Criminal

Red Devil

İyi okumalar😘

"Selam tulumlu sürtük." Valeria elindeki poşetleri Wade'e verip onun evine girdi.
"Hoş geldin kızılın en seksi tonu! Uzun süredir etek giymiyordun?" Valeria koltuğa kurulurken konuştu.
"Akşam kulede bir ekip yemeği var ve seni de davet ettiler."
"İşte bu bebeğim! Kulenin tüm duvarlarını yalayacağım!" Valeria ona göz devirdi.

Wade poşetleri rastgele bir yere bırakırken Valeria'nın yanına oturdu.
"Bu poşettekiler ne?" Valeria şirince sırıttı.
"Evine minik bir laboratuvar kuruyorum. Şu, arkadaki kullanmadığın küçük odaya." Wade anında itiraz etmeye başladı. Wade hep böyleydi. Bir şeyi kabul edecekse bile önce itiraz edip şansını denerdi.
"Hayır! Kesinlikle olm-"
"Haftalık 100 dolar veririm."
"Benim kızıl pandam, ev senin! Nereye istiyorsan kur. Götümü bile veririm."

"Götüne gerek yok Wade. Hadi şimdi bana yardım et. İki saatimiz var. Sonra birlikte kuleye yemeğe gideceğiz." Wade ve Valeria önce odayı temizleyip sonra poşetleri taşıdılar. Valeria bilgisayarı kurup kendi özel sistemlerini açtı. Aynı sistemi kuleye de kurmuştu.
"Niye buraya bir laboratuvar kuruyoruz?"
"Acil durumlar için bir önlem sadece."

Valeria her şeyi tamamladığında 2 saat geçmişti. Sabahtan okuldaydı zaten ve günün büyük bir çoğunluğunu dışarıda geçirmişti.
"Hazırlan da gidelim tulumlu." Wade hazırlanmak için kendi odasına geçerken Valeria da mutfağa geçip bir çikolata açtı. Bir ısırık almıştı ki Wade'in ona seslenişini duydu.

"Sünger Bob'lu baksırımı mı giyeyim Powerpuff girls olanı mı?"

Valeria yüzünü buruşturdu.
"Niye özellikle baksır seçiyorsun? Direk dansı mı yapacaksın kuledekilere?"
"Beni beğenen olursa götümü verip kuleye yerleşirim?" Valeria güldü.
"Powerpuff girls olanı giy!"
"Kıçımı hayal edip cevap verdiğine o kadar eminim ki!" Valeria bir kahkaha attı.
"Ben sen kıçını ne yapayım?! Güzel değil!"
"Kaptan Amerika poposu görmeye alıştın tabi!"

Wade hazırlandığında birlikte kuleye gittiler. Wade çoğu zaman olduğu gibi simsiyah giyinmişti. Valeria ise altındaki bordo etek ve üzerindeki siyah kazakla oldukça güzel görünüyordu. Kızıl saçlı kıza en çok kırmızı yakışıyordu. Valeria yürürken Wade'in koluna girdiği için kulenin salonuna da aynı şekilde girdiler. Natasha ve Tony onların yanına ilerlerken Valeria'yla Wade'i gören Thor şaşkınlıkla bağırdı.

"Kızıl şeytan ve onun çatlak arkadaşı!"

Valeria ve Wade şok içinde Thor'a bakarken ikisi de aynı anda bağırdı.

"Çekiçli sapık!"

Hemen sonra Valeria, Thor'un üzerine yürümeye kalkınca Tony onu belinden yakaladı.
"Senin burada ne işin var?!"
"Asıl senin burada ne işin var?!" Onların birbirine bağırmasını herkes şokla izliyordu. Kimse hiçbir şey anlamamıştı. Peter ise Valeria ve Wade'i kol kola görmenin şokunu atlatamadan bu olayı ağzı açık izliyordu. Natasha Thor'a döndü.

"Valeria bizim kızımız. Valeria o da Thor. Ne oluyor şimdi anlatın." Valeria sinirle konuştu.
"Bu herif benim evimin balkonuna tırmandı! Yetmedi bir de giyinirken izlemiş beni!"
"Ne?!" Nat ve Tony sinirle Thor'a bakarken Thor savunmaya geçti.
"Öyle bir şey yok! Hepsi Heimdall'ın yüzünden! Işınlanırken bir karışıklık oldu. Bu kızıl şeytanın balkonuna çıkmak zorunda kaldım hepsi bu."

"Hazır çıkmışken röntgencilik de yaptın!" Wade de bağırdığında ortamda bir gerginlik vardı.
"Ben kimseyi izlemedim! Ben balkondayken bu kız odaya girdi ve bende yakalanıp onu korkutmamak için gitmek için odadan çıkmasını bekliyordum. Gerçekten izlemedim Tony." Tony ve Nat hala sinirli olsalarda bir nebze yumuşamışlardı. Valeria ve Wade saldırıya hazır beklerken diğerleri film izler gibi izliyordu. Valeria sinirle elini beline koydu ve oldukça sakin bir şekilde konuştu.

"Hangi renk iç çamaşırı giyiyordum?"
"Siyah." Thor'un, saniyesinde ve tereddütsüz cevap vermesi üzerine Tony onun üzerine atlamak üzereydi. Valeria da hiç yardımcı olmuyordu.
"Sapık herif! Biliyordum!" Clint ve Steve Tony'nin önünde geçip onu durdururken Thor devam etti.

"Benim suçum değil. Ben izlemed-"  Thor'un lafını bölen şey Valeria'nın birden panter gibi öne atılıp Thor'a yumruk atmasıydı. Valeria Stark, Thor Odinson'a yumruk attı. Wade, Valeria'yı belinden tutup kaldırdı ve oradan uzaklaştırdı. Thor hiddetle bağıracakken Wanda olayı kapatmak için araya girdi.

"İstemeden olmuş. Thor doğru söylüyor." Ardından Steve de konuştu.
"İki taraf da birbirini yanlış anlamış. Şu gerginliği bırakalım mı? Bir aile yemeği bu, sonuçta." Herkes derin bir nefes alırken masaya yöneldi. Tony masanın başına otururken Valeria onun yanına oturdu. Karşısında Natasha ve Steve ve yanında ise Wade oturuyordu.

Peter'ın Wade'den dolayı biraz morali bozuktu. Onları sevgili sanıyordu. Bu kadar güzel bir kızın sevgilisi vardır tabiki, deyip kendi kendine kızdı. Yemek başlarda sessiz geçse de Natasha gerginliği atmak için konuştu.
"Siz ne zamandır birliktesiniz Valeria?" Peter zar zor yutkunurken damarlarında hafif bir kıskançlık geziyordu. Valeria ve Wade kaşlarını çattı.
"Biz?"
"Wade ve sen. Ne zamandır sevgilisiniz?"

Wade ufak bir kahkaha atarken Valeria da güldü.
"Biz sevgili miyiz?" Wade anında Valeria'ya döndü.
"Sevgiliyiz ya." Hemen sonra fısıldar gibi konuştu ama herkes onu duyuyordu.
"Zengin kayınpeder hayalimden vazgeçemem." Valeria onun elinde vururken diğerleri durumu anlamaya çalışıyordu.
"Salak. Tony Stark damadını sevecek bir adama benziyor mu sence?"

Wade ve Tony'nin bakışları birkaç saniyeliğine kesişirken Tony en sert ifadesiyle, yani Wade'i öldürecekmiş  gibi bakıyordu. Wade tekrar Valeria'ya döndü.
"Sevmez mi?" Valeria kaşlarını hayır anlamında kaldırırken Wade şansını diğer kayınpederinde denedi.
"Rogers?"
"O zengin değil." Wade anında lafından cayarak Tony'ye döndü.
"Biz sevgili değiliz bay Stark. Çok yakın arkadaşız sadece."

Bu cümle üzerine Tony kadar Peter da rahatlamıştı. Tony keyifle gülümsedi.
"Bu yemek daha keyifli olamazdı." Sonra bakışları Thor'a kayınca göz devirdi. Onu öldürme düşüncesi hala aklındaydı. Ancak kızının Wade'le sevgili olmayışının mutluluğu şimdilik ona yeterdi.

Yemek boyunca Wade ve Valeria geçmişlerine dair komik anılarını anlattılar. Tony ve Natasha kızları hakkında yeni şeyler öğrenmenin mutluluğu içindelerdi. Valeria durduk yere geçmişini anlatacak biri değildi. Onun geçmişi pek iyi şeylerle dolu değildi ve hatta Wade anlatmasa kendi asla bahsetmezdi.

Peter, Valeria'yı kıskansa da onların arkadaş olduğunu gördüğü için rahatlamaya çalışıyordu. Ve kendine bir söz vermişti; Valeria'yı Wade'den daha iyi tanıyacaktı. Valeria'nın bir gözü Peter'ın üzerindeydi. Onun hala stajyer olduğuna inanmıyordu. Bunun peşini bırakmayacak ve araştıracaktı ama şimdilik biraz bekleyebilirdi. Hem babası ona Stark yetkilerini yeni vermişken onu huzursuz etmek istemiyordu.

Yemekten sonra Wade, Wanda'nın peşinde dolanırken Valeria onun bu haline göz devirdi. Valeria da Peter'la sohbet etmeye karar verdi.
"Yorgun görünüyorsun Peter? Babam seni çok mu çalıştırıyor?" Valeria şakayla karışık sorsa da Peter'ın uykusuzluktan hafifçe şişmiş göz altlarını fark etmemesi mümkün değildi. Peter güldü.
"Sadece uykum var." Geceleri çatıdan çatıya atlayıp örümcekcilik yapıyorum, diyemezdi. Valeria konuşmayı devam ettirecekti ki Wade korkuyla onun yanına sindi.

"Sürtük panda?" Valeria ona döndü.
"Ne var Wade?"
"Yarım saattir şu kıza yürüyorum sen de söylemiyorsun onun zihin okuyabildiğini." Valeria tek kaşını kaldırıp ona baktı.
"Ne olacak?"
"Salak benim zihnim nasıl bir çöplük biliyor musun sen? Yazık kıza. Onun hakkında düşündüklerimi de gördüyse sıçtım." Valeria güldü.

"İlk defa bir kız senin gerçek yüzünü hemen görebiliyor diye mutluyum." Wade onun karnına dirsek attığında Valeria iki büklüm oldu. Valeria ona vuracağı esnada diğer eliyle telefonunu düşürmek üzereydi ancak Peter örümcek refleksleriyle telefonu tutunca Wade ve Valeria'nın bakışları ona döndü. Peter yüzündeki mahçup ifadeyle telefonu yerine bırakırken Wade fısıldadı.
"Bu çocukta da var bir şeyler."
"Kesinlikle."
"Ne zaman öğreniyorsun?" Valeria sırıttı.
"En kısa zamanda."

Çekiçli sapık? Kjznakdkdlsmwkkdk😅

Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘