36 - it's all over.

228 41 34
                                    

Fleurie, Hurts Like Hell

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fleurie, Hurts Like Hell


"Yarın yine dışarı çıkar mıyız?" diyerek Taeyong'a döndüğümde bavullara eğilmiş olduğunu gördüm. Ayaklarımı sürte sürte yanına ilerlediğimde gördüğüm şey elleri arasındaki ayıcıktı. Bana aldığı, başımın altına koyarım diye doğum günümde verdiği oyuncaktı.

"Çıkarız. Ama şuraları düzenleyelim biraz. Daesun gece vakti gelirim dedi."

"Bu gece mi?"

"Evet, çarşamba işte. Daha güvenli olur diye." Başımı sallayarak bağdaş kurdum ve yanına oturdum. "Üzerini değişmeyecek misin?"

"Ne?"

"Son iki gündür dışarıdaydık hep. Değişsene üstünü."

"Ondan önce duşa gireceğim ama üşeniyorum." dememle Taeyong sırıtmaya başlarken göz devirip yerden kalktım. Sadece çok... Garipti.

Duştan çıktığımda saat 10'a geliyordu. Pijamalarım yerine rastgele bir eşofman ve bir sweat giymiştim. Taeyong da benden sonra duşa girip çıktığında buluşma yerimiz yine kaloriferin yanı olmuştu. "Saçlarını kurutsana."

"Sanki sen kuruttun." Homurdanarak bana cevap verdiğinde gözlerimi kısıp yüzüne baktım. "Hasta olursan karışmam."

"Doktorum sen--" Omuzuna vurduğumda anında susarken sert zemine rağmen yere yatmış ve başını dizime koymuştu. Sol elim saçlarına gittiğinde yüzüğümü gördüm yine. Bir mesaj vardı ve anlayamıyordum. Bundan 2 hafta öncesine kadar ilgimi fazla çekmemiști ama son iki gündür bir mesaj vermek istiyor gibiydi.

"Daesun gelsin artık. Kediyi özledim."

"Hyerim'i özlemedin mi?" Taeyong başını çevirip parlayan gözlerini bana diktiğinde yutkundum. "O da mı gelecek?" Başını salladı. İçimde oluşan mutluluğa karşı sadece gülümsemekle yetinirken yine yüzünü karşıya döndü ve saçında gezinen sol elimi tuttu sağ eliyle. Gözlerim kapanmaya başlamıştı ama elimi tutmasıyla yarı kapalı gözlerim açıldı. Başımı indirip ona bakarken bana baktığını gördüm.

"Uykum var ama uyumak istemiyorum."

"Neden?"

"Bilmem. Sizi izlemek daha cazip geliyor." Gülümseyerek ona bakmaya başladığımda elini elimden çekmiş, bedeniyle beraber yüzünü bize dönmüştü. Burnunun hemen ucundaki karnıma bakarken gözlerinin dolduğunu görsem de ses etmedim ve parmaklarımı saçında gezdirmeye devam ettim.

"Sanki rüya görüyorum."

"Neden?"

"Bu ana geleceğimizi düşünmezdim. Bilmiyorum, çok garip." Gülümsedim ve başımı geriye atıp gözlerimi kapattım. "Bir de beni düşünsene." O da gülüp bir elini karnıma getirdiğinde karıncalanma hissettim karnımda. Bana her dokunduğunda neden hep aynısı oluyordu?

Love Me The Way You Love YourselfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin