5. Bölüm: Şenlik

1.8K 62 2
                                    

Hangi kadının evlilik sabahının ilk saatlerinde  takıntılı aşığı tarafından evine saldırı düzenlenirdi? Tabii ki bu felaket de beni bulacaktı! Korktum, elimde tuttuğum kağıt parçasını hiç okumamış olmayı dilerken ondan kurtulmak istercesine savurup attım. Titriyor, ürküyor ve ağlıyordum. Ne canımın yandığı umrumdaydı ne de başımın kanaması, karşımda duran adamın ve evin içindekilerin benim hakkımda ne düşüneceği şu zaman diliminde daha önemliydi.

" Seyit! " dedim kekeleyerek onun yüzüne bakmaktan çekiniyor, vereceği tepkiden korkuyordum. Birkaç adım geriye giderken hapisten yeni çıkmış adama meydan okuduğu için Seyit'e de kızıyordum. Hem kendi hayatını hem de benim hayatımı riske atmış olması inanılmaz bir aptallık göstergesiydi. Bu cesareti nereden aldığını da anlayamamıştım, ona asla yüz vermemiş olduğum halde bu kadar ileri gitmesi lüzumsuz cesaretti.

" Sakin ol Sahra, ben halledeceğim! " diyerek bana doğru yürüdüğünde beni tutmak için uzattığı elinden kaçmak adına geriye gittim. Hıçkırıklarla ağlıyor, zangır zangır titriyorken onun sözlerini duyduğumda korkuyla elimi ağzıma kapattım.

" Onu öldürecek misin? " diye sordum, sesimdeki canhıraşlık bütün evi inletmişti. Onu öldüremezdi, Seyit her ne kadar ileriye gitmiş olsa da ölmeyi haketmiyordu, benim yüzümden birinin ölmesini istemiyordum. Uzun kirpiklerinin ardından bana bakarken gerginlikle boynunu sıvazladı, yüzündeki ifadeden ne düşündüğü anlaşılmıyorken geriye attığım her adımda bana doğru yaklaşmaktan vazgeçmiyordu.

" Saçmalama Sahra! " dedi kaçışım faydasız kalıp beni yakalayabildiği anda, kolumdan tutup bedenimi bedenine çektiğinde gözleri hırçınlaşmıştı. " Daha önce birini öldürmüş olmam, beni senin gözünde seri katil yapıyor olsa da içeride geçirdiğim yıllarda nasıl insan olabileceğim konusunda kendimi geliştirmeyi başardım! "

Gözlerinde gördüğüm hüznün sebebi neydi? Gözleri gözlerimden ayrılmaksızın kenetlenmişken elini başıma kapatması düşüncelik miydi? Söylediği sözlerdeki haklılık payını payımsayıp yerime sindiğimde söyleyecek bir şey bulamamıştım, onu daha önce kırdığımı şimdi onun dilinden duymuş olmak kötü hissettirmişti. Kimseye kötü davranmaz, incitmezdim fakat aniden karşıma çıkan ve beni kendine eş eden bu adama karşı kötü davranmamak elimde değildi.

" Seyit ile aramızda hiçbir şey yoktu, kendi kafasında kurduğu senaryolarla yaşayan biri sadece! " Kendimi savunmak zorundaymış gibi hissettim, onu eski sevgilim sanacak olmasından korktum. Suçlanmaktan, suçlu görünmekten çekiniyordum, kendimi savunabilecek ve o lekeden kurtulabilmek için yeterince cesur değildim.

" Biliyorum Sahra, hiçbir şeyi açıklamak için kendini zorunda hissetme! " Gözlerinin odağı kanayan başımdayken endişeliydi. Söyledikleri ile tekrar ona bakmamı sağladığında, beni yanılttığını kabul etmeliydim. Hiç beklemediğim tepkileri vardı, erkil değil insancıl düşünceliydi.

" Ona bir şey yapacak mısın? " diye sordum sessizce, bu olayın büyümesini ve duyulmasını istemiyordum. En ufak bir kıvılcımda köy birbirine girer ikiye ayrılırdı, Seyit'in ailesi tüm gücünü Kenan'ın ailesini bu köyden sürmek için kullanabilirdi. Kimseye zararımın dokunmasını istemiyordum, ben kendi halinde yaşayıp giden bir kızdım bütün bu olanların neden benim başıma ve nasıl geldiğini bile anlayamıyordum. Etliğe sütlüğe bile karışmazken bu kadar çetrefilli hayata geçiş yapmış olmayı kaldıramıyordum.

" Sen benimle evlisin Sahra, seni bu eve eş diye gelinliğinle getirdim ben! Kimsenin kuru tehditine hiddetlenip köşe kapmaca oynar gibi yarışa girmeyeceğim, ki eğer öyle bir yarış varsa da ben o yarışı on yıl öncesinden zaten kazanmışım? " Vurdumduymaz olduğu aşikar olan tavırlarının yanı sıra üstünlüğünü ilan eden küstah bakışları da vardı. Beni bir yarış sonucu kazandığını mı ima etmişti pek kavrayamamıştım fakat bu olayın üzerine gitmeyecek olması içime soğuk su serpmişti. O nedenle sustum, ona karşı çıkabilecek durum içinde değildim.

Meyus ile BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin