Delphi sonraki birkaç günü hastane kanadında geçirdi. Draco sürekli onu ziyarete geliyordu. Daha önce de sinirlendiğinde Delphi'nin büyülerini tatmıştı. Ne kadar acıttığını kendisine yapılmayan kimse bilemezdi. Ama bunun için asla onu suçlamamıştı. Kendinde olmadığını biliyordu. Hermione ve Corner da üç gün boyunca hastane kanadında yatmışlardı. Sürekli arkadaşları onları ziyarete geliyor, her gelişlerinde de Delphi'nin yanından geçerken ona lanet okuyorlardı. Aslında o çoktan uyanmıştı. Ama Dumbledore ısrar etmiş, bir süre daha kalıp tamamen iyileşmesini istemişti. Olanlardan sonra herkes ondan çok korkuyordu. O sabah Delphi erken uyandı. Saatine baktı. Saat daha 7 idi. Yine de kalktı. Daha fazla burada kalmaya dayanamazdı. Giyindi ve zindanlara indi. Sessizce erkekler yatakhanesine çıkıp Draco'yu uyandırdı. Draco onu görünce pek şaşırmadı. Orada birkaç günden fazla asla kalmayacağını biliyordu. Beraber ortak salona indiler.
Delphi "Bana o gün neler olduğunu anlatacaksın."
"Gerçekten mi Delphi? Saat daha yedi!"
Delphi sinirlenmeye başlamıştı. Gözlerini ona dikti. Göz rengi gittikçe kızarmaya başladı. Draco tabi ki onu sinirlendirmenin akıllıca bir şey olmadığını biliyordu.
"Tamam, anlatacağım. Ama öyle bakmayı kes.
Delphi'nin gözleri anında maviye döndü. Bu onun için çok önemliydi. Çünkü o güne dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Draco, defalarca yalvarmasına rağmen hastane kanadında asla anlatmamıştı. Orada anlatamayacağını, birisinin duymasını istemediğini söyledi. Delphi olanları bilmediği için çok üstelememişti. Ama Draco sadece zaman kazanmak için onu geçiştiriyordu.
"Hadi hemen anlatmaya başla."
Draco o gün olan, daha doğrusu Delphi'nin hatırlamadığı, her şeyi anlatmıştı. Bitirdiğinde sessizce Delphi'nin tepkisini beklerken Delphi bir kahkaha patlattı. Onun sesi ile birkaç kişi uyandı.
"Vay be! Neler yapabileceğime bazen ben bile şaşırıyorum. Ama bunlar daha hiçbir şey. Henüz kimse gerçek gücümü görmedi. Aslında, bunu isteyeceklerini sanmıyorum. Hahaha!"
Şimdi merdivenlerden birkaç kişi geliyordu. Aşağı inmek ve geri çıkmak arasında kalmış gibi görünüyorlardı. Hepsi oldukları yerde durdu ve Delphi'ye baktı. Delphi onları görünce yüzünü tiksinmiş gibi buruşturup ayağa kalktı.
"Ben artık gidiyorum. Kahvaltıda görüşürüz." dedi ve Draco'yu yanağından öptü. Tabi ki bunu yapmasının bir nedeni vardı. Bütün kızların ondan hoşlandığını bilirdi. Delphi'den nefret etmelerinin milyonlarca sebebinden biri de tabi ki onları sevgili sanmalarıydı. Ortak salondan çıkarken kızların kıskançlıktan kızarmış ve nefret dolu yüzlerine bakıp arkalarından güldü.
ÖĞLEDEN SONRA
Delphi o günkü derslere girmişti. Her ne kadar Dumbledore bunu istemese de Delphi ile ters düşmeyi pek istemezdi. Tabi ona zarar verebileceğinden değildi. Sinirlendiğinde kendinden geçtiğini biliyordu. Geçen sefer olduğu gibi diğer öğrencilere zarar verebilirdi. Öğleden sonra iki ders iksir vardı. Bu Delphi'nin moralini biraz olsun düzeltiyordu. Bir haftadır dersleri kaçırdığından konularda geri kalmıştı. Ama onun için bu sorun değildi. Her ne kadar kötü olsa da çalışkan bir öğrenciydi. Delphi bu konuda her zaman babasını örnek almıştı. Babası kitaplarda okuduğuna göre eğitim yıllarında sessiz sakin ve çalışkan bir öğrenciydi. Aslında Delphi'nin sessiz sakin olduğu söylenemezdi. Ama birkaç derste açığını kapatabilirdi. Öğlen yemeğinden sonra zindanlardaki iksir sınıfına indiler. Birkaç dakika sonra Profesör Snape geldi ve ders başladı.
"Evet, bu günkü dersimizin konusu Sirisolaz İksiri."
Delphi bunları duyar duymaz buz kesilmişti. Draco da korku ve merakla ona bakıyordu. Belli ki tepkisini merak etmişti. Ama Delphi hiçbir şey yapmadı. Profesör Snape de Delphi'nin durumunu biliyor, hatta iksirleri o veriyordu. Delphi şaşkınlık ve biraz sinirle ona bakarken göz göze geldiler.
"Peki bu iksir diğer hangi iksir ile karıştırılabilir?"
Hermione'nin eli her zamanki gibi havaya kalktı.
Snape başka kimse olmayınca istemeyerek sözü ona verdi.
"Veritaserum. İki iksir de renksiz ve kokusuzdur. Bu nedenle birbirleri ile karıştırılırlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELPHİ LESTRANGE
Fantasy~düzenlenecek~ Hepinize merhaba, bu benim ilk hikayem olacak. Şimdi kısaca hikayenin konusundan bahsetmek istiyorum. Delphi sıradan bir kız değildi. Öyle olmak ister miydi? Belki. Normal, onun yanında olacak bir anne babaya sahip olmak, sürekli bela...
