Red Panda

7.1K 609 435
                                    

İyi okumalar😘

"Kıçından vurulduğuna inanamıyorum Wade. İçine giydiğin sünger boblu baksırın görünüyor."
"Adamın nasıl vurduğunu anlamadım ya. Pezevenk tam denk getirdi." Valeria elindeki çikolatalı sütünü içmeyi bırakıp güldü.
"Şimdi ne yapacaksın? Kıçında delik olan kostümünle?"
"Kostümü dikme işi kolay bebeğim. Ama senden bulmanı istediğim bir piç var."
"Hallederiz o kolay."

Birlikte Valeria'nin evine geçtiler. Valeria, Wade'in istediği adamların yerini tespit ederken Wade de yiyecek bir şeyler hazırlamaya çalışıyordu.
"Bu herif kim Wade?"
"Vanessa'yı öldüren piçlerden. Birde bu herif aynı zamanda senin de aradığın herif."
"Ortak intikam diyorsun?"
"Hı-hım."

Valeria ve Wade bir çeşit ortaklık içindeydiler. Valeria onun teknolojik işlerini yürütüyor; Wade işin öldürme kısmını hallediyordu. Bu herifin yeryüzünden silinmesini ikisi de istiyordu. Wade iki sandviçle salona geldi.
"Bu iş için benimle gelmen lazım Val. Bu herifler tehlikeli. Senin bana yardım ettiğini öğrenirlerse sana bir şey yaparlar. Benimle gel ki seni koruyabileyim."
"Beni korumana gerek yok Wade."
"Adamlar mutant Valeria. Onlara dövüş taktiklerin sökmez. Bu yüzden benimle geliyorsun."

"İyi tamam. Sende bensiz hiçbir şey yapamıyorsun." Birlikte yemek yediler. Wade kostümünü dikince silahlarını alıp çıktılar. Valeria da ne olur ne olmaz diyerek yanına bir silah almıştı. Normalde Wade işini hallederken Valeria olayı görebileceği bir yere yerleşir uzaktan izlerdi. Yine öyle olacaktı ama Wade'in tabiriyle kanı bozuk mutantların ne yapacağı belli olmuyordu. Başta Wade olmak üzere.

Wade öldüreceği adamları beklerken Valeria yerleştiği çatı katından onu izliyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra Wade harekete geçti. Valeria da onu kayda almaya başladı. Wade dövüşürken çok seksi göründüğünü düşünüyordu ve her seferinde Valeria'dan video çekmesini istiyordu.

Adamlardan biri video çeken Valeria'yı fark etmişti. Ona ateş edip öldürmeyi amaçlarken Valeria son anda kurşunu fark etmiş ve saniyelerle kendi hayatını kurtarmıştı. Şu şehrin göbeğinde yeni bir olaya karışmaya niyetli değildi. En son başına gelenlerden sonra hele..

Hızla binanın içinde kayboldu. Çıkış kapısına yakın bir yerde, elinde silahıyla Wade'in gelmesini bekleyecekti. Beline kadar gelen kızıl saçlarını gizlemek için siyah kapüşonunu başına geçirmişti. Her ne kadar kimliğini gizlemeye çalışsa da ince, kıvrımlı bedeni onun kadın olduğunu ele veriyordu.

Bu esnada telefonu çaldı. Elini kulaklığına dokundurup aramayı yanıtladı. Wade'in aradığını düşünüyordu.
"Valeria.. ne yapıyorsun?" Kulağına babasının sesi dolarken Valeria sanki Tony onu görüyormuş gibi yutkunup etrafına bakındı.
"Dışardayım." Valeria profesyonel bir yalancı olduğu için hiç renk vermedi.

"Kuleye yemeğe gelsene bu akşam. Hem ekiple tanışırsın." Tony, henüz kızına onu özlediğini söyleyemiyordu. Birbirlerine alışmaları gerektiğini düşünüyordu. Alıştığında kesinlikle kızını rahat bırakmayacaktı. Valeria, elindeki silaha baktı.
"Okula dair yapmam gereken şeyler var." Wade'in kıçını topluyorum.
"Yarın akşam gelsem olur mu?"

Tony kızını bu akşam göremeyeceği için üzülürken en azından reddetmediğini düşünüp içini rahatlattı.
"Tamam kızım, sen nasıl istersen." Valeria elindeki silahla yalan söylemekten hoşlanmadığı için konuşmayı daha fazla uzatmadı.
"Yarın görüşürüz o zaman?"
"Görüşürüz."

Wade, Valeria'ya ateş eden adamı vurdu.
"Ah bebeğim! Dikkatler daima bende olmalı! Şu mükemmel kıçımı kaldırıp buraya geliyorum ve sen benimle ilgilenmiyorsun!" Wade kolundan vurulduğunda küfretti.
"Siktir ama ya! Ölmüyorum diye delik deşik ettiniz beni piçler!" Wade'e kalsa sabaha kadar dövüşebilirdi ama az önce Valeria'ya ateş edilmesi sinirini bozmuştu. Bir an önce bu herifleri öldürmek ve kızıl arkadaşının iyi olduğundan emin olmak istiyordu.

Wade, Adventure Time figürlü saatine baktı.
"10 dakika sonra yetişmem gereken bir randevum var moruklar." Hızla silahlarını çıkardı ve çevresindekileri teker teker öldürmeye başladı.

Wade, ne olursa olsun tekrar iyileştiği için hareketleri cesurcaydı. Ayrıca sevgilisini öldüren heriflere merhamet edecek değildi. Adamların kalabalık olmasını önemsemedi. Bir yandan kurşunlarını sayıyor diğer yandan adamları indiriyordu.
Önündeki devrilmiş arabanın üstünden atlarken karşısındaki iki adamı vurdu. Hızla yere düştüğünde onun üstüne doğru gelen herifleri de temkinlice vurmaya başladı.

Wade hepsini öldürdüğünü düşünürken biri ondan kaçmayı başarmıştı. Wade, Valeria'nın çıktığı binanın yanına yürümeye başladı. Sadece Valeria'nın iyi olduğunu görmek istiyordu. Vanessa'dan sonra kazandığı bu dostluğu da kaybetmeyi kaldıramazdı.

Valeria'nın iyi olduğunu görünce rahatladı.
"Kızılın en güzel tonu!"
"Ölmedim Wade." Wade güldü.
"Eğer ölseydin şu dünyadan bir seksilik eksilmiş olacaktı. Üzülürdüm." Valeria ona göz devirdi.
"Acıktım ben. Yemek yemeğe gidelim." Wade kolunu omun omzuna attı.
"Adamları ben öldürüyorum ama sen acıkıyorsun. Ben hiçbir şey anlamadım."
"Seni izlemek için ne kadar efor harcıyorum biliyor musun sen?!"

Wade kahkaha attı.
"Minik, kızıl bir pandasın Valeria! Sürekli yemek yemek ve uyumak istiyorsun." Valeria onun kasıklarına bir tekme atınca Wade iki büklüm oldu.
"Doğmamış çocuklarımdan ne istedin sürtük panda?!" Valeria ona sırıttı.
"Ayağını denk al kırmızı tulumlu."

Valeria ve Wade bir pizzacıya gidip yemek yemeye başladılar.
"Seksi fotoğraflarımı çekebildin mi bari?" Valeria tıka basa pizzayla doldurduğu ağzındakileri yutup konuştu.
"O herif beni fark etmeseydi her şey daha güzel olabilirdi."
"Hallettim bebeğim. Öteki tarafta şu an."

Valeria omuz silkti. Bir şeyleri görmezden gelmeyi çok önce öğrenmişti. Yurttayken kimsesiz olduğunu, ailesinin onu istemediğini görmezden gelmişti; daha sonra yediği dayakları; hayatta kalabilmek adına işlediği suçları görmezden gelmişti. Şimdi de öldürülmek üzere olduğunu görmezden gelebilirdi. Alışmıştı buna.

"Seni beklerken Tony aradı." Wade tek ısırıkta pizza diliminin yarısını yerken bakışları Valeria'ya döndü.
"Baban yani?" Tony ve Natasha için hala anne- baba kavramlarını kullanmadığının altını çizmek istedi. Valeria bunu da görmezden geldi.
"Beni yemeğe çağırıyorlar kuleye."
"Her yerinden para ve kalite akan Avengers kulesine yemeğe mi gidiyorsun? Harika bebeğim!"

Valeria ona göz devirdi.
"Valeria.. ben düşündüm de.." Wade'in ciddileşen sesiyle Valeria şaşkınca ona baktı. Wade asla ciddi olamazdı. Bu büyük bir sorundu.
"Ne düşündün?" Wade bir elini masanın üzerinden Valeria'nın elinin üzerine koydu. Az sonra yapacağı şey için Valeria'nın onu öldürmemesini diliyordu.
"Bence biz evlenmeliyiz."
"Ne?!"

Valeria şaşkınca ona baktığında Wade devam etti.
"Zengin kayınpeder hayallerime çıkan tek yol sensin." Valeria durumu anladığında onun eline vurdu.
"Salak salak konuşma Wade."
"Hadi ama Val!"
"Çok zengin olmak istiyorsan git Tony Stark'ı ayart."
"Olmaz. Babana götümü vermeyeceğim. Ama sana verebilirim. Götüm için sabırsızlandığını biliyorum bebeğim."

Valeria ona göz devirdi.
"Siktir git Wade."
"Hiç mi şansımız yok?" Valeria alayla güldü.
"50 yaşında hala bekar olursam bakarız."
"Buruş buruş olsan da bir giderin olur herhalde." Valeria onu yola getirecek büyülü cümleyi söyledi.
"Seni dolar banknotlarıyla döverim Wade."
"Lütfen döv!"

***
Havanın karardığı saatlerde Wade, Valeria'yı evine bıraktı. Evin önünde bir süre rutin goygoylarını yaptılar. İkisi de sokağın köşesinde bekleyen adamdan habersizdi. Bugün, Wade'in elinden kaçan adamdı. Bir Valeria'nın evine bir Valeria ve Wade'e bakıyordu. Elindeki uzaktan kumandayla ikiliyi bitirecek son hamlesini yapacaktı.

***
"Efendim, şehirde bir patlama oldu." Avengers yemek masasının etrafında donakaldı.
"Ne?"
"Ne patlaması Jarvis?"
"Hydra mı?"
"Nerede olmuş Jarvis?"
"Bayan Stark'ın evinde."

Bölüm çok uzun olduğu için kesmek zorunda kaldım🙄👉🏻👈🏻
Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘

Criminal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin