19. BÖLÜM

5.9K 290 200
                                    

İyi okumalar :)
Multimedia: Toprak

Elimde çevirip durduğum telefonun ekranına son kez bakıp oflayarak kasanın yanına bıraktım. Sabahtan beri Tuğba'dan bir mesaj bekliyordum ama hala bir ses seda yoktu. Ben evden işe gitmek için çıktığımda uyuyorlardı ama yine de bu saatte uyanmış olmaları gerekiyordu.

Dün akşam benim doğum günümü kutladıktan sonra birlikte şarkılar söylemiş, oyunlar oynayarak gece yarısına kadar eğlenmiştik ama şuan da saat öğlen 2 olmuştu ve ben meraklanmaya başlamıştım.

Tekrar oflayıp etrafa bakındım. Aksi gibi bugün restoran fazlasıyla doluydu. Birazcık bir boşluk bulsam Kerem abinin yanına gidip yarım saatlik izin alacaktım ama bırak yarım saati Merve ile iki kelime konuşacak vakit bile yoktu.

Giden müşterilerin hemen ardından yenisi geliyordu. Garsonlardan bir tanesi de hasta olunca Savaş gibi bende ara sıra garsonluk yapıyordum.

Mutfağın kapısını açan Savaş bana kaş göz yaparak yanına çağırınca hemen gittim.

"Aslı, bunu 8 numaralı masaya götür, içerideki siparişi getireyim bende." dediğinde dikkatlice elindeki tabakları aldım.

"8 numara değil mi?"

"Evet evet, hadi hızlı ol kasaya geri dön Toprak abi görmeden." başımı sallayıp 8 numaralı masaya doğru ilerledim.

Tabakları dikkatlice bıraktıktan sonra afiyet olsun diyerek tekrar kasaya döndüm.

Benim kasaya gelmemle hesap ödemek için birinin gelmesi aynı anda oldu.

Gelen adamın hesabını alıp etrafa bakındım.

Bakışlarım merdivenden inen Toprak'ı bulunca hızlı bir şekilde yanına ilerledim.

Merdivenlerin sonunda beni gördüğünde kaşlarını çatıp yanıma geldi.

"Ne oldu? Bir sorun mu var?" başımı sallayarak karşılık verdim.

"Tuğba telefonun açmıyor, aklım onlarda kaldı. Senin bir işin var mı? Gidip baksan? Ben burayı bırakamıyorum." etrafa göz ucuyla bakıp ensesini okşadı.

"Ben de yardım etmek için inmiştim aşağıya aslında, Demir'i arayayım o gitsin istersen sizinkilere bakmaya ama için rahat etmeyecekse ben de gidebilirim."

Cevap verecekken Merve'nin yanımıza gelmesiyle sustum.

"Toprak abi sen kasaya geçsen, Aslı ablada bize yardım etse olur mu? Savaşla ben yetişemiyoruz." Toprak bana baktığında omuzlarımı indirip konuştum.

"Tamam sen Demir'i ara hemen gitsin ama merak ediyorum. Ben de mutfağa bakayım." deyip Merve'nin ardından mutfağa doğru adımladım.

Savaş bizi görünce elindeki bardak dolu olan tepsiyi Merve'nin eline tutuşturdu.

"Merve, 6 numara hızlı ol. Aslı gel sende." dediğinde peşine takıldım.

Mutfağın içi de dışarısı kadar yoğundu. Hazırlanmaya çalışılan balıklar bir yanda içecekler bir yanda her şey darmadağın olmuştu.

"Buranın hali ne böyle Savaş?" hayret dolu sesime Savaş gözlerini devirmekle karşılık verdi.

"Şuan en son derdinin bu olması gerekiyor Aslı. Hadi bunları götür ben de şuraya bakayım." çenesiyle içecekleri hazırlamaya çalışan şefi gösterip elindekileri bıraktı.

" Hangi masanın siparişi?"

"17 numaranın." başımı sallayıp Elimdeki tepsi ile mutfaktan çıktım.

BANA KALBİNİ VER (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin