❄HOGSMEADE GEZİSİ❄

774 68 0
                                    

Sonunda ilk Hogsmeade gezisi gelmişti. Sabah Delphi'yi uyandıran yatakhanedeki kızların konuşmaları oldu. Saatine baktı, hafta sonu olduğu için bu kadar erken kalmalarına anlam veremedi. Giyinip aşağı indi, Draco onu bekliyordu. Ortak salondakilerin delici bakışlarına aldırmadan onun yanına gitti ve esneyerek neden herkesin bu kadar erken  kalktığını sordu.

"Bugün Hogsmeade gezisi var unuttun mu?"

Delphi'nin o söyleyene kadar aklına bile gelmemişti. Beraber aşağı indiler ve çabucak kahvaltılarını bitirdiler. Ardından yatakhanelerine gidip çantalarını hazırladılar. Delphi yine eldiven, atkı veya cüppe almamıştı. Artık herkes buna alışmıştı. Tabi yeni gelen 1. Sınıflar hala alışmakta zorluk çekiyor ve ona deliymiş gibi bakıyorlardı. Delphi de bunlara alışmıştı. Tabi buraya ilk geldiğinde aldığı tepkiler aklına geldikçe üzülüyordu. Herkes onun ucube olduğunu düşünmüştü. O yıl çok fazla kara büyü kullanmıştı. Ama bugüne kadar hiç affedilmez lanet kullanacak kadar sinirlenmediği için mutluydu. Eğer kullanırsa okuldan atılmakla kalmaz Azkaban'da annesinin yanında bir hücre kazanırdı. Aslında kulağa o kadar kötü gelmiyordu. Tabi ruh emicileri saymazsak.

Hazırlandıktan sonra aşağı indiler ve dışarı çıktılar. Her taraf kar ile örtülüydü. Delphi soğuğa bayılırdı. Güzel bir yürüyüşün ardından Hogsmeade'e vardılar. Önce biraz ısınmak için üç süpürgeye gidip birer kaymak birası içtiler. Onlar içkilerini içip konuşurken içeri altın üçlü girdi. Draco ve Delphi de hızlıca onlara bütün günü felakete çevirecek bir plan yapmaya koyuldular. Altın üçlü ikilimizin yanından geçerken onları fark etti.

"Vay vaaay. Bakın burada kimler varmış?" dedi Ron.

Harry "Bunlar bizim aşk kuşları değil mi?" diye atıldı.

Belli ki astronomi dersinden önce yaptıklarının öcünü almak istiyorlardı ama Hermonie, Ron ve Harry'nin çiğneyemeyeceği lokma ısırdıklarının farkındaydı. Yüzündeki endişeli ifade başlarına gelecekleri bildiğini belli ediyordu. Delphi ayağa kalktı ama altın üçlü hızlı davranıp asalarını onlara doğrulttu. Hepsi gülümsüyordu. Delphi kafasını öne eğip sessizce bir şeyler fısıldamaya başladı. Altın üçlünün yüzündeki gülümseme silindi. Yerini korku, endişe ve üzüntüye bırakmış gibiydi. Bir anda hepsi yere yığıldılar, belli ki bayılmışlardı. Bardaki herkes onlara döndü. Kimse ses çıkaramıyordu.

Draco mutlulukla "Ne yaptın sen?" diye sordu.

İkisi de bayılmış paslı üçlünün üzerlerine basarak geçti.

"Merak etme. Birkaç dakikaya uyanırlar." dedi Delphi.

Ardından hiçbir şey olmamış gibi bardan çıkıp alışveriş yapmak ve ceplerindeki galleonları boşaltmak için diğer dükkanlara gittiler.

DELPHİ LESTRANGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin