💥Bölüm Uyarısı💥
İlk bin kelime romantizm sonra ki bin beş yüz kelime ortaya karışık psikolojik sorunlar, gerilim vs adını bilmediğim şeyler içeriyor jdjdjkd şiddet diyebiliriz herhalde.
👉Hayvanlarla alakalı bir yer geçiyor gelince mutlaka anlarsınız zaten; lütfen bu durumu abartmayın çünkü psikolojisi alt üst olmuş birinden bahsediyoruz. Hayvanlara şiddete kesinlikle karşıyım. Ve kurguda da olsa bunu meşru bir şey olarak göstermemeye çalıştım. Orada iki türden birini seçmem gerekiyordu (insan-hayvan) ben de insan canı her zaman daha kıymetli olduğu için onu tercih ettim.
Bununla alakalı hiç böyle bir şey yazmasaydın diyebilirsiniz ama herkes masum olursa herkes her şeye duyarlı olursa bu hikayeyi yazmanın ne gibi bir önemi kalır ki zaten? Mükemmel karakterler değil hatalarından pişman olan karakterler yazmaya çalışıyorum, siz de buna göre okuyun lütfen.
~Son Evlilik Bükücü~
Berk'e bakmadan çığlık atıp ellerimle uzak durmasını işaret ettiğimde ellerimden yakalanmamla daha büyük bir çığlık attım.Bulanık görüşüm ve hıçkırıklarıma bir kaç çığlık daha eklendiğinde, gözlerimi kapatmak ve bu kâbustan bir ân önce uyanmak istiyordum.
Kendimi bırakıp pes etmek üzereydim ki tutuklu ellerimden çekilip deli gibi atan bir kalbe gömülmüş buldum kendimi.
"Şhh, sakin. Korkma Sahra."
Birinin kollarının arasındaydım ve beni sıkıca sarıp göğsüne bastırıyordu.
Sonra, "S*ktir!" diyen başka bir ses daha yankılandı odada.
Hıçkırıklar artarken bunun bir rüya olmamasını diledim.
Muaz'ın gıcıklığına rağmen bu bir rüya olmasın.
Eğer bu bir rüya değilse duyduğum koku Cihangir'in kokusuydu.
Ve eğer bu bir rüya değilse bana sarılan, beni sarmalayıp herkesten koruyan Cihangir'di.
"Korkacak bir şey yok sadece bir ölü."
Eğer bu rüya değilse bunu söyleyen aptal sadece Cihangir olabilirdi zaten.
Ölü olduğunu en yakından tecrübe ettim, sağol cidden.
"Cihangir..." diye mırıldandım hıçkırıklarımın arasından.
"Lütfen buradayım de, yanındayım de, çok ihtiyacım var..."
Kollarım karın kaslarını hissetse de ben gerçekliğine inanamıyorum. Dünden sonra bir daha bir araya gelemezmişiz gibiydi.
"Ahh be, özür dilerim, tahmin edemedim, çok özür dilerim." Kendi kendine söylediği sözlerin üzerine, "Cihangir..." dedim yine.
"Yemin ederim burada, yanındayım Sahra. Bak buradayım. Kaldır gözlerini."
Yüzümü gömdüğüm yerden kaldırmak istemesem de onun gerçekliğine ihtiyacım vardı. Biraz korkarak biraz da heyecanla, kollarını serbest bırakmasıyla ondan ayrılarak kafamı kaldırdığımda endişeli yüzünü görünce gerçekliğinden emin oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü
SpirituellesAptallar Takımı Psikolojinizin etkilenebileceği düşüncesindeyseniz 18 yaşından önce okumayın. (Henüz düzenlenmemiştir.)