Bölüm tamamıyla değişmiştir. Önceden okuyanların tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler. :)
Elimdeki fırçayla tuvalin üstündeki resmin son rötuşlarını yaptım. Hafifçe geri çekilip eserime baktım ve memnuniyetle gülümsedim. Elimdeki fırçayı kenara bıraktıktan sonra elimi havluya sildim ve hemen yukarı çıktım. Üzerimdeki kıyafetleri banyoya kadar çıkartıp hızlıca bir duşa girdim ve üzerimdeki boyadan kurtuldum.
Duştan çıktıktan sonra havluya sarılarak odama geçtim. Elimdeki küçük havluyla saçlarımı kurularken dolaptan burada bıraktığım iki üç çift iç çamaşırından berini alıp giydim. Sonra da üzerime erkek reyonundan aldığım tişörtü geçirip odamdan çıktım.
Çıplak ayaklarımla merdivenlerden inerken ürpersem de umursamadan mutfağa geçtim ve buzdolabını açtım. Yiyecek bir şey ararken hazır pizzayı görünce zaferle gülümsedim ve paketinden çıkartıp tabağa koydum. Mikrodalgaya attığımda buzluktan hazır patatesleri de çıkartıp kızarttım.
Hazırladığım şeyleri salona götürüp bir film açtım. Masaya baktığımda içeceğin eksik olduğunu fark ettiğimde filmi durdurup tekrar mutfağa gittim ve bir bardakla beraber buz dolabından kolayı aldım ve tekrar döndüm. Keyifle yerime oturdum ve ayaklarımı sehpaya uzatıp tepsiyi kucağıma çektim ve filmi başlattım.
Uyandığımda gözlerimi ovuşturup doğruldum ve etrafa baktım. Salonda üçüncü filmimi izlerken uyuyakalmış olmalıydım. Sehpanın üzerindeki çöpleri toplamak için eğilsem de omuz silkip doğruldum ve odama çıktım.
Elimi, yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra odamdaki lavabodan çıkıp tekrar odama döndüm. Dolabımdan rastgele bir takım alıp üzerime geçirdim. Haki yeşili takımın ceketi yeterince kapalı olduğu için içine bir şey giymemiştim. Aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yapıp saçımı taradım. Bunun yeterli olduğu kanısına vardığımda çantamı hazırladım ve siyah topuklu ayakkabımı ayağıma geçirip evden çıktım.
Ev dediysem, öyle büyük bir ev değildi. Konteynır evlerden biriydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapıyı kilitledikten sonra kapının önündeki arabama bindim ve şirketin yolunu tuttum.
Kapımın çalınmasıyla kafamı gömüldüğüm dosyalardan kaldırmadan "Gel." dedim. Saat öğle arasına yaklaşmış olmalıydı. Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktığımda asistanım Ercan'ın gelmiş olduğunu gördüm. Kaşlarımı kaldırıp baktığımda ne demek istediğimi anlamış olmalı ki elindeki ajandayı kontrol etti ve konuştu. Suratındaki ifadeden iyi bir şey olmadığı belliydi.
"Efendim öğle yemeğinden hemen sonra yeni müşterilerle bir toplantınız vardı." Arkama yaslanıp kafamı salladım. "Bunu zaten sabah söylemiştin Ercan?"
Yutkunup bakışlarını kaçırdı. "Babanız öğleden sonraki programınızın iptal edilmesini istedi. Öğle yemeğinde onunla buluşacakmışsınız. Sizi birileriyle tanıştıracakmış." Kafamı salladım.
