Criminal

I need you

İyi okumalar😘

"Sürtük panda sahalara dönüyor!" Valeria, Wade'in bağırışına güldü. Aynada son kez kıyafetini düzeltti ve Wade'e döndü.
"Nasıl olmuşum?" Wade yanına geldi ve kolunu omzuna atıp onu odadan çıkarırken cevapladı.
"Harika görünüyorsun bebeğim." Onlar birlikte salona inmeye başladılar. Fantastik dörtlünün yemeği bu akşamdı. Valeria, kırmızı bir şort etek ve beyaz bir crop giyiyordu. Wade her zamanki gibi simsiyahtı.

Birlikte salona indiklerinde Tony bir iç çekti. Kızının bu yemeğe gitmesini istemiyordu. Ancak ona hayır diyemeyeceğini biliyordu. Ona güvendiğini, kendi başının çaresine bakabileceğine inandığını bilmeliydi. Valeria'ya olan güveni sonsuzdu. Ancak kendi düşmanlarına güvenemiyordu. Birinin daha kızının canını yakmaya çalışmasına tahammül edemezdi.

Natasha da ondan pek farklı değildi. Bugüne dek başına gelen hiçbir şeyi unutmamıştı. Ancak bugün ikisinin de susup oturmaları gerekiyordu. Natasha kızına ilerledi ve kolunu onun omzuna atıp şakağına bir öpücük bıraktı.
"Çok güzel olmuşsun bebeğim."
"Teşekkür ederim anne." Valeria ona sarılıp daha sonra hala tereddütte olan babasına ilerledi.

"Bir sorun mu var bay Stark?" Tony hızla başını sağa sola salladı ve onu kolları arasına çekti.
"Hayır güzelim. Sadece.. kendine dikkat et."
"Bende kendime dikkat edeyim mi bay Stark?" Wade'in yüzsüzce araya girmesi ortamdaki gergin atmosferi dağıttı ve salondakileri güldürdü. Tony hariç.
"Çok güzel olmuşsun Valeria." Valeria dönüp Steve'e tatlı bir gülümseme verdi.
"Teşekkür ederim yüzbaşı."

"Niye kimse bana iltifat etmiyor?" Wade'in sitemi üzerine Valeria onun koluna girdi ve herkese el sallayıp onu asansöre sürükledi.
"Hep siyah giyiyorsun Wade. İltifat edecek bir güzellik bulamamışlardır."
"Ama içime renki giydim görmek ister misin?" Valeria onun kafasına vurdu.
"Siktir git Wade."

***
"Foggy!"
"Kızıl şeytan!" Foggy ve Valeria büyük bir özlemle sarıldılar. Foggy onu belinden kavrayıp etraflarında bir tur döndürünce Valeria bir kahkaha attı.
"Seni özlemişim."
"Bende." Onlar ayrıldılar ve Valeria Matt'e ilerdi.
"Matty.."
"Milena."

Matt, Foggy'n aksine nazikçe ona sarıldı ve genç kızın kokusunu içine çekti. Bu eskiden kalma bir alışkanlıktı. Herkes yerine yerleşti. Valeria'nın gözleri ışıl ışıldı. Eski günleri özlememişti. Bu ekip birçok şey atlatmak zorunda kalmıştı. Ama şimdi herkesin eskiye göre oldukça iyi bir yaşantısı vardı. Valeria'nın özlediği şey bu ekiple vakit geçirmekti. Onlarla yeniden birlikte olmak ve hiçbir sorumluluk üstlenmeden eğlenmekti.

"Valeria, Stark olmuşsun." Valeria oturdukları yuvalar masada Foggy ve Matt'in arasındaydı. Wade karşısında kalıyordu. Foggy'ye dönüp ukalaca sırıttı.
"Öyle oldu." Foggy sahte bir flört edasıyla elini Valeria'nın elinin üzerine koydu.
"Seni ne kadar sevdiğimi hep söylemişimdir." Valeria küçük bir kahkaha atarken Foggy, Matt'in gerildiğini gördü.

"Gerçi sen Matt'den hoşlanıyordun, olsun. Şirketin hukuk departmanında yer var mı peki? Biz batacak gibiyiz de." Valeria gülmeye devam ederken dönüp Matt'in yüz ifadesine baktı. Yüzünde gergin bir gülüş vardı.
"Ne zaman istersen Foggy."
"Stark, damatlarını sevmiyor Foggy. Ben şansımı çoktan denedim." Wade umutsuz bir tavırla konuştuğunda Foggy omuz silkti.
"Matt düşünsün."

Matt sessiz kalıp çareyi konuyu değiştirmekte buldu. Sipariş verildikten sonra yine konuşmaya döndüler.
"Bilardo oynamaya gideceğiz değil mi?" Valeria'nın sorusunu Foggy yanıtladı.
"Tabiki! Gelenek bu." Valeria memnuniyetle sandalyesinde geriye yaslanırken Wade ve Foggy çoktan başka bir konudan konuşmaya başlamışlardı. Valeria ise Matt'in sesi üzerine ona döndü.