Çayını yudumlarken hakkımızda vermiş olduğum karardan bihaberdi, oysa elindeki bardağı bırakıp başını benden tarafa çevirse bir bakışıyla bile çoktan bu evlilikten gittiğimi anlayabilecekti. Çevirmedi başını benden tarafa, biliyor gibiydi. Korkuyordu, kirpiklerinin titrediğini görebiliyordum. Gözleri yanlışlıkla bile üzerime değmesin istiyor kendini kasıyordu, bedeni kaskatı kesilmişti, elindeki bardağı tutan parmaklarının boğum boğum olduğunu görebiliyordum.
" Kenan, " diyerek derin bir soluk aldım, konuya bir yerden girmem gerektiğinin ve aceleci davranmamın en iyi fikir olduğu kanaatindeydim. Eli titredi önce, sertçe yutkundu ve yavaşça başını benden tarafa çevirdi. Gözlerime bakmakta tereddüt ediyordu, gördüğünden ve duyacağından o kadar emindi ki bu konuşma yaşanmasın diye defalarca gözlerini kırpıyordu.
İmdadına yetişen bir korna sesi duyuldu o sırada, kapının önünde uzun uzun korna çalındı. Dikkatini hemen üzerimden çekip apar topar ayaklanıp kapıya doğru koşar adımlarla ilerlerken benden kaçtığı aşikardı. Bir aceleyle kapıyı açtı, iki yana açılan kapının önünde önce siyah bir araba belirdi ardından kapısı açılan arabanın içinden Serkan indi.
" Serkan? " Şaşkınlık nidası dudaklarımın arasından firar ettiğinde çoktan kapıya doğru koşturmuş onun yanına gitme cesaretinde bulunamadan kapıya tutunmuş kalmıştım. Gözlerim onun üzerindeyken o gün o evde aldığı her bir darbe bir bir gözlerimin önünden geçiyordu, hiç unutmamıştım onun o halini, silüeti günlerce bir vicdan azabı gibi hatrıma çöreklenmişti.
Gülümsedi Serkan beni görür görmez, bana nazaran yüzünde hala beni gördüğü için mutluluk taşıyordu. Oysa bu halde olmasına neden olan insana böyle içten ve sevgi dolu bakması beklenemezdi, bana karşı hep kızgın olduğunu düşünmüş ve kendimi buna inandırmıştım. Kapıya kenetlenen ellerim terledi, onunla karşılaşmak hiç iyi gelmemişti, sanki bir el boğazıma sarılmış beni idam etmekteydi.
" Hoşgeldin Serkan! " diye söze girdi Kenan, bakışlarının benim üzerimde olduğunun farkındaydım. Ortamı toparlamak ister gibi bir ses tonunda söylemişti, boğazını temizlemiş ve Serkan'a doğru ilerlemişti. " Daha iyi gördüm seni! " diye konuşmasını sürdürdüğünde ona yardımcı olmak için koluna girmişti.
" Çok daha iyiyim! " diye cevapladı Serkan, bakışları benim üzerimdeyken gözleri ıslanmış sahici bir mutlulukla tüm yüzü aydınlanmıştı. Zoraki bir şekilde gülümsedim, dudaklarım titriyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum, o öyle önümde tekleyerek yürürken onu bu hale getireninde getirdiği anlarında görüntüleri sicim gibi yağıyordu gözlerimin önüne ve her biri doluya dönüşüyordu.
Onlar önde ben geride eve girdiğimizde salona geçip oturmuşlardı, kendimi tekli koltuğa sığdırırken ellerim dizlerimin üzerinde birbirine sarılıyor kasılmaktan bedenime ağrı çıkıyordu. Kenan ayaklandı, şömineye birkaç odun atarken Serkan ile şakalaşıyordu. İkisi ne ara bu kadar iyi olmuşlardı onu bile düşünemiyordum ama tek görebildiğim Kenan'ın Serkan'a karşı olan minnet dolu bakış ve tavırlarıydı.
" Seni iyi gördüğüme sevindim! " diyerek bana döndüğünde bakışlarım titreyerek ona çevrildi, ellerim terlemiş ve dudaklarım kurumuştu. Bana gülümseyerek bakmaktayken üzerime titreyen bakışları genzimi yaktı, gözlerim doldu.
" Keşke ben de seni iyi görebilseydim! " Bir hıçkırığın ardından döküldü kelimeler dudaklarımdan, içimi yakıp kavuran o duygu firar etti. Bakamıyordum ona, sessizce başımı eğmiş avuçlarımı dizlerime bastırıyor ve ortama sinen sessizliği dinliyordum.
" O evden sağ salim kurtulabildin ya, gerisi hiç önemli değil! " İçtendi, sıcacıktı sesi ve bir o kadar da şükür dolu bir sevinci vardı. Gülümsedim, böylesine zor bir günün içinde ağlarken gülmeye başlamış olmam onun karşımda sağlıklı duruyor oluşundan kaynaklıydı. Çok korkmuştum ona bir şey olma fikrinden, gözlerimin önündeki son görüntüsü hala daha silinmemişken şuan ki görüntüsüyle karşı karşıya oturuyor olmak içime su serpmişti. Ne kadar mahcup olsam da gülümsedim, üzerimdeki gergin suçluluk hissinden silkinip günün geri kalanını onunla güzelleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyus ile Berceste
Romance" Sen bercestesin, ben meyus; aşırı zıtlıklarımızın nihayetinde eş olmaya çalışan iki ayrı bedenden ibaretiz sadece, daha fazlası değil! " Sahra ile Kenan'ın zoraki, umutsuz, tutku dolu ve bir o kadar da naif evliliğinin hikayesi! Kapak tasarımı:...