Nil Karaibrahimgil - Kanatlarım Var RuhumdaBÖLÜM 6.
"Geri zekâlı mısın yoksa taklit mi yapıyorsun, Nail?" Defalarca ona anlattığım konuyu hâlâ anlamamış olması sinirlerimi tamamen bozsa da derin nefes alıp tekrar anlattım ve metinden çıkarmam gereken kısımları bilgisayarda çalışıp çıktısını aldım. Projemiz neredeyse hazır sayılırdı. Verdiğim ödevlerin sadece içeriğini değil, dış görünümü de güzel yapardım ve değişik bir şekilde dosyayı süslerdim. Nail bu süslere karşılık önce yüzünü buruştursa da son hâli onun da hoşuna gitmişti.
İnce bir ses, "Meyve tabağınızı yenilememi ister misiniz?" dediğinde ona dönüp gülümsemiş ve başımı iki yana sallamıştım.
Başka bir ses, "Çocukları rahat bırak, Halide," diyerek salona dâhil olduğunda Nail ayaklanmıştı.
"Baba!" diyerek İhsan amcanın kollarına attı kendini. "Güniz yüzünden beynim kulaklarımdan akacak. Tuvalete bile gitmeme izin vermedi! Altıma yapmak üzereyim."
"Yap ulan sıpa!" İhsan amca güldüğünde Halide teyze de ona katılmıştı. "Yeter ki notların yükselsin."
Halide teyze kocasının kolunun altına girerek, "Bizimkisini ancak senin gibi biri yola getirir," demiş ve bana göz kırpmıştı.
"Popom düzleşti," diye homurdandı Nail. Sanırım bu konuda haklı olabilirdi çünkü ben de saatlerdir oturduğum için bunu hissedebiliyordum.
"Tamam," diyerek elimdeki kalemi bıraktım. "Yemek molası verebiliriz. Biraz erken ama?"
Halide teyze anında harekete geçti. "Yok, yok zaten az kalmıştı yemek saatine. Hemen hazırlarız biz masayı." Mutfağa yardımcılarının yanına geçtiğinde ayaklanıp kanepeye attım yorgun bedenimi. Parmaklarım bilgisayarda çalışmaktan uyuşmuştu ve gözlerimin sızladığını hissedebiliyordum.
Nail de yorgun bedenini yanıma attığında, "Gömün beni!" diyerek elleriyle yüzüne yelpaze yaptı. "Öldüm çoktan! Gömün artık beni..."
İhsan amca, "Ders çalışırken ölseydin havamdan geçilmezdi bizimkilerin yanında," diyerek salona terk ettiğinde dediği cümleye karşılık sesli şekilde gülmüştüm.
Nail bana bir anda yastık atıp, "Gülmesene!" diye atarlandığında gözlerimi kısıp aynı şekilde yastığı ona geri yollamıştım.
"Sen bana yastık mı attın?" Elime geçen tüm yastıkları ona atmaya başladığımda bir anda ortalık savaşı alanına dönmüştü.
Kahkahalar atarak ve savaşarak tüm yorgunluğumuzu attığımız sırada kafama gelen yastıkla sendelemiştim. Tam düşmek üzereyken belimde hissettiğim bir çift güçlü elle beraber arkamı döndüğümde bana gülümseyen Nihat'la karşılaşmıştım. "Bensiz yastık savaşı ha?"
Dengemi sağladığımda ellerini belimden çekti ve yere düşen yastığı alıp Nail'e fırlattı. "Ama bu haksızlık, abi! Benim tarafıma geç."
"Hayır," diyerek Nail'e başka yastık fırlattı. "Güniz'in tarafındayım."
Salonu tamamen dağıttığımız sırada kahkahalarımız tüm evi çınlatıyordu. Halide teyze ve İhsan amca gelip bizi videoya bile almıştı. En sonunda, "Yemek hazır!" diyen ses bizi böldü. "Kim kazandı?"
Nihat anında, "Tabii ki Güniz ve ben!" diyerek masadaki yerine geçtiğinde hepimiz hâlâ sırıtıyorduk. Dağılan saçlarımı elimle tarayıp yerime oturduğumda Halide teyze hemen tabağımı doldurmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROTA
Novela Juvenil"Sen kimsin?" "Gün ışığını öldüren biri. O yüzden kim olduğumla ilgilenme. Yoksa sönersin, Gün." 24.08.2020 © Tüm Hakları Saklıdır.