Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar :)
Multimedia: ToprakEllerimi gergin bir tavırla yeni yapılan saçlarımda gezdirdim. Aynadan ters bir tavırla bana bakan kuaförle birlikte hemen ellerimi çektim.
Rize'ye geleli 2 gün olmuştu ve benim bu akşam kınam, yarın akşam ise nikahım vardı.
Tuğba'nın ve Toprak'ın ortak ayarladığı kuaför akşam üzeri eve gelmiş ve benim saçlarımı yapmıştı.
Kına gecesi yapmamızın tek nedeni yine çocuklarımdı. İkisi de fazlasıyla meraklıydı ve bu meraklarını asla gizlemiyorlardı.
Nehir'in yanına gelip nasıl yalvardığı hala aklımdaydı. Kına gecesi yapmamız için resmen kendisini parçalamıştı. Sonunda ise ben kıyamayıp kabul etmiştim.
Bütün bu gelenekleri çocukların aklına sokanın Toprak olduğunu da çok iyi biliyordum ama sesimi çıkartmıyordum.
Çok mutluydum ve bu mutluluğuma leke sürmek istemiyordum.
"Anne ya!" mızırdanarak içeriye girdi Nehir. Yine ne olmuştu acaba?
"Efendim canım."
"Bu elbise kötü mü oldu?" deyip ellerini elbisenin eteklerine sürttü ve kendi etrafında döndü.
"Hayır bebeğim çok güzel olmuş. Neden ki?" Ayağının tekini yere vurup kollarını göğsünde bağladı.
"Abim, elbisen kötü olmuş dedi." Abi dediği Mert'ti.
Ne olduysa Nehir, Rize'ye geldiğimiz günden beri Mert'e abi demeye başlamıştı. Nedenini sorduğumuzda ise Toprak, babam olduğuna göre Mert'te abim oldu demişti. Haklıydı da, ne diyebiliriz ki?
"Abine elbisenin neresini beğenmediğini sordun mu? Belki onun hoşuna gitmeyen bir yer olmuştur." İkisini birbirine düşürmemek için kendimi çok zorluyordum, en iyisi buydu.
"Sormadım, elbiseyi ben giyeceğim ve ben beğendim. Ona neden soracakmışım ki?" deyip maşayla dalgalanmış saçlarını geriye doğru savurdu.
"O zaman neden kötü olduğunu düşünüp yanıma geldin ki anneciğim? Senin içine sindiyse giyebilirsin."
"Zaten giyecektim ki, abim benim güzelliğimi kıskandığı için çıkartmamı söylüyor. Sanki ben bilmiyorum." dediğinde kahkahamı tutamadım.
Elbiseme dikkat ederek ayağa kalktığımda hızlıca Nehir'in yanına gidip yanaklarından kocaman öptüm.
Beyaz yanakları kıpkırmızı ruj olmuştu. Ellerimle yanaklarında ki rujları silip yerimde doğruldum.
" Evet prensesim çok güzelsin ama abin seni kıskanmaz. Abin de çok yakışıklı hem değil mi?" derken bir yandan da Toprak'la el ele odaya giren Mert'e bakıyordum.
Benim Nehir'e dediklerimi duyduğunda yanakları kızardı ve bakışlarını Nehir'e çevirdi.
"Hala çıkartmadın mı elbiseyi? Çok kötü olmuş bak ben sana söylüyorum." dediğinde Nehir ağlak bir ifadeyle bana döndü.
"Anne yaa!" diyerek baktığında dokunsam ağlayacak gibiydi.
"Baba, çok mu kötü elbisem? " Benden bir tepki alamayınca Toprak'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA KALBİNİ VER (TAMAMLANDI)
Literatura FemininaMavi gözleri benim gözlerimle buluştu. Sahi kaç ay olmuştu bu kadar derin bakmayalı? İki? Üç? Bizden olmaz, sevme beni derken çok kararlı gözüküyordu. Ama şimdi neden mutsuzdu? "Gittin?" bir adım yaklaşıp fısıldadığında gözlerim istemsizce kapandı...