I know everything

3.4K 377 116
                                    

İyi okumalar😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar😘

"Ellerine sağlık Valeria." Valeria abartılı bir şekilde göz devirdi.
"Afiyet olsun demeyi çok isterdim Clint. Ama içimden boğazında kalmasını istemek falan geçiyor, üzgünüm." Clint hiç umursamadı ve Valeria'nın verdiği tabağı alıp hızlıca masaya yerleşti. Valeria'nın acilen ortalıktan kaybolması gerekiyordu. Yoksa Clint Barton şantajdan kafayı yiyecekti.

Valeria hızlıca odasına çıktı ve kapıyı ardından kilitledi.
"Bir şey bulabildin mi Wade?" Wade, Valeria'nın odasındaki koltukta bayık bakışlarıyla etrafı süzüyordu. Valeria onun bu hali üzerine kaşlarını çattı.
"Wade!" Wade irkilip ona döndüğünde yüzünde acı çeken bir ifade vardı. Bu yüzden Valeria hızlıca yanına gidip oturdu.
"Wade neyin var? İyi görünmüyorsun?"
"Beni bir daha Clint'in odasına yollama Valeria. Yalvarırım. Hiçbir kızla sevişmemeye razıyım ama lütfen beni oraya yollama."

Valeria'nın kaşları iyice çatıldı. Valeria, Wakanda'dan döneli iki gün oluyordu bu iki günde Clint onu bıktırmıştı. Hatta kulede olmamasına rağmen Peter'ı bile bıktırmıştı. Bu yüzden Valeria da onun bir açığını arıyordu. Wade'i Clint'in odasına gizlice yollayıp ne var ne yok bakmasını istemişti. Ama Wade'in bu, ölümden ucuz kurtuldum, hallerini anlamıyordu.

"Ne oldu? Ne var o odada?" Wade dramatik bir tavırla elinin tersini alnına yasladı ve bir Yeşilçam oyuncusu gibi kirpiklerini hızlıca kırpmaya başladı.
"Kan var, azap var, ölüm var-"
"Eğer düzgünce anlatmazsan seni oraya kilitlerim." Wade korkuyla yerinde dikleşti, gözleri ardına dek açılmıştı ve oldukça korkmuş görünüyordu.

"Valeria bak yalvarırım-"
"Anlat Wade." Wade çaresizce boynunu büktü ve anlatmaya başladı.
"İçeri girip kapıyı kapattığım an omzuma bir ok saplandı."
"Ne?"
"Evet. Oku çıkardım ve kanı bozuk bir mutant olduğum için seksi bedenim tekrar iyileşti. Bende odayı dolaşmaya başladım. Başta her şey normaldi. Her şey yerli yerinde, düzenli ve olması gerektiği gibiydi. Sadece kirli sepetinin çevresi biraz at ayağı gibi kokuyordu."

Valeria yüzünü buruşturduğunda Wade devam etti.
"Biraz dolapları kurcalayayım dedim, DEMEZ OLAYDIM!! Dolaplarda bir sürü yiyecek var Valeria. Turşu kavanozları, fıstık ezmeleri, yarısı yenmiş çikolatalar, açık cips paketleri.. hepsinin kokusu birbirine karışmıştı ve seksi bedenim üzerine yemin ederim ki berbat kokuyordu. Tüm koku duyularımın ebesini siktiler Valeria. Hepsini tek tek, evire çevire si-"
"Tamam Wade anladım."

Valeria eliyle onun ağzını kapatıp susturdu. Daha fazlasını duymayı kaldırabileceğine emin değildi. Wade onun elini yaladığında Valeria tiksinerek geri çekildi ve elini Wade'in tişörtüne sürttü.
"İğrençsin Wade." Wade tekrar baygın pozisyonuna geçerken cevap verdi.
"İğrenç olan ben değilim, Clint."
"İğrenç'in Clint için yeterli bir sıfat olduğuna emin değilim. Onun için yeni bir kelime bulmamız gerekiyor."

Valeria çenesini eline yaslayıp düşünmeye devam ederken Wade de kendini acındırmaya devam ediyordu.
"Valeria ben çok kötüyüm. Tansiyonum, kan şekerim, kolesterolüm, B-12'im falan.. neyim varsa düştü." Valeria gözlerini devirdi.
"B-12 öyle bir şey değil salak." Wade hız kesmeden devam etti.
"Doğru.. Clint'in odası daha beter. Odaya ilk girdiğinde bana seslendiğinde neden dönüp bakmadım sanıyorsun Valeria? O kokuyla bayıldım, adımı bile unuttum ben."

Valeria Clint'in şantajından kaçarken Wade'in nazına tutulmuştu. Derin bir iç çekti ve sakince ayağa kaktı. Yüzüne tatlı bir gülüş yerleştirip konuştu.
"Sen burada dinlen hayatım, ben bir salona ineyim."
"Hayır! Beni böyle bırakıp gidemezsin! Beni bu hale sen getirdin! Otur şuraya." Valeria sıkıntıyla oturdu ve Wade'in ona uzattığı bileğini ovmaya başladı.

***
"Bir şey bulamadık yani?" Valeria küçük bir mırıltıyla Peter'ı onayladı. Kuleden işleri olduğunu söyleyip çıkmış ve birkaç işini hallettikten sonra Peter'a gelmişti. Peter ve Ned halının üzerine oturmuş yeni aldıkları legoyu inşa etmeye çalışıyorlardı. Valeria ise başını Peter'ın dizine koyarak uzanmış onları izliyordu. Kulede köşe bucak Clint'ten kaçmaktan, Wade'in nazını çekmekten bıkmıştı. Dolayısıyla bu saatler onun için büyük bir nimetti.

"Bay Barton'a böyle teslim olamayız." Ned elindeki parçaları bırakıp kızıl saçlı kıza döndü.
"Babana söylemekten korkuyorsanız annene söyle. Hem Clint'in yakın arkadaşıymış. Annen halleder belki." Peter da Valeria'nın tepkisini görmek için ona baktı. Valeria umutsuzca başını sağa sola salladı.
"Annem öğrenirse beni tehdit ettiği için Clint'i döver. Bunu herkes fark eder ve sebebi ortaya çıkarsa yine biz yanarız."

Peter çaresizce iç çektiğinde Valeria yerinde doğruldu ve o da legoya yardım etmeye başladı. Zihnini boşaltabilirse daha sağlıklı düşünebilirdi. Bu yüzden birkaç saat her şeyi bir kenara bırakıp lego yapmak iyi bir fikir gibi görünüyordu.

Valeria onlarla kalıp birkaç saat lego yaptı, okul dedikodularını dinledi, Peter'a çaktırmadan Liz'i stalkladı, liselilerin gündemindeki saçma şeylerden konuşup birkaç saatliğine de olsa yaşıtları gibi normal bir ergen oldu. MIT derslerini, babasıyla zırh yapmayı, kuledeki ajanlık işlerini karıştırmayı, Wade'in yasadışı işlerine burnunu sokup başına bela almayı sevse de normal bir genç gibi takılmak da ona iyi gelmişti. Bunu asla inkar edemezdi.

Geçirdiği güzel saatlerin ardından Peter'a birkaç güzel öpücük verip tekrar kuleye döndü. Eğer biraz daha kalırsa anne-babasından birinin ya da her ikisinin de onu arayacağını ve bunca saat nerede olduğunu soracağını biliyordu. Valeria onlara yalan söylemekten hoşlanmıyordu ama Peter'ın yanında olduğunu da henüz söyleyemezdi. Bu yüzden olaysız bir şekilde kuleye döndü.

"Demek döndün küçük Romanoff?" Valeria gözlerini devirmek üzereyken aklına gelen sinsilikle dudakları keyifle yukarı kıvrıldı.
"Döndüm Clint. Bir sorun mu var?" Eskisi gibi oldukça özgüvenli ve sinir bozucu bir şekilde sırıtırken Clint'i şaşırtmayı başardı. Clint, Valeria'nın ondan köşe bucak kaçmasını keyifle izlemek istiyordu. Karşısında dik durmasını değil.

"Canım tatlı çekiyor. Bence bana güzel bir tatlı yapmalısın." Valeria güldü ve mutfağı işaret ederek konuşmaya başladı.
"Eğer canın çok tatlı istediyse mutfağa gir ve kendin yap Clint. Uğraşamam." Clint'in kaşlarını şaşkınlıkla havalanırken yanından geçen kızın arkasından konuştu.
"O zaman ben de babanla konuşayım Val." Valeria ona dönüp kafa salladı.

"Bence de gidip konuş."
"Senin için hiçbir sorun yok mu yani?" Valeria dudaklarını büzüp başını sağa sola yasladı.
"Sen beni tehdit edince bende eski defterleri kurcalayayım dedim Clint. Ne bulduğuma sen bile inanamazsın." Valeria tamamen blöf yapıyordu. Ancak Clint'in içine kurt düşürmeyi başarmıştı bile. Clint kaşlarını çattı ve cevap verdi.
"Ne buldun?"

Valeria omuzlarını silkti.
"Şimdi söylersem ne eğlencesi kalır? Ben kartlarımı kapalı oynarım Clint. Eğer sen bizi ifşalarsan ben de seni ifşalarım." Clint kollarını göğsünde bağladı.
"Hiçbir şey bildiğin yok." Valeria da onunla aynı pozisyonu alıp tek kaşını kaldırdı ve sinsice güldü.
"Öyle mi dersin?"

Valeria sakince onun yanından geçip yürümeye başladı.
"Valeria Milena Stark'ı tehdit etmeden önce düşünmek gerek Barton. İyice düşünmek gerek." Ve oradan ayrıldı. Şimdi tek yapması gereken Clint'i tehdit edecek bir şey bulmaktı.

Valeria.. benim sinsi meleğim😏

Criminal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin