Kölecikler

6.2K 274 53
                                    

Medya: Luna Night

Her an şimdi delirebilirim. Sabahtan beri Bay Thomas'a hizmet ediyoruz. Yarışmada ne ben kazandım ne de Edward kazandı. İkimizde bitiş çizgisini aynı anda geçmişiz. Sonra toplu kararla ikimizde Thomas'a hizmet ediyoruz.

-Yenge bu soğanlar ölmemiş sana bir zahmet değiştirir misin?, dedim.

-Tabi efendim hemen, dedim tıslayarak.

-Kardeşim sende bana bir bira getir, dedi Thomas.

-Zıkkım iç emi, dedi.

-Efendim duyamadım, dedi Thomas.

-Tabi hemen getiriyorum, dedi. Bende soğanları daha fazla kavurup tekrar önüne koydum.

- Ya bu soğanlar yine ölmemiş tekrar değiştir, dedi. Şuan ona vurmamak için kendimi zor tutuyorum. Mutfağa gidip tekrardan değiştirdim. Sonra önüne koydum.

-Yok ya biraz daha yak bunları, dedi. Ben de mutfağa gidip tekrardan kavurdum. Sonra önüne koydum.

- Ya kardeşim siz beni nerenizden anlıyorsunuz bu soğanlar ölmemiş git değiştir şunları, dedi. Bende daha fazla dayanamayarak tabağı suratına geçirdim.

-AL LAN SANA ÖLMÜŞ SOĞAN AL LAN. OĞLUM SOĞAN ÖLMÜŞ DAHA NE İSTİYORSUN? SIÇARIM SOĞANINA. YETTİ AMA, deyip ateş elementimi kullanıp ona doğru küçük kıvılcımlar çıkardım.

-Amam yenge etme gözünü seveyim ya bak ben sana şaka yaptım. Ölmüş bu soğanlar bak. Ne olur gözünü seveyim etme, dedi. Şuan herkes gülmekten yerlere yatıyordu.

-Oğlum çocuk korkudan altına sıçtı, dedi Drake.

-Ölmüş soğan isterken kendisi ölmüş soğan oldu, dedi Max. Sonra Edward'de Thomas'a gidip birayı kafasında kırdı.

-AL LAN SANA BİRA. BİR DAHA İKİ MELEZİ  AYAĞINDA OYNATMAMAYI ÖĞRENMİŞSİNDİR UMARIM, dedi bağırarak.

-Öğrendim abi, dedi korkarak.

-Güzel, dedi Edward.

-Amaaa, diye devam ettiğinde ikimiz de aynı anda konuştuk.

-Ne!?, dedik.

-Köle saati daha bitmedi. Ama merak etmeyin sizi yoracak bir şey yaptırmayacağım, dedi.

- Ne istiyorsun?, dedim.

-Sizin fotoğrafınızı çekeceğim, dedi.

- Ne!, diye tepki verdi.

- Evet benim istediğim pozu verip fotoğrafınızı çekeceğim, dedi.

-E bunda ne var?, dedi Edward.

- Tamam o zaman sizi bahçeye şu ağaçların oraya alalım, dedi Thomas. Bizde oraya doğru ilerledik.

-Şimdi Edward sen yere oturup bağdaş kur, dedi Thomas. O da bağdaş kurup oturdu.

-Luna sende şimdi Edward'ün kucağına otur, dedi.

- Ben kimsenin kucağına oturmam, dedim.

-Oğlum abuk sabuk hareketler yapma, dedi Edward.

-Kusura bakma kardeşim onu iddiaya girmeden önce düşünecektiniz, dedi. Sonra konuşmaya devam etti.

-Yenge sende hadi otur, dedi.

-Lan bana bir daha yenge dersen melez zehrimi sana veririm, dedim.

-T-tamam yen- ay kardeşim, dedi. Bende mecburen Edward'ün kucağına oturdum. Ona bakmamaya çalışıyordum.

-Yenge aman Luna şimdi birbirinize bakın, dedi.

Melez KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin