İyi okumalar😘
"Valeria ne bulduğuma bir bak." Valeria altındaki sandalyeyi iterek Shuri'nin yanına gitti. Başını onun ekranına çevirdiğinde kaşları şaşkınlıkla havalanırken dikkatle incelemeye başladı.
"Bu nasıl bir silah?" Shuri hologramik klavyede parmaklarını gezdirirken yanıtladı.
"Henüz bilmiyoruz ancak öğrenmemiz pek de uzun sürmeyecek. Kendi yaptığım veri tabanıma kaydediyorum. Birazdan her şeyi öğreneceğiz bunun hakkında. Sen ekiple ilgili bir şeyler bulabildin mi?"Valeria başını salladı.
"Herkes birlikte değil. İki gruba ayrılmış gibi görünüyorlar. Babam ve Peter farklı gruplarda. Ne için ayrıldıklarını bilmiyorum ama bence bu silahı arıyorlar." Shuri, ekrandaki silahı incelemeye alırken cevapladı.
"Bence de." Silah ekranda tüm fonksiyonlarına ayrılırken iki kız da dikkatle incelemeye devam ediyordu."Wakanda'dan bu kadar vibranyum çalmaları imkansız." Shuri biraz gergince konuşmuştu çünkü bu iş iyi bir noktaya gitmiyordu.
"Wakanda'nın dışında da vibranyum yok ki." Shuri kafa salladı.
"Wakanda'dan kimse vibranyum çalamaz. Eğer çalıyorsa içeride hain var demektir." Valeria bir Shuri'ye bir de ekrana bakıyordu.
"Abin de bunu fark etmiş görünüyor. O yüzden işin içinde sanırım." Shuri onu onayladı.
"Muhtemelen."Valeria ekranı biraz kendine çevirip yapılmış silahı incelemeye başladı.
"Daha çok özel yapım bir bombaya benziyor."
"Belki de öyledir." İkisi de inceledikçe kaşları çatılıyordu. Bu iki teknoloji dahisi bu silahın ciddi bir amaç taşıdığının farkındaydı.
"Bir gökdeleni yerle bir edebilir. Hatta büyük bir ihtimalle çevresini de." Valeria düşünme boyutunu değiştirmek için ayağa kalktı.Masanın üzerindeki donatlardan birini alıp laboratuvarda volta atarken konuşmaya başladı.
"Peki, bir gökdeleni yerle bir edecek olsan hangisini ederdin?" Shuri de onun gibi bir donat aldı ve sırtını geriye yaslanıp kızıl saçlı kıza döndü.
"Imm.. sanırım herkesin gözünde çok büyük gördüğü birine. Yani en tepedekini indirirsen büyü bozulur. Ya da insanları en çok korkutacak yere."Valeria, dudağının kenarına bulaşan çikolatayı parmağıyla sildi ve devam etti.
"Peki, ne zaman patlatırsın?" Shuri omuz silkti.
"Çok basit. Eğer insanları öldürmek ve kaos yapmak istiyorsan günün en kalabalık saatinde. Ancak korku ve panik yaratmak, dikkat çekmek istiyorsan en beklenmeyen anda; bir akşam saati ya da sabaha karşı."Onlar fikir yürütüp olayı anlamaya çalışırken garajda ViMi'nin sesi yankılandı.
"Patron, New York semalarında dolaşan bir drone var. Hakkında bir bilgiye erişemiyorum ancak görünüş olarak vibranyumdan yapıldığını söyleyebilirim." İki kız aynı anda birbirlerine bakıp konuştular.
"Siktir!"
"En başından beri hedef Stark kulesi miydi yani?!"Valeria hızla babasını aradı. Ancak Tony aramayı yanıtlamadı.
"Babanın bir şeyden haberi yoktur henüz Valeria. Yoksa hemen bize burayı terk etmemizi söylerdi. Ben bombanın çalışmaması için bir şeyler yapmaya çalışacağım." Valeria kafa salladı.
"ViMi, Rhodey'i ara. Hemen." Telefon ilk çalışta açıldı ve garajı Rhodey'in sesi doldurdu.
"Valeria, Shuri'yi al ve çık oradan hemen!""Olmaz Rhodey."
"Tony'nin beni öldürmesini istemiyorum Valeria, hemen çık oradan!"
"Shuri bunu devre dışı bırakabileceğini söylüyor."
"Bu bizim işimiz, sizin değil! Derhal oradan çıkın ve babanın evlerinden birine gidin."
"Şimdi çıkamayız." Rhodey'in telefonun diğer ucunda oldukça sinirlendiği fark ediliyordu.
"Valeria beni zor durumda bırakma lütfen. Siz kuledeyken müdahale edemeyiz. Derhal çıkın oradan."Valeria alt dudağını ısırdı. Büyük bir stres dalgası bedenini esir almıştı. Valeria her zaman gözü kara olan taraftı ama bile bile ölüme gitmez, kahramancılık oynama pahasına aptalca şeyler yapmazdı.
"Eğer halledemezsek çıkacağız, söz veriyorum."
"Hay-"
"Bize bir iyilik yap ve çevre binaları boşalt Rhodes amca, lütfen!" Valeria telefonu kapattı ve Shuri'nin yanına koşup ona yardım etmeye başladı.Bombanın sistemlerini bozacak manyetik bir alan oluşturmaya çalışıyorlardı. İkisi de sanki daha önce planlamış gibi birden işi bölüşüvermişlerdi. Buna göre hareket ediyorlardı.
"ViMi, bizi buradan çıkarmak için babamın zırhlarından iki tanesini hazırda beklet. En ufak bir terslikte çıkacağız."
"Anlaşıldı.""Manyetik alan tam tersi şekilde çalışıp bombayı patlatabilir, biliyorsun değil mi?" Valeria, Shuri'nin cümlesi üzerine kafasını salladı.
"Biliyorum. Ama denemekten zarar gelmez." Shuri güldü.
"Tabii. Alt tarafı bu çevreyi savaş alanına çevireceğiz." Valeria da gergince güldü ve parmakları klavyenin üzerinde hızlıca dolaşıp kodları yazmayı sürdürdü."Patron, büyük patron arıyor." Valeria ve Shuri göz göze geldi.
"Açmazsam babam beni öldürür."
"Açarsan da öldürür." Valeria iç çekti ve aramayı yanıtladı.
"Valeria! Hemen kuleden çıkmanız lazım. Hem de hemen!" Valeria alacağı tepkiden deli gibi korkuyordu.
"Tehlikenin farkındayız ve önlemeye çalışıyoruz."
"Hayır siz hiçbir şey yapmıyorsunuz ve oradan çıkıyorsunuz. Derhal!"Valeria kızgınca cevap verdi.
"Burası benim evim! Bir evimin daha bombalanmasını izlemeyeceğim!" Tony hattın diğer ucunda oldukça kızgındı.
"Valeria senden önemli değil! Çık oradan! Ben sana yeni ev alırım!" Shuri eliyle çok az kaldığını işaret etti.
"Tamam çıkacağız az sonra."
"Az sonra değil şimdi!" Bu kez ses Natasha'ya aitti ve o da oldukça kızgın gibiydi.
"Sizi seviyorum."Valeria telefonu kapattı ve Shuri'yle işlerini bitirdiler.
"30 saniye sonra devreye girecek."
"ViMi şimdi!" Tony'nin zırhları onların bedenlerini hızlıca kapladı ve ViMi otomatik kontrole alıp onları kuleden çıkardı. Zırh güvenli bir yere iniş yaparken iki kız da yaptıkları şeyin işe yarayıp yaramadığına bakıyordu.
"İşe yaradı!"Zaferle sırıtıp birbirlerine sarıldılar ancak bu kısa sürdü.
"Valeria!" Arkalarına inen jetten koşarak çıkan Tony ve Natasha'nın sesleri oldukça kızgın geliyordu. Az sonra başka bir jet indi ve kral T'Challa geldi. Nat ve Tony aynı anda Valeria'ya sarıldılar. Valeria da keyifle onlara.
"Bir kere söz dinle Valeria, bir kere!" İkisi de geri çekilip kızlarının iyi olup olmadığını kontrol ederken az ileride aynı şeyi T'Challa ve Okoye, Shuri'ye yapıyordu."Bir gün aklımızı kaçırmamıza sebep olacaksın Valeria." Valeria onların arasında durup kollarını ikisinin beline sardı.
"Sizin kızınız olmak bunu gerektiriyor." Valeria gözleriyle ekibi süzerken aradığı yüz belliydi. Peter'ı fark edince onun iyi olup olmadığını süzdü. Kaşı ve dudağının kenarı patlamıştı. Ayrıca gözünde bir morluk vardı. Ancak yüzündeki ifade, onun da Valeria için endişelendiğini gösteriyordu. Valeria o an gidip sarılmak istedi. Ama yapabildiği tek şey bakışlarını kimse fark etmeden çevirmek oldu.
"Kuleye döner söyler miyiz?"***
"Peter, gelsene. Gözün için bir buz alalım." Peter, Valeria'nın ardından kalkıp mutfağa ilerledi. Herkes yemeğini yemiş ve yorgunlukla koltuklara yığılmışlardı. Dolayısıyla bu durum kimsenin dikkatini çekmedi. Valeria çekmeceden bir havlu aldı ve buzluktan bir buz alıp havluya sardı."Çok acıyor mu?" Peter başını sağa sola salladı.
"Hiç acımıyor." Valeria buzu hafifçe göz altına bastırdığında Peter acıyla yüzünü buruşturdu.
"Bana yalan söyleme Peter." Peter gözlerini kaçırdı. Bunun üzerine Valeria hafifçe güldü ve uzanıp yanağını öptü. İçeri geçmek için arkasını döndüğünde kapının pervazına yaslanmış ve sırıtarak onlara bakan Clint'i gördü. Clint ise oldukça keyifliydi."Şimdi elime düştünüz çocuklar."
Bu bölüm çok ani gelişti ama umarım siz beğenmişsinizdir 😊
Tom ve Zendaya... sevdim sanırım bu çifti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Criminal
FanfictionTamamlandı. "Sana kızıl melek diyeceğim." "İşlediğim suçları bilseydin bana melek demezdin!" 🎖#1 marvel 🎖 #1 peterparker 🎖 #1 tomholland 🎖 #1 spiderman 🎖 #1 örümcek adam 🎖 #1 tonystark