Denizin ortasında öylece duran gemide, yağan yağmura inat güverteye indim. Üzerim yeniden ıslanmaya başlasa da umursamadım. Aradığım adam ellerini göğsünde bağlamış, geminin ucunda öylece uçsuz bucaksız denize bakıyordu.
O acı dolu kalbine bir beni sığdıramamıştı. Yıllardır eksilmeyen acısını, hafifletmek istemiştim. Bir nebze olsun yarasını iyileştirmek istemiştim ama karşımda öyle sert bir şekilde durmuştu ki.
Sabah konuştuklarımız aklıma gelince yeniden gözlerim doldu. Bana seni sevmiyorum derken sesi bile titrememişti. O kadar netti ki.
"Toprak?" titreyen sesime lanet ederken o benim ağladığımı yine anlamıştı
" Aslı yapma böyle olmaz. Üzme kendini daha fazla." yine aynı şeyi yapıyordu. Anlamak istemiyordu. Dinlemek istemiyordu. O beni sevmezken, benim de onu sevmemi istemiyordu.
"Ne yapmayayım Toprak? Söylesene seni mi sevmeyeyim? He söylesene" sabrımın son tanelerini de burada kaybetmiştim sanırım. Yanaklarım ıslanırken iyice ona yaklaştım.
Sessiz kalması daha da sinirimi bozuyordu."Sevme beni." dediğini yapmak çok kolaymış gibi söyleyince daha fazla dayanamayıp sinirle bağırmaya başladım.
"Ben senden vazgeçemiyorum anla artık. Olmuyor sen de gördün." görmüştü gerçekten de. Çabalamıştım onu unutmayı denemiştim ama olmamıştı. Unutamamıştım.
''Toprak'' nefesimi düzene koyup bir adım yaklaştım. Çaresizlikle elimi kalbinin üzerine koydum.
"Ben senden yalnızca kalbini istiyorum." tükenmişlikle fısıldadım ama duyduğuna emindim.
Sürekli aynı şeyleri söylediğimizin farkındaydım ama sağlıklı düşünemiyordum şu anda. Ben ondan beni sevmesini isterken, o kalbini onlarla birlikte mezara koyduğunu söyleyip duruyordu.
Tepkisiz öylece durunca bıkkınlıkla yere çöktüm. Yağan yağmur gözyaşlarımı az da olsa gizliyordu.
"Kalbi olmayan birisinden, kalbini alamazsın. Benim kalbim o gece, onlarla birlikte mezara girdi. Bu kalp artık işe yaramaz. Neden anlamıyorsun Aslı neden?" o da benim yanıma yere çökmüştü.
"Asıl sen anlamıyorsun. Bırak, yaralarını sarayım. Yaralarımı sar. Birlikte iyileşelim. Ne olur? "
Kalbim acısıyla yalvardım. Bu zamana kadar beni görmedi, artık görsün istedim. Bir kere de akan gözyaşlarını ben sileyim istedim. Gözyaşlarımı silsin istedim.
Zordu onu kazanmam bunu biliyordum ama aşkta gurur olmuyordu. Ben çabalayacaktım. Onun bana kalbini vermesini bekleyecektim. Yaralı kalbinin iyileşmesi için uğraşacaktım.
Yaaaa çok heyecanlıyım şuanda. Bu kurguyu yazarken Aslı ve Toprak beni çok zorlayacak farkındayım ama onları anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Toprak'ı Ay Işığı Mahallesinden gelenler hatırlayacaktır. Son bölümlerde Toprak'ı görebilirsiniz.
En kısa zamanda yeni bölümle görüşmek üzere. Sizi seviyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA KALBİNİ VER (TAMAMLANDI)
ЧиклитMavi gözleri benim gözlerimle buluştu. Sahi kaç ay olmuştu bu kadar derin bakmayalı? İki? Üç? Bizden olmaz, sevme beni derken çok kararlı gözüküyordu. Ama şimdi neden mutsuzdu? "Gittin?" bir adım yaklaşıp fısıldadığında gözlerim istemsizce kapandı...