BÖLÜM 15.

42.1K 3.6K 2.2K
                                    

Lütfen önceki bölümlere ve bu bölüme oy verdiğinizden emin olun. Sevgilerle...



🌤


sena şener - çirkin dünya

sena şener - yalnızım

isak danielson - broken

BÖLÜM 15.

Hiç haksızlığa uğradınız mı? Ya da tüm hayatınız haksızlıklarla savaşarak geçti mi?

Benimki geçmişti.

Hep birileriyle savaşmak, hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalmıştım. Kimse bana elini uzatmamış, yardım etmeye çalışmamıştı. Ben hep kendimi, ruhumu, kalbimi kalkanımla korumuştum böylece.

Fakat ilk defa birisi karşıma bana karşı kuşandığı silahlarıyla çıkmamıştı. Onun silahı kuşkusuz cümleleriydi. Çünkü cümleleri beni etkisiz hâle getirmekte usta sayılırdı.

İlk defa birisine haksızlık etmiştim. Yaşadıklarımın üzerimde bıraktığı etkilerin hesabını ona kesmemeliydim. Saçlarımı çekmeyeceğinden emindim ama o an o cümle nasıl ağzımdan çıkabilmişti?

Ertesi sabah teneffüs zilinde koridora çıktım. Gözlerim onu arıyor ama bulamıyordu. Uğur beni görmüş, selam vermek için yanıma uğramıştı. Ona Bulut'u sormak istesem de şüphe çekeceğimden endişelenip soramamıştım. Sonuçta arayabilirdim, mesaj atabilirdim. Peki, ya bana cevap vermezse?

Dün gece beni eve bıraktıktan sonra arabadan inmemiş, gaza basıp uzaklaşmıştı. Bana kızmış olmalıydı. Bu zamana kadar beni aramaması, karşıma çıkmamasının başka ne sebebi olabilirdi?

Kafeteryaya giden yola doğru başımı uzattım ama yoktu. Aklıma gelen en son yer kitap okuma köşeleriydi. Üst kata çıkarak koridora göz gezdirdiğimde sarı kanepede oturduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Bir ayağını diğerinin üzerine atarak elindeki kitabı okurken koridorun diğer ucundan ona baktığımı hissetmemişti.

Özür dilemem gerektiğinin bilincindeydim ama neden adım atamıyordum?

Dün de özür dilemiştim ama verdiği yanıt canımı çok fazla acıtmıştı. "Ben özür dilerim. Benden bunu bile beklediğini tahmin etmeliydim."

Cümlesi yeniden zihnimde yankılanmaya başladığında merdivenlere yönelip aşağı indim. Şu an onunla konuşmaya kendimi hazır hissetmiyordum.

Boş dersim olduğu için çantamı alıp kütüphaneye geçtiğimde bilgisayardan yapmam gereken projeler için konuları topladım ve belleğime aktardım. Evde bu konulardan ödevlerimi hazırlayabilirdim. Ardından konularla bağlantılı birkaç kitap da almış, görevliye uzatmıştım. İsmime kayıtlı hiçbir kitabın olmadığını gördüğünde iki kitabı da bana uzattı kartımla beraber.

Kütüphaneden çıktığım sırada, "Haritacı!" dedi artık tanıdık olduğum ses. "Kütüphaneci mi oldun?"

"Nail," dedim sıcak sesle. Ona döndüğümde kütüphanenin kenarındaki köşeden kahve aldığına dikkat etmiştim. "Nasılsın?"

"İyiyim," dedi şaşkın yüz ifadesine bürünürken. "Sen nasılsın?" Ona samimi davranmamı yadırgamış olmalıydı. "Kahve?"

"İyilik. Yok, istemem."

"Kocamız nerede acaba?" Kahvesini bana uzattığında refleks olarak tutmuştum sıcak karton bardağı. O sırada Nail telefonunu çıkarmış ve hâlâ silmediği uygulamadan Bulut'un konumuna bakmıştı. "Bu tarafı gösteriyorsa kesin yukarıdaki okuma köşesindedir!"

ROTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin