1. Bölüm: Eder Meselesi

4.9K 117 23
                                    

Başlangıç Tarihi: 17 Temmuz 2020

Siz de başladığınız tarihi ve saati buraya bırakabilirsiniz.

Hepinizin beğeneceği ve keyifle okuyacağı bir hikaye olur umarım, hepinize iyi okumalar dilerim! Oylamayı ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın🧚‍♀️

/

Asarlı köyünün, tüm evlerin dışında kalan tepenin ucuna iki tuğla bir harçtan savsaklandırılarak yapılan iki göz odadan oluşan, başımıza yıkıldı yıkılacak evimizin mutfağında annemin koşuşturmalarını oturduğum minderin kenarlarından sökülen iplikleri çekiştirerek izliyordum. Başına bağladığı yazmasını sobanın başında yemek kavurmaktan bunalmış olmalı ki önce önünü açtı ardından arkaya doğru dolayıp bağladı. Bir eli sırtında bir eli alnındaki teri silmekle uğraşırken neden bu denli aceleci hareketlerle yemek yapmakla uğraştığına anlam veremiyordum. Babamın dediğine göre Hasan Efendi gelecekti, tek bir adam için bu kadar uğraşmaya ne hacet vardı bilememiştim. İçimi çektim, annem sıklıkla ona yardım etmem için sessiz sessiz çekişip yanına çağırsa da oturduğum minderden kalkmamakta ısrarlıydım, sobanın sıcaklığında mayışmıştım.

" Anne ben uyusam ayıp olur mu? " diye sordum, gözlerim ağırlıkla kapanırken belimi doğrulttum. Elindeki tahta kaşığı tencerenin içine düşürdüğünden midir yoksa sorduğum sorudan mıdır bilemediğim bir nedenle öfkeli bakışlarını üzerime çevirdi. " Bu saatte ne uykusu Sahra? Kalk üzerini değiştir, geçen bayramda giydiğin elbiseni giy saçına başına çeki düzen ver! "

" Akşam ki düğüne gitmeyeceğimizi söylemiştin? " diye sordum, bağırışından irkilmiş olsamda sesimi kısıp soru sormaktan vazgeçmeyi huy edinememiştim.

" Düğün bizim eve geliyor Sahra Hanım, gitmene gerek kalmadı! " Babam neşeli bir ifadeyle mutfağa girdiğinde aceleyle toparlanıp ayaklandım, neden bu kadar mutlu olduğunu anlayamayarak anneme baktığımda bakışlarını kaçırdığını görmek bir şeylerin ters gittiğini anlamama yetmişti.

" Her şey hazır mı Zehra, gelir şimdi Hasan efendi? " İlk defa mutfakta pişen yemekle bu kadar yakından alakadar olması daha da işkillendirici bir durum olsa da sesimi çıkarmadan onları izledim, annemle olan aralarındaki sessiz geçen muhabbeti duyamazken tahta kapımızın gıcırtısı kulaklarıma ilişti.

" Geldi, geldi, acele et hadi Zehra! " diyerek koşuşturmayla içeri gittiğinde anneme soran ifadeyle baktığımda çemberini düzeltiyordu.

" Babam neden bu kadar heyecanlı ve mutlu anne, bu düğün meselesi de ne? " Hiç istemediğim halde cevabından korktuğum o soruyu titreyen sesime engel olamadan sormuştum işte, mideme kramplar girmiş damarlarımdaki kan kaynamıştı sanki, soğuk soğuk terliyordum. Uzun uzun baktı annem, anladığımı anladı, tek bir bakışıyla içimi gören annem tek bir bakışıyla içime yangınlar ekti.

" Git hazırlan hadi Sahra, " diyerek arkasını döndü, iki karışlık musluğun üzerindeki bulaşıkları aceleyle toplarken düşürdüğü çelik tabak gürültü çıkarmış fakat o yine de aceleci tavrından vazgeçmemişti.

Sustum, konuşmak istemedim. Bana denileni yapmak için yatak odasına geçtim, babamın iki takım elbisesinin içine iliştirilen bayramlık elbisemi alıp giyindim. Bayramda giyerken o çok sevdiğim, içime çocuk sevinci veren elbise şimdi hiç giymek istemediğim ve içimdeki çocuğu öldüren bir canavara dönüşmüştü adeta... Adım adım ilerledim, mutfak kapısının kenarından iki adım ötemde evin ortasında oturan babamla Hasan efendinin yemek yemelerini izledim, annem etraflarında dönüyor tabakları boşaldıkça yeniden yemeklerle dolduruyordu.

" Gözünüz aydın Hasan efendi, duyduk çok sevindik sonunda kavuştunuz yeğeninize! " diye söze başladı babam, oldukça kıpır kıpırdı eli ayağına dolaşmış bir heyecanla Hasan efendiye bakıyordu.

Meyus ile BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin