Let this be the first

5.2K 525 224
                                    

İyi okumalar😘

"Hey! Bu haksızlık!" Clint'in bağırması üzerine Tony ve Valeria ona küçümseyici birer bakış yolladılar.
"Neymiş haksızlık olan?"
"Biz hepimiz tek başımıza şarkı söyleyip rezil olduk! Siz ikiniz bir takım olamazsınız! Tony senin yüzünden kötü sesini kamufle edecek." Tony göz devirirken Valeria güldü.

"Burada kuralları biz koyarız Legolas!" Clint konuşacakken Valeria araya girdi.
"Ben sadece gitar çalacağım Clint. Ayrıca hala favori amcam olmak istiyor musun?" Clint gözlerini kısarak ona baktı. Valeria ve Rhodey çok iyi anlaştıkları için Clint sürekli ona, en iyi amcanın kendisi olması gerektiğini söylüyordu. Anne tarafıyla baba tarafının tartışması gibi bir şeydi bu.

Valeria ve Tony birlikte sahneye çıktılar. Valeria herkesi şaşırtarak köşedeki siyah elektro gitarı alıp omzuna astı. Tony, takım elbisesinin içinde oldukça havalı görünüyordu. Güneş gözlüğünü takmadan önce kızına göz kırptı. Stark'ların şov yapacağının basit bir sinyaliydi bu. Bir Ac/Dc şarkısı başlarken kimse onlara şaşırmamış ama herkes etkilenmişti.

Natasha ve Wanda'nın şarkı performansı fena değildi. Clint, Wade, Peter ve Thor'unki berbattı. Steve ve Bruce'unki tatlı ve utangaçtı. Ancak Valeria ve Tony'nin performansı büyüleyiciydi. Ne denebilir ki? Onlar işini biliyordu.

Valeria'nın at kuyruğu yaptığı uzun saçları şarkının ritmiyle sallanıyor, kendi de yüzündeki kendinden emin gülümsemesiyle salınıyor ve ustalıkla elektro gitarı çalıyordu.

Tony ise baştan aşağı şovdu. Güneş gözlükleri ve takım elbisesi fondaki şarkıya rağmen tuhaf görünmüyordu. Abartıya kaçmayan dans figürleri, mimikleriyle birleşip onu 'Tony' yapıyordu. Şarkı sona erdiğinde Tony kolunu kızının omzuna attı ve havalı bir poz verdiler. Natasha onların fotoğrafını çekerken gülüyordu. Geçmişe dair ellerinde pek bir şey olmasa bundan sonrasını da kaybetmeye niyetli değildi.

Valeria kendisine içecek bir şey almak için bar tezgahına ilerledi.
"Sadece meyve suyu içebilirsin küçük hanım." Tony kendi için bir viski alırken Valeria gözlerini kısarak ona baktı.
"Neden?"
"Çünkü.. küçüksün." Tony'nin alayla söylediği şey üzerine Valeria sadece onun yanından ayrılmasını izledi. Kendi bardağına vişne suyu alırken köşedeki şarap şişesine sırıtarak baktı. Hızlıca vişne suyuna onu da karıştırdı ve olay yerinden ayrıldı.

Wade ve Wanda yan yana oturmuş konuşuyorlardı. Diğerleri de birlikte oturuyordu. Valeria terasta tek başına oturan Peter'ın yanına çıktı.
"Performansımız bu kadar mı kötüydü?" Peter güldü.
"Hayır. Aksine çok güzeldi. Telefonla konuşmak için çıkmıştım." Valeria da onun yanına oturup şehri izlemeye başladı.
"Geldiğin için teşekkür ederim Peter. Seni biraz zorlamışım gibi hissediyorum."

Peter, kızın güzel yüzüne baktı. Onun suçluluk duymasını hiç istemiyordu çünkü tüm akşam boyunca onu izleme fırsatı bulabilmişti. Onun hakkında yeni şeyler öğrenebilmişti. Sesinin ne kadar güzel olduğunu, gitar çalabildiğini ve Tony için ne kadar önemli olduğunu görmüştü.
"Hayır Milena. Bu akşam oldukça eğlendim. Teşekkür ederim."

Valeria onun panik içindeki yüzüne baktı.
"Sakin ol Peter. Sadece şaka yapıyordum. Hadi içeri girelim." Birlikte salona girip Wanda ve Wade'in yanına oturdular. Wade'in bezmiş hali üzerine Valeria ayağıyla onu dürttü.
"Ne bu halin? Eğlendiremedik mi seni?" Wade göz devirdi.
"Babanın içine gerçekten baba ruhu kaçmış Val. Evet güzel bir parti ama Wade Wilson'un kriterlerine göre değil."

Valeria onun geçmiş kriterlerini bildiği için tek kaşını kaldırıp Wanda'yı işaret etti. Wade ise kırdığı potu fark etti ama bir şey demedi.
"Hadi ortadan kaybolalım." Bakışlar Valeria'ya dönünce Valeria sevimlide sırıttı.
"Biz Wade'le yapardık eskiden. Birimiz bardan bir şişe içki çalacak, çatıya çıkacağız ve belki oyun oynarız?" Valeria ve Wade'in bu fikri kabul edeceği gün gibi ortadaydı. Wanda'nın yüzüne bir gülümseme yerleşirken bakışlar Peter'a döndü.

Bu durum hiç Peter'lık değildi. Ancak kolay kolay sarhoş olmayacağını bildiği için kabul etti. Oyunbozanlık yapmak istemedi.
"Tamam."
"İçkiyi kim çalıyor?" Valeria sırıttı.
"Wade." Wade homurdanarak yerinden kalkarken diğerleri de göze batmamaya çalışarak asansöre bindi. Çatıya çıktıklarında daire olacak şekilde oturdular. Wade de gelip boştaki yere yerleşti ve muzip bakışlarını takındı.

"Ben hiç yapmadım oynayalım." Wade tekilayı shot bardaklarına dökerken konuştu.
"Wanda başla." Wanda bir anda ne diyeceğini bilemedi ve aklına ilk gelen şeyi söyledi.
"Ben hiç arkadaşıma aşık olmadım." Peter yutkundu. Valeria ve kendisi şu an arkadaşsa içmesi gerekiyordu değil mi? Kendisiyle aynı anda bardağa uzanan Valeria'yı gördü. Onunla aynı anda içerken tabiki aklındaki soru belliydi. O kime aşık olmuştu? Hala aşık mıydı?

Valeria ve Peter aynı anda yüzlerini buruştururken Wanda ve Wade onlara gülüyordu. Valeria devam etti.
"Ben hiç nude atmadım." Bardağa uzan tek kişinin Wade olması herkesin kahkaha atmasına sebep oldu. Wade içince Peter devam etti.
"Ben hiç hemcinsime ilgi duymadım." Wanda ve Wade birer bardak alırken Wade mırıldandı.
"Kaptan Amerika poposu." Wanda gülerek Valeria'ya döndü.

"Annenin sevgilisine asılıyor Valeria." Valeria omuz silkti. Wade'in Steve'i annesinden uzak tutması içim küçük bir ihtimal bile olsa denerdi. Wade devam etti.
"Ben hiç sarhoşken bir ağaçla kavga etmedim." Wanda ve Peter bu cümlenin saçmalığını düşünürken bardağa uzanan Valeria'yı fark ettiler. Valeria sinirle homurdandı.

"Bilerek yapıyorsun değil mi?! Piç!" Wade kahkaha atarken Valeria'nın ağaçla nasıl kavga ettiğini anlatıyordu. Valeria'nın içkiye hiç dayanıklı olmayışını ve içince ne kadar saçma şeyler yaptığını anlatarak gururla arkadaşını rezil etti.

"Ben hiç birini aldatmadım."

"Ben hiç grup ilişkiye girmedim."

"Ben hiç birini öldürmedim."

"Ben hiç kahraman olmaya çalışmadım."

"Ben hiç çıplak yüzmedim."

"Ben hiç sarhoşken birini öpmedim."

Sorular, shotlar, kahkahalar, güzel anılar şişe bitene dek devam etti. Hiç sarhoşken birini öpmemiş Peter için içki kalmamıştı.
"Bitmiş."
"Yenisi?" Hala ayık olan Peter ve Wade kızların haline bakıp kafalarını sağa sola salladılar.
"Bu oyun burada bitmeli."
"Bence de."
"Ama hayır." Wade, sızlanan Wanda'yı belinden tutup kaldırırken Peter da Valeria'yı kaldırdı.

"Hadi Milena, bay Stark görmeden seni yerine yatıralım." Valeria başını sağa sola salladı.
"Ama uykum yok ki." Peter, panikle çatının ucuna yürüyen Valeria'yı tuttu.
"Milena sarhoşsun, düşeceksin." Valeria hafifçe güldü.
"Düşmem ki. Sen beni tutarsın, o günkü gibi. Beni tutmuştun hatırlıyor musun?" Valeria'nın gülen yüzünü karşılık Peter da güldü ama yine de onu tutmayı bırakmadı.

"Hatırlıyorum." Valeria olduğu yere oturunca Peter da oturdu. Onu yalnız bırakmaması gerektiğini biliyordu. Valeria Peter'a bakıp gülümsedi.
"Sen hiç sarhoşken birini öpmedin mi Pete?" Peter güldü ve başını sağa sola salladı.
"Öpmedim." Bunun sebebi Peter'ın sarhoş olamamasıydı.
"Şimdi sarhoş musun peki?"

Peter'ın kaşları çatıldı. Valeria'nın bu soruyu neden sorduğunu anlayamamıştı. Peter cevap veremeden Valeria ona yaklaştı.
"Bak bu ilk olsun." Deyip yumuşak dudaklarını Peter'ın dudaklarına bastırdı. Peter'ın gözleri ardına dek açılırken içinde bulunduğu anı idrak edemedi. Valeria onu öpüyordu. Onun dudaklarındaki içki tadını rahatlıkla alabiliyordu. Peter sakince ona karşılık verdi. O da Valeria'yı nazikçe öperken yarın, genç kızın bunları hatırlamayacağını biliyordu.

Bölüme başlarken ne yazacağımı bilmeyişime bir de bölüm finaline bakın ksmsksmslsş

Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘

Criminal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin