Ufak bir not düşeyim; Sahra'nın sinirlendiği şey Cihangir'in ona seçenek sunmaması, onu kucağında taşıması değil. Çünkü diğer bölümlerden hatırlarsanız elini Sahra'nın beline falan da koyuyordu. Bölümün sonunda neden böyle oldu demeyin yani jjdjdjske
~Son Evlilik Bükücü~
Cihangir nefesini bırakarak ellerini ceplerine koyunca anahtarları verecek sandım. Ama o aksini yaptı. Pes ettiği şey bana izin vermesi değildi; kontrolü tamamen ele almamak için kendiyle savaşıyordu ve bana seçenek sunuyordu. Ama bu hakkı da pes ederek elimden aldı.
"Ya yatağına geçersin ya da ben taşırım seni."
"Ne?" Dedim dehşete düşerek. "Sen-"
Sözümü kesti.
"Kötülüğüne hizmet eden hiç bir şey yapmıyorum. Ama gerçekten yeter. Bu tartışma çok uzadı. Yatağına geçiyor musun?"
Gerçekten geçmezsem beni taşıyacağını bağıran gözlerinden gözlerimi kaçırarak, kaybettim. Ama benim hatam bunu bir savaş olarak görüp gurur meselesi hâline getirmemdi. Yine de bana bu kadar sert davranması kalbimi acıttı. Hiç bir şey demeden hırsla arkamı dönüp odama geçtim ve arkamdan kapıyı inat olsun diye sertçe çarptım. Yankılanan ses kulaklarımı parçalayınca biraz olsun rahatladım. Sinirli olduğumu anlar en azından. Hem kapı çarpmak bana hep bir terapi gibi gelmiştir, haksız mıyım?
"Kapını kilitleme!" Diye seslendiğinde tüm rahatlık bana battı. Kapıyı açıp tekrar çarpsam olurmu ki acaba? Hem bu ne tarz bir büyüklük taslama? Sanane kapı benim oda benim! Tabi yine de kilitlemedim. İçimden atıp tutuyorum ama galiba ben Cihangir'den biraz cekiniyorum. Korkmak değil dostlar, çekinmek. Bunun yerine kapıyı hırsla açıp tekrar çarptım. Kapattığım kapıya yumruklarımı vurarak çığlık attım.
Cihangir bu yaptığıma kızıp sinirlenmedi bunun yerine resmen benimle alay ederek,"Kapıyı kırma, lazım o sana!" Diye bağırdı. Benimle alay eden yüzü yanımda olmasa da gözlerimin önüne geliyordu.
Artık evden çıkamayacağımdan emin olduğum için ceketimi ve siyah başörtümü çıkararak üstümde ki ağırlıktan kurtuldum. Başıma günlük bir eşarp takıp pikemi kaldırarak yatağıma geçtim. Uyumayacaktım. Ama odadan da çıkmayacaktım. Telefonumu elime alarak kontrol ettim. Berk'ten bir kaç mesaj vardı.
Berk Yörük: Bu doktor kadın?
Berk Yörük: Sahra ben kadın doktora gidemem
Berk Yörük: Olmaz yani
Sahra: Doktor doktordur kadını erkeği ne farkeder?
Yazmamla anında çevrimiçi oldu.
Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...Berk Yörük: Benim rahat olmam gerekmiyor muydu?
Sahra: Rahat ol zaten niye olmayasın ki
Berk Yörük: Dertlerim bir kadına anlatabileceğim türden değil
Berk Yörük: Bana erkek bir doktor bulmaya ne dersin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü
EspiritualAptallar Takımı Psikolojinizin etkilenebileceği düşüncesindeyseniz 18 yaşından önce okumayın. (Henüz düzenlenmemiştir.)