Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor

57. "Özür dileriz"

İyi okumalar! Bir aydır bilgisayarım bozuk olduğu için bölüm atamıyordum, ama şimdi çalışıyor ve yine bölümlere devam edeceğiz. Finale çok az kaldı... Medyaya da Lia ve Isaac videosu bırakayım ben yapmasam da çok güzel hsbdhasdhashdj Isaac her gün Lia'yı biraz daha kaybediyor ama bunun farkında değil...

***

(Lia'dan)

Zorlukla da olsa içeri girmeyi başarmıştık. Peter ve Scott'ı da koridorda bulmuş, hepimiz morga saklanmıştık. Heaven, Derek, Stiles ve Jennifer'dansa hiçbir haber yoktu. Tabi bu beni çok tedirgin ediyordu, ama sakin olmaya çalışıyordum.

Hepimiz bir şeyler düşünmeye çalışırken, içeri birilerinin girmesiyle Allison okunu eline almış, Scott, Peter ve Isaac dövüş pozisyonunu almış, bense Chris'in bana verdiği, kendisinde de aynısından olan silahı gelene doğrultmuştum. Galiba bu işi iyi biliyordum.

"Hey, çocuklar, biziz!" diye Derek ellerini karşıya uzatarak kendini korumaya çalışırken, hepimiz anlamaz bakışlarla onlara bakıyorduk. Onların buradan gitmesi gerekiyordu. Ve... Stiles'la Heaven neredeydi?!

"Stiles ve Heaven nerede?" diye Isaac aklımdaki soruyu sorunca Jennifer "Onlar güvenli yerdeler..." diye fısıldadı. İçim biraz da olsa rahatlamıştı, ama Derek'in sözleriyle yeniden hepimiz dehşete düşmüştük.

"Kali ve ikizler nerede olduğumuzu biliyor. Buradan hemen çıkmamız gerek."

"Bunu nasıl yapacağız?!" diye Scott rahatsızca konuşunca, Allison "Aslında çıkabiliriz -dedi.- Bir planım var."

"Neymiş o plan?" diye sordum merakla. Allison'sa hala bir bana, bir de Jennifer'a bakıyordu. Aklındaki neyse, benimle bir alakası var gibiydi...

***

(Yazardan)

Taze kanın kokusu tüm hastaneye yayılmıştı, ve bunu alfaların hepsi hissetmişti. İkizlerle Kali bir birilerine baktılar. Galiba bulmuşlardı o kadını, çünkü karşısında durdukları kapıdan daha çok yayılıyordu koku.

Kali yavaşça kapıya doğru yaklaştı, ama kapının açılıp yüzüne bir şey çarpmasıyla birlikte burnunu tutarak kenara sıçradı. Bugün artık ikinci kez kafasına bir şeyler yiyordu, ve bu onu sinirlendirmeye şimdiden yetmişti.

Kapıdan fırlayan kadınla birlikte hepsi arkasından koşmaya başladılar. Kız çok hızlanmıştı, ve dış kapıdan çıkmıştı bile. Kurtlar da onun arkasından çıktıklarında karşılarındaki kadın dengesini kaybedip yere düşmüştü.

Kali gülerek kadının önüne doğru yürüdü. Zafer kazanmışlardı, bunu hissedebiliyorlardı. Artık o kadın ellerindeydi. Darach!

Ama hiç beklemediği anda yerdeki kadın dönerek Kali ve ikizlerin yüzüne baktı. Elindeki silahı onlara doğru yöneltti, ve hatta iki el ateş bile açtı. Mermi ikizlere değmiş, ve çok kötü yaralamıştı.

"Lia!" diye bağırdı Kali yerde yatan kıza bakarak. Lia onun öfke dolu bakışlarından korkmuş olmalı ki, yerden kalkarak öne doğru koşmaya başlamıştı.

Ama bunu başaramadı. Kali sinirle kükredi, ve pençesini havada oynatarak, önce Lia'yı tuttu, ve kendisine döndürerek tam boğazıyla göğüs kısmına çok derin bir kesik attı. Lia'dan korkunç bir haykırış kopmuştu. Ama Kali durmak istemiyor gibiydi. Elini bir daha yukarı kaldırdı, ama onu durduran havadan atılan oklar, ve Peter'ın tüm gücüyle ona vurması olmuştu.

Kali ve ikizler bu oklardan korkmuşlardı. Çünkü gümüş uçlukları vardı, ve eğer onlara değerse ölebilirlerdi. O yüzden oradaki hepsini boş vererek korkuyla kaçmaya başladılar.