Melez Kız

Yeni bir aşk

Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında bana baktı. Ben ise hala şoktaydım.

-Utanınca çok tatlı oluyorsun, dedi. Yüzüm iyice alev almıştı.

-Sen şimdi beni seviyorsun doğru mu algıladım?, dedim zorlukla.

-Yok seni sevmediğimden öptüm. Sana deli gibi aşık oldum, dedi. Ona acı bir gülümsemeyle bakıyordum. Benim gülümseyişimi görünce ciddileşti.

-Ne oldu?, diye sordu.

-Beni böyle kabul edebilecek misin?, dedim gözlerinin içine bakarak.

-Nasıl?, dedi kaşlarını çatarak. Sonra ellerimi öne doğru uzattım.

-Sevdiğin kızın elleri tutamadan yapabilecek misin? Onun hiçbir zaman ellerini tutamayacaksın. O yakında senin tarafında değil kötülüğün tarafında olacak. Bir canavara dönüşecek. Sen bunlara rağmen beni sevebilecek misin? Şimdi sana soruyorum. Bu ölüm getirene hala aşık mısın?, dedim gözlerine bakarak. Buna rağmen hala beni seviyorsa işte o zaman bende sevgisine karşılık veririm.

-Ben bu ölüm getirene aşık oldum. Hala da oluyorum, dedi. Sonra konuşmaya devam etti.

-Peki bu güzel ölüm getiren benim sevgilim olur mu?, diye sordu.

-Evet olurum, dediğimde bana sıkıca sarıldı. Bende kollarımı boynuna doladım. Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama hiç bitmesini istemedim. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi bana baktı.

-Bir daha o Chris denen herif ile görüşmeyeceksin. Artık sevgilin olduğum için rahatlıkla karışabilirim, dedi.

-Orada dur bir bakalım. Kimse bana karışamaz. Ama sen çok ileriye kaçmadıkça karışabilirsin, dedim. Bu halime güldü.

-Bence bizimkilere haber verilim, dedi.

-Olur, dedikten sonra arabaya bindik.

-Senden bir şey isteyebilir miyim?, dedim.

-Tabi ki, dedi.

-Eve gidince Thomas'a şaka yapmak istiyorum. Sanki ikimizde birbirimizden nefret ediyormuş gibi konuşalım, dedim.

-Bence de yapalım çünkü bu aralar Thomas'a fena gıcık oldum, dedi. Birkaç dakika sonra eve varmıştık. Kokularından hepsinin burada olduğunu anlamıştım.

-Oyun başlasın, dediği an gerçekçi olsun diye kapıyı kırdım. İçeri girdiğimiz an yerlerinden sıçradılar.

-Sen Edward Cullen hayatımda gördüğüm en iğrenç insansın, dedim bağırarak.

-Sen Luna Night hayatımda gördüğüm en bencil insansın, dedi o da bağırarak. Şuan gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Çete ise bize şaşkın bakışlar sergiliyordu.

-Abi sakin ne oluyor?, dedi Drake.

-Ben size ne olduğunu söyleyeyim.  Bu arkadaşınız hayatımda gördüğüm en adi herif. Sana teşekkür etmem gerek Thomas. Senin sayende onun gerçek yüzünü gördüm, dedim.

-Bana diyene bak sen şeytanın ta kendisisin kızım, dedi Edward.

-Luna aşkım ama niye böyle yapıyorsun yani? Siz ne güzel barışacaktınız, dedi. Sonra Edward ile birbirimize baktı. Sonra dayanamayıp kahkahayı patlattı. Bende onunla gülmeye başladım. Çete bize uzaylı görmüş gibi bakıyordu. Sonra Edward yanıma gelip yüzümü avuçlarının içine aldı.

-Ben sana kıyamam be, dedi.

-Neredeyse gülecektim, dedim.

-LAN NE  OLUYOR BE?, diye kükredi Max.

-LAN DEMİN KAVGA EDİYORDUNUZ ŞİMDİ KIYAMAM DİYORSUNUZ, dedi Drake.

-Şaka yaptık, dedim.

-Ne şakası?, dedi Thomas.

-Bu aralar san ikimizde ayrı bir gıcık olduk. Bizde sana şaka yapalım dedik, dedim.

-Ama şimdi Luna aşkım böyle şaka mı olur? Az daha kalpten gidiyordum vallahi, dedi.

-Peki şimdi siz nesiniz?, dedi Drake umutla.

-Ne olacağız kardeşim tabi arkadaşız, dedi Edward. Üçünün de yüzü düşmüştü. Sonra elini elime kenetledi sonra havaya kaldırdı. Hepsi de aşkın gözlerle elimize bakıyordu.

-Lan valla mı?, dedi Thomas.

-Ne sandın?, dedi Edward.

-Yes be sonunda. Artık ölsem de gam yemem, dedi Thomas.

-Tebrik ederim kardeşim, dedi Max.

-Sağol kardeşim, dedi Edward.

-O zaman Luna aşkım artık sevgili olduğunuza göre benim yengem sayılırsın. Artık sana gönül rahatlığıyla yenge diyebilirim, dedi Thomas.

-Hayır hala izin vermiyorum, dedim.

-Tamam artık izninizle biraz sevgilimle vakit geçireceğim, dedi Edward.

-İsterseniz biz başka bir yere gidebiliriz. Siz o sırada işi piş-

Lafını bozan benim melez yüzüm olmuştu. Bana korku dolu gözlerle bakıyordu. İstemsiz bir şekilde sinirlendim. Ama bunu onlara açıklamayacağım. Zorda olsa melez yüzümü geri soktum.

-Bence lafını bitirme Thomas, dedim sakin bir şekilde.

-Tama Luna aşkım niye kızıyorsun?, dedi.

-Lan tamam biz yukarı çıkıyoruz, deyip beni merdivenlere sürüklerken Thomas yine konuştu.

-Kardeşim ev benim yalnız. Git bence artık, dedi. Bu sefer Edward melez yüzünü çıkartıp Thomas'a doğru tısladı.

-Ay tamam be. Yemin ediyorum ikiz gibisiniz. Melez sevgililer sizi, dedi. Edward sabır çekip beni kendi odama götürüp yatağıma yatırdı. Sonra beni göğsüne yatırdı.

-Sonunda sevgilimle baş başa kalabildim, dedi. Ardından saçıma öpücükler kondurdu. Ona sıkıca sarıldım.

-Seni seviyorum, dedim.

-Bende seni seviyorum, dedi. Sonra elimi sıkıca sardı. Ama asla bana dokunamayacak hissi beni suçlu hissediyordu. 

-Bana hiçbir zaman dokunamayacaksın, dedim.

-Sakın bu konuda suçlu hissetme. Ben sadece senin yanında olmak istiyorum. Beni sevmeni istiyorum. Dokunmak hissetmek kadar önemli değil, dedi.

-Ama bu bana acı veriyor. 20 yıl boyunca sadece abime dokundum. Sana dokunmayı o kadar çok istiyorum ki anlatamam, dedim.

-Merak etme bir gün başaracağız. Yakında bu elleri tutacaksın sana söz veriyorum, dedi.

-Söz mü ?, dedim.

-Hem de karanlık kurt sözü, dedi gülümseyerek.

-Eğer bir gün başka birine dönüşürsem benden nefret eder misin

-Senden asla nefret etmem. Kim olursan ol, dedi.

-Bana aşık olduğunu nasıl anladın?, dedim.

-Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Chris sayesinde. Seni onun yanında görmeye dayanamadım. Seni hep kıskandım, dedi. Sonra konuşmaya devam etti.

-Peki ya sen nasıl anladın bana aşık olduğunu?, dedi.

-Bende bunu söylemekten nefret ediyorum ama Laura sayesinde. Sen onu bana karşı koruduğunda kıskandım, dedim.

-Sana  o zaman inanmadığım için o kadar pişmanım ki anlatamam, dedi.

-Ama geçmiş geçmişte kaldı, dedim gülümseyerek.

-Sana sahip olduğum için çok şanslıyım, dedi.

-Asıl ben şanslıyım. Sana ve diğerlerine sahip olduğum için çok şanslıyım. Siz diğerleri gibi değilsiniz. Ben ben olduğum için seviyorsunuz, dedim.

-İyi geceler yeni aşkım.

-İyi geceler yeni aşkım.

BİRAZ KISA OLDU. UMARIM BEĞİNİRSİNİZ❤