Delphi o gün de erken kalktı, son bir haftadır her gün Quidditch antrenmanı yapıyorlardı. Draco ve Delphi de takımdaydı; Delphi arayıcı, Draco ise kovalayıcı olarak oynuyordu. Ama bu yıl Gryffindor takımında değişiklikler vardı ve kimse yeni gelenlerin kim olduğunu bilmiyordu. Draco takım kaptanının isteği üzerine gizlice onları izlemiş, taktikleri ve yeni oyuncuları hakkında bilgi toplamıştı. Yeni arayıcıları Harry Potter, tutucuları ise Ron Weasley olmuştu. Öğrendiklerinde tedaş damgalı Potter ve portakal kafa Weasley'i takıma almalarına kahkahalar atmışlardı.
Kahvaltıdan sonraki boş derslerini Quidditch çalışmak için ayırmışlardı, 3 gün sonra maça çıkıyorlardı. O akşamki son antrenmandan sonra yorgun bir şekilde ortak salona döndüler. Takımdakiler dışında kimse yoktu. Delphi saate baktı ve bunun nedenini anladı. Gece yarısını çoktan geçmiş, 2'ye yaklaşıyordu. Herkes üstünü değiştirip yattı, onlar hariç. Delphi niye bu acıyı her gece çekmek zorunda olduğu ile ilgili çok düşünmüştü. Eğer Draco onu zorlamasaydı şimdiye kadar defalarca vazgeçmişti. Ama bu annesinin isteğiydi. Bütün kara büyücüler, özellikle de ailesi de kara büyücü olanlar, sirisolaz hastalığına sahip olarak doğardı. Annesi de aynı hastalığa sahipti. Ama kendininkini 15 yaşında yenmişti. Annesi daima hastalığın sadece ona karşı gelerek iyileştiğini söylerdi. Ama Delphi buna katılmıyordu. Çok acı çekiyordu. O bu halinden mutluydu çünkü sıcaktan uzaklaşınca soğuk dostu olmuştu, soğuk havalar onu etkilemezdi. Herkes kışın dışarı eldiven, atkı ve kalın cüppelerle çıkarken kendisi gündelik elbiseleri ile çıkardı ve kimse buna bir anlam veremezdi. Soğuktan etkilenmemesinin defalarca diğerleri arasında dedikodu konusu olduğunu biliyordu, kendi hakkında konuşulduğunu duyduğunda ise birkaç büyü yapmadan geçemiyordu. Ama hastalığı konusunda gerçekten ilerleme kaydetmişti, 1. sınıftan bu yana her yıl durduğu süreyi birkaç saniye arttırıyordu.
Delphi düşüncelerinden sıyrılarak şöminenin başına yine diz çöktü. Ateş yanmaya başladığı anda mavi gözleri önce mora, ardından da kırmızı renge dönüştü. Birine gerçekten çok sinirlenip kendini kaybettiğinde olduğu gibi. Her zamanki ritüelleri yine bittikten sonra yatmaya gittiler, yarın büyük gündü. Gryffindor ve Slytherin arasındaki rekabeti devam ettirecek ilk Quidditch maçı gerçekleşecekti.
(düzenlendi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELPHİ LESTRANGE
Фэнтези~düzenlenecek~ Hepinize merhaba, bu benim ilk hikayem olacak. Şimdi kısaca hikayenin konusundan bahsetmek istiyorum. Delphi sıradan bir kız değildi. Öyle olmak ister miydi? Belki. Normal, onun yanında olacak bir anne babaya sahip olmak, sürekli bela...
