Özür dilerim

3.5K 184 58
                                    

Medya: Thomas

-Element okulu mu?, dedim şaşkınlıkla.

-Evet doğru duydunuz. Element okuluna gidiyorsunuz, dedi Bay Albert.

-Ama niye ki bu çok saçma, dedi Edward.

-Neyi saçmaymış bey efendi?, dedi alayla Bay Nick.

-Biz zaten elementlerimizi kullanabiliyoruz, dedi Edward.

-Evet ama en iyi şekilde kullanamıyorsunuz. Normalde bir veya iki elementiniz olsa göndermezdik ama birinizin beş tane biriniz tüm elementlere sahip, dedi Demir bey.

-Peki orada ne kadar kalacağız?, diye sordum.

-Yaklaşık 3 ay kadar, dediğinde ona şokla baktım. 3 ay gerçekten uzun bir süreydi.

-Artık arkadaşlarınızla vedalaşsınız iyi olur. Onları uzun bir süre göremeyeceksiniz, dedi Alara hanım. Edward sinirle elimi tutup beni dışarı çıkardı. Ama ben hala şoku üzerimden atamadım. Bir yandan Sky diğer yandan geçmiş. Kafam allak bullak oldu. 

-Edward kolumu alabilir miyim?, diye sordum ama o ise hiç tınlamadan beni arabaya doğru sürükledi. Beni ön koltuğa bindirdikten sonra kendisi sürücü koltuğuna geçti. 

-Şimdi ne yapacağız?, dedim ona bakarak.

-Bende bilmiyorum Luna. Şuan tek bildiğim çocuklara veda etmemiz gerektiği, diyince boğazıma bir yumru oturdu. Galiba en zoru bu olacaktı. Onları kısa süredir tanıyor olabilirim ama hepsi benim kardeşlerim gibi olmuştu. Sonra aklıma birşey geldi.

-Senden birşey isteyebilir miyim?, dedim.

-Tabi ki isteyebilirsin, dedi Edward gülümseyerek.

-Sol ve diğerlerine de görebilir miyim? Yani özleyeceğimden değil beni boşu boşuna merak etmesinler diye şey yaptım, dedim aceleyle. Sonra ise Edward kahkaha attı.

-Tamam o zaman şey yapalım, dedi.

-Dalga geçme çocuk, dedim sinirle.

-Tamam tamam o zaman ilk sizinkilere giderim, dedi. 

-Tamam, diyip kafamı cama yasladım. Yol boyunca ikimizde konuşmadık. Onunda beni sıkmak istemediğini biliyorum çünkü aklım hala bana söylenen yalanlarda. Yaklaşık yarım saat sonra onların evine gelmiştik.  Arabadan inip evin kapısına kadar geldik. Vücudum şimdiden gerilmeye başlamıştı. Elimi yavaşça zile götürüp bastım. Birkaç saniye sonra kapıyı Sol açtı. Bizi beklemediği için epey şaşırmıştı.

-Hoş geldiniz, dedi gülümseyerek. Ben ise duygusuz bir tavırla konuştum.

-Normalde buraya adımımı dahi atmam ama boşuna beni merak etmeyin diye geldim, dedim buz gibi sesimle.

- Ne oldu ki?, diye sordu Sol. Ben tam cevap verecektim ki Edward araya girdi.

-Bence bunu içeride konuşsak daha iyi olur, dedi. Daha sonra içeriye girdik. Salonda tüm Night ailesi oturuyordu. Beni görünce baya şaşırdılar.

- Luna?, dedi şaşkınlıkla Lio abim. Benim gözüm ise babamdaydı. Ne o ne de ben gözlerimizi çekmiyorduk. Birbirimize iki birer yabancı gibi bakıyorduk.

-Ben bir süre buralarda yokum. Beni aramayın diye haber vermeye geldim, dedim soğuk tavırla. Ama heralde baya bir duygusuzca konuştum çünkü ben bile kendi sesimdeki soğukluyu anlayamadım.

-Nereye gidiyorsun ki?, diye sordu Eric abim kaşlarını çatarak.

-Edward ile ben element okuluna gidiyoruz, dedim.

Melez KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin