FİNAL / PART 2

6.4K 304 71
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar :)

Hayat uzun bir yolculuktu, gerektiğinde mola verilen gerektiğinde durulan uzun bir yolculuk.

Ben bu hayattaki yolculuğumu artık tamamlamıştım. Varış noktasına çoktan ulaşmıştım.

Yol üzerinde çektiğim acılar, cefalar hepsi geride kalmıştı. Ailemle, çocuklarımla, kocamla beraber çok mutluydum.

Evleneli 2 hafta olmuştu. Her şey o kadar güzel gidiyordu ki.

Nehir'in okul kaydını yeniden değiştirip Rize'ye almıştık. Toprak'la birlikte bu hafta içerisinde sıfırdan bir ev dizmiştik.

Ben her ne kadar Canan annemle beraber kalalım diye desemde Toprak kabul etmemişti. Ev ev üstünde olmazmış, tek söylediği buydu. Neyse ki taşındığımız ev annemin evine de çok yakındı.

Mert'in psikoloğu da Harun amcanın yardımlarıyla Rize'ye taşınmıştı. Burada kendisine ait bir klinik açmıştı.

Söylediğim gibi bizim yolculuğumuzun sonu mutlu bitmişti. Geçmişten peşimize takılan son bir şey vardı ve az sonra onu da halledip bütün geçmişi arkamızda bırakacaktık.

Erdem ve Şefika'nın mahkemesi bugündü. Sabahın erken saatlerinde Toprak, ben, Canan annem adliyeye gelmiştik. Harun amcanın ve Toprak'ların ayarladığı avukatlarla konuşuyorduk.

Mahkemeden en az 30 yıl yemeden çıkmalarına imkan yoktu. Bu bizi az da olsa rahatlatıyordu.

Toprak oturduğu yerde aniden doğrulduğunda başımı kaldırıp Toprak'a baktım.

Duruşmanın gerçekleştirileceği koridorda sol taraftan gelen elleri kelepçeli Erdem'e ve Şefika'ya bakıyordu.

İkisi de şu bir kaç ayda çökmüşlerdi resmen. O kadar değişmişlerdi ki. Şefika sanki daha da yaşlanmış gibiydi, Erdem ise topallayarak yürüyordu. Ne olduğunu merak bile etmedim, gebersin pislik.

"Davacı Toprak Korkmaz, Davalı Şefika Duran ve davalı Erdem Taşçı. İçeriye girin." dendiğinde hep birlikte duruşma salonuna girdik.

Toprak sağ taraftaki yere ilerleyip avukatların yanına oturdu. Erdem ve Şefika'da sol tarafa oturdular. Onlar için avukat tutacak bir kişi bile yoktu. Şefika'nın kocası da ilk önce herkese baş kaldırmıştı ama çevresinden tepki aldığı için apar topar Rize'yi terk etmişti. Yanlarında yalnızca devletin atadığı bir avukat vardı.

Hakim, davacının, davalıların ve vekillerin tc kimlik numaralarını ve iddianamenin kabulu okuyarak duruşmayı başlattı.

"Hakim bey, önünüzde bulunan dosyada ve flaş bellek içerisinde sanığın kendi ağzı ile işlediği cinayetin ve müvekkilimin oğlunu nasıl alıkoyduğunu anlattığı ses kayıtları mevcuttur. Üstelik bunları anlattıktan sonra hiç pişman olmadığı ve yaptığı şeyle gururlandığını söylediği anlar da kaydın içerisindedir. " diye açıkladı bizim avukatlardan bir tanesi.

Hakim dosyayı açıp incelerken içerisinde ki flaş belleği yanında ki görevliye uzattı.

" İtiraz ediyorum hakim bey, bu ses kayıtları müvekkilime ait değildir. Hepsinin üzerinde oynanmıştır. Müvekkilimin üzerine atılmış çok büyük bir iftira mevcuttur." Yalancı. Neyse ki bunu diyeceklerini tahmin ettiğimiz için gereken önlemleri almıştır.

BANA KALBİNİ VER (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin