~Son Evlilik Bükücü~
Yutkunmak istedim ama bunu yapmamam gerektiğini biliyordum. Duraksamadım ve Cihangir'e döndüm bu yüzden. Bir ân olsun durursam, düşünürdüm, pişman olurdum. Etrafımızdaki her ses ve canlıdan sıyrılarak gözlerine odaklandım. Cihangir'in dudakları sahici bir gülümsemeyle aydınlanırken, bunu gözbebeklerinin titreşiminden ve hafifçe kısılmasından anladım. Avucuyla sarmalanmış elim artık benim kuvvetimle değil, tamamen Cihangir'in insafıyla havada ona tutunmuş bekliyordu. Ona sığınmak güzel bir his değildi. Her an geri çekilip beni yalnız bırakabilirdi. Ama karşı koyamadığınız ve koyamayacağınız bir şekilde ona çekiliyor ve bunu engelleyemiyorsunuz. Durumum bundan ibaret. Bu tabi benim de hiç hoşuma gitmiyor. Ama bunun basit bir hoşlantıdan ileriye asla gidemeyeceğinin de farkındayım. İkimizden biri gözlerini kaçırmadan, konuşmadan ya da havada ki ellerimizi ayırmadan önce Firdevs'in şaşkın sesini duydum. Bakışlarım hala Cihangir'de olmakla beraber kulaklarım az önce ki soyutlanmışlığın aksine tüm sesleri işitiyordu.
"Abim yengeme 'dostum' mu diyor Sümsüm? Yoksa ben mi yanlış duyuyorum?"
"Sanırım ikimiz beraber yanlış duyuyoruz. Ya da 'dostum' derken başka bir şeyi kastediyorlar; kendi aralarında bir şaka olabilir."
"Bence abim tam bir öküz!" Diye mırıldanan Firdevs'le, bakışlarım bir anlık Cihangir'in memnuniyetle kıvrılan dudaklarına kaydı. Sonrası anlamadığım bir hızda gerçekleşti. Cihangir tuttuğu elimden beni kendine doğru çekti ve fırsatçı dudakları sağ yanağıma tüy gibi bir dokunuşla dokundu. Gözlerim ardına kadar açılırken nefesim boğazıma battı. Öper öpmez beklemeden geri çekildi ve sanki bu her zaman yaşadığımız bir şeymiş gibi normal bir hareketle gülümsedi. Bu gülümseme çok ukalaydı. Kızların bizi izlediklerini ve hakkımızda çok yanlış şeyler düşündüklerini biliyordum. Yanaklarım yanıyordu ve utanç içindeydim. Daha fazla dayanamadım. Kızlara bakmadan ikisinin tam aksi yönünde duran terasa ilerledim. Bu kızların daha çok kıkırdamasına sebep oldu. Onlara da eğlence çıkıyordu tabi. Arkamdan duyduğum son ses ise sinirlerimin en tepeye çıkmasına sebep oldu.
"Karımı utandırıp kaçırdınız, gördünüz mü yaptığınızı?"
Ulan Cihangir ben seni var ya... yapacağımı bilirim ama. Adamda ki rahatlık ve her şey gerçekmiş gibi mükemmeli oynaması beni zıvanadan çıkarmadan benim de oyuna girmem lazım. O zaman kim kimi kaçırıyor, görürüz.
°°°
Paranoid Kişilik Yapısı, Antisosyal Kişilik Yapısı, Şizoid Kişilik Yapısı , Çekingen Kişilik Yapısı... kapıyı kilitlerken aklımdan saydığım kişilik yapılarına son verdim. Kötü şeyler düşünmemek için aklıma gelen tek şey aklımı başka bir şeyle meşgul etmekti. İlk önce koyun saymayı düşünsem de matematikle o kadar bile aram yoktu. Sayılardan nefret ederim. Bu yüzden psikolojiyle ilgili aklıma gelen her şeyi düşünmeye, ezberlerimi madde madde saymaya başlamıştım. Buna, utanıp terasa kaçtıktan sonra başlamıştım ve sonrasında her şeyi hazırlarken de devam etmiştim. Tüm bu süre boyunca kızların bana yardım ederken aralarında imalı imalı gülüşmelerine ve malzemeleri taşımak için sürekli mutfağa giren Cihangir'in bilerek beni konuşturmak için herşeyi sormasına katlanmak zorunda kalmıştım. Otoparka indiğimde Cihangir arabanın bagaj kısmına yaslanmış beni bekliyordu. Görünce yanıma adımladı ve elimde ki termosu aldı. Bagajın kapağını açarken arabaya binmek yerine onun işini bitirmesini bekledim. Bagajı kapatırken sessiz bir şekilde
"Çok mu kızdın?" Diye sordu. Sanırım kızlar anlamasınlar diye şifreli konuşmaya çalışıyordu. Bende yüzüne imalı bir şekilde baktım. Ve aynı şekilde karşılık verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü
EspiritualAptallar Takımı Psikolojinizin etkilenebileceği düşüncesindeyseniz 18 yaşından önce okumayın. (Henüz düzenlenmemiştir.)