Hello Peter,

5.6K 582 158
                                    

İyi okumalar😘

"Hey! Seni görmeyeli uzun zaman oldu!" Peter yine çatının ucuna oturmuş Valeria'nın yanına oturdu. Onu tekrar burada görmeyi beklemiyordu. Valeria güldü.
"Merhaba örümcek. Buradan taşındığım için ortalıkta değildim. Ama eski dost sayılırız. Seni bir ziyaret edeyim dedim." Peter maskenin altından güldü.
"İyi yapmışsın. Buradan nereye taşındın?"

"Avengers kulesine yakın bir yere." Peter onun gerçeği söylemeyişine güldü.
"Öyle mi? Artık o civardaki çatılara mı gelmeliyim?"
"Tabi ne zaman istersen." Valeria'nın burada olması boşuna değildi. Örümcek adamın güçleri onda merak uyandırmıştı. Onun kimliğinin de gizli olması Valeria'da araştırma isteği uyandırıyordu.

"Ailenle aranı düzelttin mi?" Valeria usulca kafa salladı.
"Evet. Artık onlarla yaşıyorum."
"Senin adına sevindim." Valeria gülümsedi ve konuyu değiştirdi.
"Bana kendinle ilgili şeyler anlatsana örümcek. Napıyorsun normalde? Okuyor musun mesela?" Peter, Valeria'nın onunla ilgili bir şey öğrenmek istemesine güldü.
"Evet okuyorum. Bunun dışındaki zamanımı kahramancılık oynayarak ya da film izleyerek geçiriyorum."

Onlar bir süre daha filmlerden konuşurken Valeria'nın aklına kuleye dönmesi gerektiği geldi. Valeria kolundaki saate baktı.
"Saat geç olmuş örümcek ben artık gitmeliyim." Valeria büyük bir risk aldı. Bulunduğu yerden ayağa kalktı ve sırtını boşluğa döndü. Peter da ayaklandı.

Valeria şu an oldukça kontrollü görünüyordu. Düşecek gibi değil.
"Kuleye yakın bir yerlerde görüşürüz o zaman." Valeria onayladı.
"Görüşürüz." Bulunduğu yerden inerken dengesini kaybetmiş gibi yaptı. Peter örümcek refleksiyle onu belinden tutup hızla kendine çekti. Valeria'nın ağzından kaçan çığlık gayet inandırıcıydı.

Peter hala onu belinden sıkıca tutarken kızın birkaç santim ötedeki yüzüne baktı. Valeria'nın çiçek kokan şampuanının kokusunu duyumsayabiliyordu.
"İyi misin?" Valeria kafa salladı.
"İ-iyiyim. Teşekkür ederim." Valeria ellerini onun omuzlarından indirirken Peter da ellerini onun belinden çekti.

"Daha dikkatli olmalısın kızıl." Valeria merdivenlere yürürken konuştu.
"Haklısın. Ama senin reflekslerinde oldukça kuvvetliymiş."
"Örümcek olmanın getirileri." Valeria ona gülerek çatıdan ayrıldı. Aklında dönüp dolaşan kızıl tilkilerinin ona fısıldadığı şeyler vardı.

***

Valeria elindeki tornavidayla zırhın vidalarını sıkıyordu. Makinelere dokunmaktan, bu tarz işleri kendi yapmaktan çekinmeyen bir kızdı. Her hafta manikürünü yenileyen değil de elindeki emek izlerini yenileyen bir kızdı.

Tony de kendi işini yaparken bir yandan da Valeria'yı izliyordu. Onun yeni zırhın her şeyiyle ilgilenmesine karşı çıkmamıştı. Öğrenmesi için her şeyi kendi elleriyle yapması gerektiğini biliyordu. Hata yapması sorun değildi. Tony seve seve kızına doğruları gösterirdi. Ki, Valeria hata yapmaya hiç niyetli değildi. Tony, bir gün kızının kendinden daha iyi olacağını biliyordu. Bu konuda hiçbir şüphesi yoktu.
"Bitti." Tony önündeki hologramı kapatırken konuştu.

"Dene bakalım, eline uygun mu?" Valeria zırhın el kısmını kendi eline geçirdi ve parmaklarını kontrol etti. Parmaklarını çevreleyen metalin bükülüp açılmasını keyifle izledi. Bir şeyleri başarabiliyor olmak ona keyif veriyordu.
"Gayet iyi görünüyor." Tony keyifle gülümsedi.
"Bugün çok çalıştın. Yemekten önce biraz dinlen istersen." Valeria itiraz edecekken Tony ona fırsat vermedi.
"Annen seni çok çalıştırdığımı düşünüyor ve seni göremediği için beni darlıyor. Yoksa benim için sonsuza dek burada kalabilirsin."

Valeria ellerini kenardaki havluya silerken onayladı babasını.
"Pekala. Gidiyorum." Valeria sakince garajdan çıkıp odasına ilerledi. Yorgun bedenini gevşetmek için sıcak suyla doldurduğu küvette oyanlandı bir süre. Beyaz cildi buruşmaya başlarken durulanıp küvetten ayrıldı ve havlusunu bedenine sarıp giyinme odasına geçti. Üzerine rahat bir şeyler geçirip saçlarını taramak için odasına geçti.

Natasha kapıyı çalıp içeri girdiğinde gülümsedi.
"Her yeri kokun kaplamış. Dünyanın en güzel kokusu." Valeria sadece tebessüm etti. Annesinin onun yanından kalkıp gitmesine bozuktu hala. Belki normal biri için önemli bir şey değildi ama onun için önemliydi. Valeria taradığı saçlarını tepeden topuz yapacakken Natasha onu durdurdu. Valeria saçını pek toplamazdı.

"Neden topluyorsun? Başın mı ağrıyor?"
"Şimdi saçınla uğraşmak istemiyorum."
"Ben uğraşabilir miyim?" Valeria şaşkınca ona bakarken Natasha yatakta onun arkasına oturdu. Ellerini kızının saçları arasında gezdirirken konuştu.
"Saçlarını örmemi ister misin?" Valeria istemsizce gülümsedi. Küçükken saçlarını annesine ördürmüş arkadaşlarına nasıl imrendiğini hatırlıyordu. Çok istemişti annesinin saçını örmesini.

"Olur." Natasha onun saç diplerine masaj yaparak saçlarını geriye aldı. Kızının saçlarını örerken nazik davranıyor, onun canını acıtmaktan çekiniyordu. Bu süre boyunca Valeria pek konuşmadı. Sakince bekledi. Natasha örüp saçı bağladığında Valeria mırıldandı.
"Teşekkür ederim." Natasha ona iyice yaklaşıp kollarını arkadan ona sardı.
"Üzgünüm Valeria. Bana kızgın olma lütfen. Sana ne kadar değer verdiğimi tahmin bile edemezsin. Özür dilerim."

Valeria daha fazla uzatmadan kendi annesinin kollarına bıraktı.
"Sorun değil."
"Hayır sorun. Sen benim için her şeyden daha önemlisin."
"Biliyorum. Dert etme." Valeria da dönüp ona sarıldığında affettiğini belirtmiş oldu. İkisi de birbirini üzgün görmeye dayanamıyordu.

Akşam yemeğinden sonra Valeria ve Wanda bir köşeye geçmiş dedikodu yapıyorlardı. Nat ve Steve ortalıkta değildi. Tony ise Bruce ile bir şeyleri tartışıyordu. Valeria kucağındaki cips kasesinden üç taneyi ağzına atarken konuştu.
"Ee Wade hakkında ne düşünüyorsun?" Wanda güldü.
"Oldukça tuhaf biri. Ama eğlenceli." Valeria güldü.
"Kesinlikle öyledir. Bu kadar salak olduğuna bakma sevgililerine daha özenli davranır. Bana sevgililerinden daha özenli davranır."

Wanda onun kendini övmesine güldü.
"İyi bir arkadaşlığınız var." Valeria göz devirdi.
"Bir de bana sor. Wade virüs gibi. Hayatına bir giriyor her yerine yayılıyor."
"Şikayetçi değilsin ama?"
"Asla şikayetçi değilim. Wade geçmişimdeki nadir güzel zamanların hepsinde var."
"Ailesiz büyümenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Gerçi ben ailemi kaybettiğimde 7 yaşında falandım. Ama yanımda Pietro vardı."

Valeria gülümsedi.
"Senin Pietro'n, benim Wade'im." Wanda buruk bir tebessümle onu onaylarken Valeria aklındaki sorulara cevap bulmaktan hiç vazgeçmiyordu. O dursa, kafasındaki tilkiler durmazdı.
"Wanda?"
"Hım?"
"Örümcek adam nerede? Neden hiç kulede görünmüyor?"

Wanda yanaklarının içini ısırdı.
"Örümcek adam buralarda aslında. Ama kimliğinin gizli kalması gerektiği için görünmüyor gibi." Valeria anladığına dair kafa salladı.
"Anladım canım." Valeria boş cips kasesini mutfağa bıraktıktan sonra odasına çıktı. Wanda'ya biraz uyuyacağını ve yorgun olduğunu söyledi. Ki, öyleydi de.

***
Peter, kendisi için yorucu geçen bir örümcek devriyesinden sonra eve gitti. Duvarı sakince ve ses çıkarmadan tırmanıp odasının hafif aralık bıraktığı penceresini açarak içeri girdi. Birkaç suçlunun kıçını tekmelediği için kendi de biraz hırpalanmıştı. Ağrıyan uzuvlarını esnetip yüzündeki maskeyi çıkardı. Maskeyi yatağın üzerine fırlatırken uzanıp masanın üzerindeki masa lambasını açtı. Zifiri karanlıktaki oda hafifçe aydınlandı. Işığı tamamen açıp da May'in dikkatini çekmek istemiyordu.

Maskeyi çıkardığında dağılan saçlarından ellerini geçirip düzeltti hafifçe. Daha sonra göğsündeki örümceğe basıp kostümü gevşetti. Kostümü omuzlarından çıkarmak üzereyken yatağın üzerinde ona bakan bedenle irkildi. Gözleri şaşkınlıkla ardına kadar açılırken konuştu.
"V-Valeria?"
"Merhaba Peter. Ya da örümcek mi demeliyim?"

Haydaaa😈 BEKLENEN AN😌

Yıldıza basmayı unutmayın☺️😘

Criminal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin