BANA KALBİNİ VER (TAMAMLANDI)

58. BÖLÜM

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar :)
Multimedia: Aslı

Allah, hiç bir insana kaldıramayacağı dert vermezmiş. Toprak'ta bende çok sınanmıştık.

Bizim de sınavımız buydu belki de. Ben; annemin, babamın, ablamın, eniştemin ölümlerini yaşamıştım. Kucağımda bir bebekle tek kalmıştım. Aldatılmıştım.

Toprak'ta; Ceylan'ı mezara koymuştu, oğlunu yıllarca ölü bilmişti. Sonradan oğlunun yaşadığını öğrenmişti.

Böyle anlatınca o kadar basit şeyler gibi geliyordu ki insana ama yaşayınca zorluğunu anlıyorduk.

Bütün bu kötü anıların üzerine kırmızı bir kalemle çizgi çekmiştik. Hepsi geçmişimizde kalmıştı.

İçimizde bir giz olarak kalacaklardı.

Bugüne dönüp baktığımız zaman da her şey yoluna girmişti.

Mert, artık tamamen toparlamış gibiydi. Bana, Nehir'e ve yeni doğacak olan kardeşine alışmaya başlamıştı.

Evet, Nehir ve Mert'te benim hamile olduğumu öğrenmişlerdi. İkisi de kardeşi olacağını duyduğunda çok sevinmişlerdi.

Nehir biraz kıskansa da Mert'in yanında çok belli etmemişti.

Olsun, onun kıskançlığına bile kurban olurdum ben.

"Aslı, ay hala oturuyorsun kızım. Kalksana, akşam beni mi isteyecekler?" Tuğba'nın sesini duyduğumda irkilip yattığım yataktan başımı kaldırdım. Tuğba'yı gördüğümde oflayıp başımı yeniden yastığa koydum ve gözlerimi kapattım.

Toprak, sabah erkenden beni buraya bırakmıştı, akşam için hazırlık yapalım diye ama benim çok uykum vardı.

Değil hazırlık yapmak, kolumu kaldırmaya halim yoktu.

" Azıcık uyusam? 5 dakika vallahi!" diye mırıldandığımda Tuğba yanıma gelip kollarımdan tuttu.

Beni doğrultmaya çalıştığında oflayarak tamamen kalktım.

"İki canlıyım ya ben. Yoruyor bu küçük bey beni. Bırakın uyuyayım. " deyip ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım.

"Küçük bey mi?" Tuğba'nın sesiyle başımı kaldırdım.

Anlamayarak ona baktığımda sırıtmaya başladı.

"Sen dedin. Küçük bey dedin. Ay Aslı Allah söyletti herhalde, İnşallah erkek olur, tabi gönlüm kızdan yana ama olsun."

"Ağzımdan bir anda öyle çıkmıştır Tuğba, sağlıklı olsun da cinsiyetinin bir önemi yok." derken yataktan kalktım.

Küçük bey dediğimin farkında bile değildim.

Tuğba'nın odasındaki banyoya girip ihtiyaçlarımı giderdikten sonra izin almaya gerek duymadan duşa girdim.

Saçlarımı ve vucüdumu yıkayıp duştan çıktım.

Üzerime giyindiğim bornozun kuşağını da bağlayıp elime aldığım saç havlusunu saçlarıma doladım.

Banyodan çıktığımda Tuğba elindeki elbiseleri yatağın üzerine diziyordu.