~Son Evlilik Bükücü~
Kapı sesiyle irkilerek gözlerimi açtığımda Ecmel'in kolunu yüzümde buldum. İlk bir kaç saniye ne olduğunu kavrayamasam da sonradan aklıma dün gece uykusuzluktan bayılana kadar gülüp eğlenip, en son da duygusal ötesi duygusal bir filmi izlerken uyuyakaldığımız geldi.
"Off, kim ki bu saatte?" Elif'in dağınık saçlarını kaşıyarak doğrulmasıyla bir yandan uyansın diye Ecmel'i dürterken diğer yandan Elif'e sordum.
"Annenler gelmiş olabilir mi?"
"Hayır, gelseler sabahın bu saatinde mi gelirler?!"
Ecmel esneyerek yorganı yüzüne kadar çektiğinde Elif de homurdanarak ayağa kalktı.
O kapıya bakmak için odadan çıkarken ben de beni uyandırdığı için gelen kişiye saygılarımı sunarak Ecmel'i örnek aldım ve kalktığım yere geri yatarak sıcak yorganımı da üstüme çektim.
"Sahra çabuk kalk kalk kalk! Cihangir gelmiş kapıda seni soruyor!"
"Ne? Niye gelmiş? Nasıl?"
Şaşkınlıkla sorularımı sıralarken Elif yorganı üzerimden çekerken elimden tutup beni ayağa dikti.
"Gelmiş işte, neyini sorguluyorsun?!"
"Saat kaç ki?"
"Saat saat saat..." diye mırıldanırken telefonunu buldu ve açıp ekranı bana doğru çevirdi.
"Yuh, saat daha yedi?!"
Elif omzunu kaldırıp indirirken daha fazla oyalanmamı istemeyerek boşvermemi ifade eden bir şekilde elini salladı.
Ecmel uyumaya devam ederken benim tüm duyularım açılmıştı ama kendimi bir şapşal gibi hissediyordum. Elif'in iteklemesiyle koridora geldiğimde hızla feracemi üzerime geçirip Elif'in başından aldığım başörtüyü de başıma geçirdim.
"Kahvaltıya kalacağını söyle tamam mı?"
Ona başımı heyecanla salladığımda mutfaktan içeri girmiş ve kapıyı kapatmıştı. Onunla eş zamanlı olarak ben de sakince -az önce ki heyecanlı ve şaşkın tavrım sanki hiç bana uğramamış gibi davranarak- kapıyı açtım. Ve şaşkınlıkla adını mırıldandım.
"Cihangir?"
Eliyle ensesinde ki saçları kaşırken, "Senden hiç ses çıkmayınca merak ettim." diyerek göz ucuyla ne tepki vereceğimi takip etti. Bu sırada göz göze geldiğimizde gözlerini yere doğru çevirip saçlarında ki elini de cebine yerleştirdi.
Bir kaç saniye ne diyeceğimi bilemeyerek kalakaldım. Çünkü; anlatabiliyor muyum bilmiyorum ama âniden ve hiç beklemiyorken onu karşımda bulmam beni şaşkına çevirdi.
Bir kaç saliselik zaman dilimindeyse aklım ve pek onaylamasa da; kalbim, bana ne yapmam gerektiğini söylediler.
Cihangir'in kalbine çok hızlı dalış yapamazdım çünkü hem kendimi ele vermek istemiyordum, hem de onun da bana aynı karşılığı verip vermeyeceği çok şüpheli bir durumdu. İlk adımı atan ben olsam da bu sadece kendi içimde kalacaktı. Kalbine girersem bunu ondan duymadan açık vermeyecektim; sadece kafasını karıştırıp; gizli adımları ben atsam bile görünür adımları onun atmasını sağlayacaktım.
Kısacası Cihangir'i görünmeyen ellerle kendime doğru çekecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü
Tâm linhAptallar Takımı Psikolojinizin etkilenebileceği düşüncesindeyseniz 18 yaşından önce okumayın. (Henüz düzenlenmemiştir.)