ViMi

3.9K 440 213
                                    

Bölüm atmamalı çok oldu farkındayım. Ama o kadar uzun süredir ders çalışıp sınavlarıma hazırlanıyorum ki yazmaya ancak vakit bulabildim. Bu bölümü de atıp ders çalışmaya geri döneceğim.

İyi okumalar😘

"Valeria dışarı çıkar mısın? Benim pijamalı çocukla konuşacaklarım var."

Valeria hızlıca kapıya döndü.
"Ne saçmalıyorsun Wade?" Wade yüzündeki keyifli sırıtışla odaya girdi ve kapıyı ardından kapattı. Onların bu panik hali Wade'e oldukça keyif vermişti.
"Sizi birlikte görünce odaya baban gibi gireyim dedim sürtük panda. Nasıl ama?" Valeria sinirle elini alnına vurdu. Peter ise odaya Tony ya da Natasha girmediği için Tanrı'ya şükürlerini iletiyordu. Elini dağınık saçlarından geçirdi.

Valeria sinirle Wade'e yürürken onun bileğini tutup engel oldu.
"Milena.." onu tekrar kendine çevirip ellerini yanaklarına koydu.
"Sen şimdi sakinleş güzelim. Benim artık babanın yanına inmem lazım." Valeria yenilgiyle başını salladı.
"Tamam." Peter onun dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi ve maskesini tekrar kafasına geçirdi. Hızlıca camın havalandırmasından çıkarken Valeria onu izledi. Ancak daha sonra sinirle Wade'e adımladı.

"Aptalsın Wade!" Onun karnına bir yumruk attığında Wade iki büklüm oldu.
"Kimse sana elinin ağır olduğunu söylemedi mi sürtük panda?!" Valeria sinirle bir ayağını yere vurdu.
"Babam geldi sandık." Sesi kimse duymasın diye kısık ama yine de tehditkardı. Wade yerinde doğrulup ona baktı.
"Baban geldi sanın diye öyle girdim zaten." Valeria odasının kapısını açıp Wade'i dışarı itti.
"Siktir git Wade!"

Wade'den bir kahkaha yükselirken kapının yüzüne kapanmasını umursamadı.
"Görüşürüz Milena." Peter'ın sesini taklit etmeye çalışarak söylediği şey üzerine Valeria göz devirdi. Aynanın karşısına geçip üzerini düzeltti. Bir an gerçekten odaya babasının girdiğini sanmıştı. Şimdi bu kadar gerildiyse Tony gerçekten öğrendiğinde ne yapacağını düşünemiyordu.

Valeria, babasını bir şekilde ikna ederdi de Peter.. Tony, Peter'a çok güveniyordu. Bu durumda ona karşı nasıl bir tavır alacağı Valeria'yı endişelendirmeye başladı. Peter zaten oldukça çekingen bir çocuktu. Bir de Tony onun üzerine giderse Valeria son durumu düşünmek bile istemiyordu. Sonra aklına annesi geldi. Annesinin Peter'a ya da kendisine kızmayacağını biliyordu. Belki babasını yatıştırmasına da yardımcı olabilirdi. Şimdilik bu seçeneğe güvendi ve odadan çıkıp asansöre bindi.

Salona girdiğinde koltukta annesinin yanına oturdu. Natasha bir kolunu ona sarıp iyice kendine çekti ve Valeria'nın yanağına uzun bir öpücük bıraktı. Valeria keyifle gülümserken iyice annesine yaslandı.
"Yine neyin peşindesiniz kızıl ajan? Wakanda kralı falan geliyor." Natasha güldü. Valeria'nın bir şeyleri fark etmemesi mümkün değildi.

"Ne kadar az şey bilirsen o kadar iyi, diyebileceğim bir durumdayız güzelim. O yüzden Shuri ve sen sakince kulede oturun. Biz de işimizi halledelim." Valeria gülümsedi. Uslu uslu oturmak asla ona göre bir şey değildi. Üstelik babasının verdiği bilgiye göre Shuri de kendi gibiydi. Yani bu durumda sakin oturmak imkansızdan bile daha zordu. Ancak bunu ailesinin bilmesine gerek yoktu.

"Tamamdır." Natasha bu cevap üzerine tek kaşını kaldırıp Valeria'ya baktı.
"Bunu yapmayacağınıza o kadar eminim ki.."  Valeria sevimlice gülümsedi.
"Eh.. en azından beklentiniz yok. Güzel." Natasha bir iç çekip başını sağa sola salladı. Kızları bu kadar kendilerine benzemeseydi hayat nasıl olurdu acaba?

"Ayrıca.. sen de bir şeyler çeviriyorsun Valeria. Fark etmedim sanma." Valeria şaşkınca annesine baktı. Tamam, anneniz bir ajansa ondan sır saklamaya çalışmak dünyanın en saçma şeyiydi.
"Yoo saklamıyorum." Natasha bir eliyle Valeria'nın saçıyla oynarken yüzünde tehlikeli bir sırıtma vardı.
"Sen zeki bir kızsın Valeria. Sence ben bunu yer miyim söyle bakalım." Valeria iç çekti.

"En azından denedim." Nat güldü.
"Ne saklıyorsun söyle bakalım." Valeria olabilecek en tatlı sırıtmasını takındı.
"Evet bir şey saklıyorum ama bunu şimdi söylemesem?" Natasha soran bakışlarla ona baktığında Valeria devam etti.
"Bana biraz zaman ver. Söz veriyorum söyleyeceğim. Sadece biraz zamana ihtiyacım var. Kötü bir şey değil. Bir de.. babama söylemesen şimdilik?" Natasha onun yüzüne dikkatle baktı. Ardından kafa salladı.

"Öyle olsun bakalım." Valeria hızlıca ona sarıldı.
"Annelerin bir tanenesisin." Natasha ona gülerken Valeria'nın yanağını öptü.
"Öyleyim tabii." Onlar keyifle otururken Tony ve arkasından Peter salona girdi. Ciddi bir şey konuşuyor gibilerdi ve Peter asla Valeria'nın olduğu tarafa bakmıyordu. Valeria bunu bilerek yaptığına emindi. Bu yüzden Peter'ın dikkatini dağıtmamak için o da ona bakmadı.

"Geldiler." Salondakiler ayaklanınca Valeria da kalktı. T'Challa ve Shuri salona girdiğinde kısa bir tanışma faslı oldu. Tony hemen ardından kızına döndü.
"Laboratuvar zaten sizin ancak tek bir şartım var. Döndüğümde kuleyi yerinde bulmak istiyorum." Valeria ve Shuri'nin bakışları kesişti. İkisinde de aynı bakış vardı.
"Söz veremeyiz."

***
Valeria ve Shuri ekibi göreve yolladıktan sonra kulede kalmak yerine dışarı çıkmak istemişlerdi. Laboratuvarda olmak her zaman yaptıkları bir şeydi. Bu yüzden dışarı çıkmak ve eğlenmek istemişlerdi. Valeria, garajdan babasının Audi'sini almıştı. Şimdi seçtikleri bir restoranda yemek yiyorlardı.

"Abin sana nereye gittiklerini söyledi mi?" Shuri başını sağa sola sallarken cevapladı.
"Şaşırtıcı ama ilk kez bana bir şey söylemedi ya da benden bir şey istemedi. İnanılır gibi değil." Valeria kaşlarını çattı. Ona da bir şey söylememişlerdi. Normalde görevlere dair mutlaka bir şeyler duyardı.
"Bana da bu kez bir şey söylenmedi. Normalde hep bilirdim. Neden bu kadar uzak tutuluyoruz?"

"Fazla tehlikelidir." O an ikisinin arasında bir bakışma geçti.
"Doyduk mu?"
"Bence doyduk." Hızlıca hesabı ödeyip kalktılar ve arabaya binip kulenin yolunu tuttular. Amaçları direkt olaya müdahale etmek değildi. Sadece bu kadar tehlikeli olan ve sır gibi saklanan şeyin ne olduğunu merak ediyorlardı. Müdahale etmek şu an planları dahilinde değildi.

Kuleye ulaştıklarında hızlıca laboratuvara gittiler.
"Abim de bu işin içinde olduğuna göre vibranyum vakası olabilir." Valeria, Shuri'yi onayladı.
"Belki buna eklentili bir şeydir. Vibranyumla yapılacak bir silah olabilir. Sır gibi saklandığına ve bizi özellikle uzak tuttuklarına göre kesinlikle tehlikeli." Valeria babasının koltuğuna kurulurken Shuri de masanın üzerine oturmuş elindeki telefon benzeri cihaza bakıyordu. Kendisinin yaptığı açıktı, ancak Valeria henüz ne işe yaradığını sormamıştı.

"Jarvis, bana Peter'ın yapay zekası Karen'ı bağlar mısın?" Valeria tabiki önce sevgilisinden haber olmayı deneyecekti. Tony asla ona bir şey söylemezdi, biliyordu.
"Üzgünüm bayan Stark, buna yetkiniz yok." Shuri, Valeria'nın ne yapacağını beklerken Valeria sadece güldü.
"Senin sistemden çıkma vaktin gelmiş Jarvis."

Valeria hızla önündeki klavyeye bir şeyler yazmaya başladı. Birkaç saniye sonra laboratuvarda yabancı bir ses duyuldu.
"ViMi hizmetinizde patron." İki kız birbirlerine bakıp güldüler.
"Hoş geldin ViMi." Valeria Jarvis'i uyku moduna almış, ancak babasına her şeyin yolunda olduğu izlemini vermişti.
"ViMi, bana Peter'ın yapay zekası Karen'ı bağla."
"Hemen patron." 

Az sonra Peter'ın sesi duyuldu.
"Milena?" Soluk soluğa kalmıştı ve fazlasıyla meşgul olduğu anlaşılıyordu. Valeria o an keşke aramasaydım dedi. Peter'ın dikkatini dağıtıp başına bir şey gelmesini istemedi.
"Orası çok hareketli sanırım?" Birkaç saniye geçti, Peter birileriyle dövüşüyordu bu gayet açıktı.
"Evet bebeğim."
"O zaman sonra konuşalım, görüşürüz."

Valeria onun cevap vermesini beklemeden aramayı sonlandırdı.
"Demek ona kıyamıyorsun? Sevgilin mi?" Valeria gülümsedi.
"Öyle."
"Şimdi ne yapacağız?"
"Her şey bize kaldı. Kendimiz öğreneceğiz."
"Kendi yöntemlerimizle."


Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘

Criminal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin