İyi okumalar...
SİYAHIN BEYAZI
Hafızanın gitmesi duyguları değiştirir miydi? Aşka olan ön yargımı yıkmıştı duygularımı ortaya çıkararak. Peki ben o saklanan duyguyu geri ortaya çıkarabilecek miydim? Belkide çoktan çıkmıştır. Denemişlerdi ama başaramamışlardı hâlâ da başaramadılar aslında. Tek tük şeyler geliyordu aklıma ama hepsi gelmiyordu. Mektubun kimin gönderdiğini bulmam lazımdı ya da ne yazdığını. Hafızamın duygularımı götürmesi beni duraksatıyordu, duygularım o kadar güçlü değil miydi yoksa? Doktor olmama ramen böyle bir düşünceye kapılmam tam bir zavallılıktı. Teorik olarak duygularda giderdi ama kuvvetli bir duygu olsaydı belkide Savaş'ı ilk gördüğümde geri gelirdi her şey. Aslında ilk tanıştığımızda yani Mert'in bizi daha doğrusu Hande'nin bizi ilk tanıştırmasında gözlerini görmüştüm. Cidden gerçekten aşıksam Savaş'a o zaman geçirdiğim kaza çok büyük olmalı, bu duyguyu bile sollamalı. Kazada değil, hiç bir çiziğim yokmuş. Yattığım yerde oturur pozisyona geçip yanımdaki kızlara döndüm, herkes uyumuştu ama beni uyku tutmamıştı. Yer yatağından kalkıp kenardaki ayakkabımı giydim ve odadan çıktım. Savaşla konuşmadan sonra oturma odasında öylece onlar konuşmuştu ben susmuştum sonrada odalara ayrılıp uyumuştuk. Bir kaç gün depoda kalacaktık nedenini bilmiyorum ama. Savaş ve Umur beraber kalırken Emre ve Mert beraberdi. Bizde kızlarla kalmıştık. Kızlarla hafiften konuşsamda daha çok susmuştum.
Etraftaki loş ışıklar çok hoş bir hava katarken koltuğa oturdum. Savaş karanlıktan korkuyordu bu yüzden etrafta fazla ışık vardı. Her şeyi hatırlamam lazımdı yoksa hiç bir şeyi çözemezdim.
''Uyumadın mı?'' Duyduğum sesle koltukta oturur pozisyona geçip Savaş'a döndüm. Onunda uyuyamadığı belliydi. ''Uyku tutmadı.'' Dedim ve ayağa kalktım. Hep beraber depoda kalma fikri eğlenceli olurdu aslında ama iki gün önce. Hiç bir şey yaşanmadan önce. Herkesin kafası bom boşken, belkide değildi. Tek benim kafam boştu.
''Gel.'' Diyerek kolunu kaldırdı, kolunun altına girmemi söylüyordu galiba. Yüzümdeki tebessüme engel olmaya çalışırken kolunun altına girdim. Kolu omuzumu sımsıkı sararken bir elimi beline sardım. ''Kendini zorlama. Hatırlaman gerektiğinde hatırlayacaksın zaten.'' Dedi ve o gizli duvara doğru ilerledi. Bunu kafama taktığımı anlamıştı.
''Zorlamam lazım. Bir mektupla bu hale gelmiş olamam dimi?'' Dediğimde Savaş duvarı açıp ilerlemeye başladı benimle beraber. ''Mektup gelmeden önce seninle görüntülü konuşuyorduk, odanın kapısı açıldı ve bir kadın sana mektup geldiğini söyleyip mektupu sana verdi. Mektupu açıp okuduğunda duraksadın, gözlerin aniden doldu, kısa çaplı bir şok geçirdin, sesimi duymadın, senin için etraftaki her şey yok olmuştu. Sonra hızla bilgisayarı kapadın.'' Dedi ve beni koltuğa oturtup yanıma oturdu. Ağlamış mıydım? Şok geçirmiştim o zaman bu olay büyük bir olaydı. Ne yazıyordu o mektupta? Savaş eğilip ayakkabılarımı çıkardıktan sonra beni kendine çekip göğüsüne yatmamı sağladı.
''Hatırlamam lazım.'' Dedim mırıldanarak. Savaş saçlarımı okşamaya başladığında hızla kalktım göğüsünden. Yarası vardı onun ve onun yatması gerekiyordu. ''Senin yaran var. Yatman lazım.'' Dedim hızla. Savaş bu halime gülerken ayakkabısını çıkarıp koltuğa uzandı ve kolunu kafamı koymam için düz uzattı. İstediğini yapıp koluna yattım ve Savaş'ın kollarının arasına girdim.
''Bunuda beraber atlatacağız.'' Dedi saçlarıma doğru fısıldayarak. İşte şimdi uykum geliyordu, kollarında tüm yük gitmişti resmen. ''Korkuyorum.'' Dedim itiraf ederken. ''Ben yanında olduğum sürece korkma.'' Dedi. Sesindeki güven verici tını beni rahatlatıyordu ama hâlâ korkuyordum.
''Bir mektupla bu hale gelmişim. Kim bilir ne yazıyordu mektupta?'' Dedim içim içimi yerken. Savaş diğer elini belime sıkıca doladığında derin bir nefes aldım. ''Kafanı bunlarla yorma şimdi. Bu olayı çözeceğiz ama şimdi önemli olan şey sensin.'' Dedi ve saçlarımdan öpüp beni daha çok kendine çekti. Kafamı şu anlık boşaltsam iyi olurdu. Gözlerimi kapatırken aklımı boşaltmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Beyazı
ChickLit"Aşk duygusunu iğrençleştirmek ya da güzelleştirmek bizim elimizde O yüzden bu duyguyu bilmeden kötüleme" dedi bakışlarını geri bana çevirirken. Cümleler beynimde yankılanıyordu resmen. Ben bir hata yapmıştım galiba ama bu hatadan geri dönecektim.