş masadan birine oturuyor afiyetle yemeğini yiyordu, kimsenin beni fark etmemesini umarak aldığım bir yeşil elma ile orada hızlıca uzaklaştım, liseyi andıran kalabalıklar beni rahatsız ediyordu.

 Beni mest eden bahçeye çıkıp günün güzel sessizliğinin tadını çıkarabilmek için kiraz ağaçlarının oluşturduğu yoldan geçip beni karşılayan alana çıktım. Taştan bir sütünün altında yine taştan büyük bir bank vardı. Burayı boş bulmanın verdiği keyifle taş banka sırt üstü uzanıp çantamdan çıkardığım kulaklığımı taktım.

Elmam dan bir kaç ısırık alıp güneşin beni ısıtmasına izin verdim, gözlerimi yumup kulaklarıma dolan Marilyn Manson'nın Sweet Dreams şarkısının tadını çıkardım.

Tatlı rüyalar bundan yapılır.

Ben kimim karşı çıkayım,

Dünyayı ve yedi denizi dolaştım.

Herkes bir şeyler için bakınıyor.

Bazıları seni kullanmak istiyor,

Bazıları senin tarafından kullanılmak istiyor,

Bazıları seni kötüye kullanmak istiyor,

Bazıları kötüye kullanılmak istiyor...

Kafanı kaldır, kafanı yukarıda tut, hareket ediyoruz...

Önümden geçen bir gölge ile gözlerimi açtığımda Gece'yı tepemde dikilmiş gülümserken buldum. Kulaklığımı çıkarıp doğruldum "Kahvaltı için kötü seçim." dedi açtığım boşluğa oturup.