Bedenim kütlelerce ağırlığın altında eziliyor gibi hissediyordum, her bir yanım ağrıyordu, boğzımda acı bir tat vardı ve gitmemekte kararlıydı. Yutkunuyorum defalarca, her yutkunuşumda boğazım acılar içerisinde kalsa da ısrarla o tattan kurtulmak için yutkunuyorum, lakin üzerime çullanmış kara bulutların gölgesi gibi boğazıma çöreklenen bu acı tat asla yerinden oynamıyordu. Kımıldadım, sıkışmış gibi hissettiğim yerde daha fazla hareketsiz kalmaya dayanamamıştım ve her ne kadar göreceklerimden korkuyor olsamda gözlerimin kapanmasından itibaren neler olduğuna şahit olmaya hazırlandım. Derin bir nefes soludum, ciğerlerimde yanan yangına har oldu soluğum, göz kapaklarıma kadar titredim.
Sıkıştığım araba koltuğunda tamamiyle doğrulup başımı kaldırabildiğimde önce arabanın içinde gezindi bakışlarım ve kimsesizlikle karşılaştığımda bulanık zihnimde ayan beyan hatırladığım ses tonunun sahibini görmemiş olmak dumura uğrattı bir anlığına, arabanın içinde bir başıma ne kadardır kendimden geçmiş halde olduğumu düşündüm. Aklımı kaybettiğim, ne yapacağımı bilemediğim ve dilimin kesinlikle lal kesildiği zaman diliminde nihayet elim benden habersiz kapıya uzanmış ve açmak için zorlamışken tahmin etmediğim bir gerçek o an suratıma tokat gibi çarpmıştı.
Araba kapısının zorlandığını gören Seyit birden cama yapıştığında irkilerek geriye yaslanmış ve kendimi korumaya alma güdüsüyle elimi yüzüme kapamıştım. Kapı koluna tutundum aklıma gelen düşüncenin gafletiyle, kapıyı açacak olma korkusuyla sıkıca kavramıştım kolu, onun içeriye girmesini engellemek gibi bir saçma derde düşmüştüm. Ben kapı kolunu karşı taraf harekette bulunmadığı halde sıkıca kavramış kendime doğru çekerken yabancı bir ses duydum o sıra, başım ansızın sese doğru çevrildi.
Otabanın orta yerinde kalmış arabanın içinde durduğumu o an farkettim, dışarıda arabanın önünde üç adam gayretle arabanın lastiklerine zincir takmaya çalışıyordu. Aniden arabanın ön camına yapıştım ve ellerimle hızlıca vurmaya başladım, anında dikkatlerini çekmeyi başarmıştım başarmasına lakin ben daha ağzımı açamadan arabanın kapısı açılmış ve Seyit sertçe bedenimi geriye çekip ağzıma elini kapatmıştı.
" Sakın! " dedi dişlerinin arasından tıslarcasına konuşarak, kulağımın ardında kimsenin duyamadığı bir felaketin fermanını okurcasına devam etti. " Kenan'ın evini kurşunlatmamı istemiyorsan tek kelime bile etmezsin Sahra! "
Gözlerim ardına kadar açılmış, acı hıçkırıklar dudaklarımda asılı kalmışken duyduklarım karşısında dudaklarımın üzerine kapanan ellerini itmeye çalışan ellerimin dermanı kalmadı, çaresizlik içinde yalvarırcasına iki yana doğru salladım başımı, benim aksime konuştuğum takdirde söylediğini yapacağına dair yemin eden bakışlarıyla başını aşağı yukarı salladı. Buna inanmak istemiyordum, hayır, bunu yapmaya gücü yetmezdi!
" Bir sorun mu var hanımefendi? " Arabanın zincirlerini takmaya uğraşan adamlardan biri az önceki çırpınışlarımı ve akabininde Seyit'in beni susturma şeklini gördükten sonra durumdan şüphelenmiş olmalı ki yanımıza gelip kapının kenarından başını içeriye uzatmıştı. Yargılayan ve sorgulayan bakışlarla bakması Seyit'in ellerini üzerimden çekmesinde büyük rol oynadığında yüzü gergin ve endişeliydi, gözleri sürekli konuşmamam için imayla bakarken kaşlarını olumsuzca kaldırıyordu.
" İyiyim, " diyebildim yalnızca, kekelemeden konuşmam mümkün değildi. Yüzümü buruşturdum, dilimden dökülmek zorunda olan iyiyim kelimesinin aslında yardım çığlığı olduğunu adamın gözlerinin içine bakarak anlaması için adeta kıvranıyordum.
" Ayaklarında ayakkabı yok, üstün başın dağılmış halde, bir sorun varsa sana yardım edebilirim hiç korkma? " Korkumun kokusunu almış gibiydi, içime işledi o anki ses tonu, hiç tanımadığım birinin elini uzatmış ve bana can olabilmiş olması o an gözlerimi doldurdu dudaklarım titredi. Ağlamaya başladım, sessizce başımı önüme eğip ağlıyor, Seyit'in yükselen hırıltılı nefeslerine karşılık ne yapacağımı ne diyeceğimi şaşırmış halde düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyus ile Berceste
Romance" Sen bercestesin, ben meyus; aşırı zıtlıklarımızın nihayetinde eş olmaya çalışan iki ayrı bedenden ibaretiz sadece, daha fazlası değil! " Sahra ile Kenan'ın zoraki, umutsuz, tutku dolu ve bir o kadar da naif evliliğinin hikayesi! Kapak tasarımı:...